~7~

943 68 31
                                    

Yavaş adımlarla evden içeriye girdim. Annem koridora çıkıp beni karşıladı. Ona ufak bir selam verip odama çıktım.

Aklım sürekli Sasuke-kun'un dediklerini tekrarlıyordu. Ben biran önce bu durumdan kurtulmalıydım.

Birkaç dakika sonra kapı zili çaldı. Abim gelmiştir diye pek umursamadım. Aslında sormam gereken bazı sorular vardı. Birde sahilde olanları anlatsam mı diye gidip geliyorum.

Düşüncelere dalmışken kapımın tıklatıldığını duydum. "Gir." diye konuştum. Yatağımın köşesine oturup abimin içeri girişini izledim. Abim önüme bir sandalye çekip ters bir şekilde oturdu. Büyük ihtimal bana planını anlatacaktı. Ben susup konuşmasını bekledim.

Bir süre beni süzdükten sonra "Yarın akşam saat 18.00'da Gaara seni almaya gelecek." Göz kırparak "Hesap Gaara'dan. O yüzden doya doya ye." Gözlerimi devirdim.

"Yemek yiyeceğiz ve her şey değişecek öyle mi? Böyle daha kötü olacak." Diye böbürlendim.

Abim rahatça "Ya o yemekte bir şeyler olacak herhalde. Bir plan kurdum. Sasuke'yi bir şekilde o restoranta yollayacağım. O içeri girince de sana haber vericem. Sen de Gaara ile kavga ediyormuş gibi davranacaksın. O kesin masaya yaklaşacak eminim. Sen de bunu kullanıp direkt eline içeceğini  alıp Gaara'nın kafasından aşağıya boşaltacaksın. Sonrada restoranttan çıkacaksın." Ben öylece bakarken, "ah öyle bakmana gerek yok. Zaten biliyorum, çok zekiyim."

Abime sorguyla "Peki ya Gaara'nın bundan haberi var mı? Haberi varsa da sen dememiş miydin Sasuke ile yakın oldukları için ona olan biteni anlatır diye?"

Abim sırıttı. "Sen abini ne sanıyorsun? Gaara'nın öyle bir açığını buldumki ne dersem anında yapacak konumda. Sıkıyorsa söylesin Sasuke'ye."

Tek kaşımı kaldırıp "Yani haberi var öyle mi?" Abim kafasını evet anlamında salladı. "Bana niye bir şey söylemedi?"

"Sana henüz haber vermediğimden kafan karışır diye bir şey söylemesini istemedim." Dedi.

Ama bir sorun daha vardı. Ve bu plan o sorunu çözmüyordu. Şuan Sasuke-kun'un gözünde iki erkeğe de bir şeyler hissettiğime dair bir yanılsama vardı.

Yüzüm bu düşüncelerle bayağı bir asılmıştı.

Abim yüzümün halini fark etmiş olacakki elini uzatıp çenemden tutarak "Sakura yine ne oldu? Yoksa planı mı beğenmedin?"

"Abi, Sasuke-kun beni Sai ile gördü." Bana gözünü kısarak baktı. Tam konuşacakken devam ettim. "Birde o sırada Gaara olayı vardı. Yani Gaara ortadan kalksa bile onun gözünde ben aynı anda iki erkeğe bir ilgi besliyormuşum gibi bir hale büründüm."

Elini çenemden çekip yanağıma götürdü. Başparmağıyla yanağımı okşadı. "Özür dilerim kardeşim. Bu duruma düşmende benim payım var." Biraz duraksadı. "Sakura bak sen benim için değerlisin. Farkındayım, aşık olduğun biri tarafından yanlış anlaşılmak ve bir şey yapamamak sinir  bozucu. Ama Sasuke güven eksikliği yaşıyor ve bana güveniyor. Ufak bir yalan bile olsa onun için önemli. Bu yüzden...biliyor musun, boşver. Sasuke'ye söylediğimin bir yalan olduğunu söyleyeceğim. Bana istediği kadar kızsın hatta bir süre bana güven sorunları yaşasın umrumda değil. Senin bu duruma düşmen benim hatam. Cezasını ben çekmeliyim."

Dedikleri içime dokundu. Benim abimin benim için yapamayacağı fedakarlık yoktu. Ve şimdi kardeşi gibi gördüğü Sasuke-kun ile benim için arasını bozmayı göze alıyordu.

Ufak bir yalan gibi görünebilir ama Sasuke-kun yalanlar içinde büyümüş biri olduğundan artık kendisine söylenen hiçbir yalanı kaldıramıyor.

Zaten bu yüzden az dost ediniyor.

Ama yeni fark ettiğim bir şey var. Sasuke-kun bunun yalan olduğunu öğrenirse eğer nedenini de bulmaya çalışır. O çok zeki olduğundan onu sevebileceğimi de düşünebilir.

Bunu göze alamam.

Abime gülümseyerek, "Sorun değil abi. Ayrıca ona doğruyu söylemek hem seninle hem de benimle ilgili birtakım sorunlar çıkarır." Elini çekip bana tebessüm etti.

Bir süre düşündüm. O da bana bakmakla yetindi.

"Planı uygulayıp Gaara'yı işin içinden çıkaralım. Gerekirse Sai olayının gerçek kısmını anlatırız." Deyiverdim.

Bunu dememle kaşlarını çatıp, "Olmaz. Sai olayı bir daha açılmayacak Sakura. Bunu konuşmuştuk."

Ona şaşkınca, "Abi Sai'ye neden bu kadar taktın. Belki ben de onu yanlış anlamışımdır. Bunu hiç mi düşünmüyorsun?" Sanırım bunu dememeliydim. Çünkü o kadar korkutucu bakıyorduki sanki karşısında ben değil de ezeli bir düşmanı vardı.

Sesini yükselterek, "Sakın Sai'yi hafife alma. Ve sakın yaşadığınız şeyleri başka birine anlatma. Özellikle de Sasuke'ye."

Nedenini anlamıyorum. Ne dönüyor bunların arasında. Abim bana Sai hakkında sadece kullan-at demişti. Bu ne demek? Yani daha doğrusu bunun Sasuke-kun ile ne ilgisi var?

Abime titrek bir sesle, "Sasuke-kun'un öğrenmesi niye bu kadar önemli?" Korktuğumu belli ederek konuşmuştum. "Yani anlamıyorum. Sai ile Sasuke-kun arasında ne olmuş olabilirki beni böyle uyarıyorsun?"

Derin bir nefes aldı. Sakinleşmeye çalıştığını yeterince belli ediyordu. "Bu konu seni ilgilendirmiyor." Sandalyeden kalkarak, "Sadece dediklerimi yap yeter. Şu Gaara olayı ortadan kalksın bir şekilde Sai'yi halletmeye çalışacağım." Biraz düşündü. Sonrada "Sasuke'ye bir yalan daha söylemeliyiz. Hoşuma gitmesede bu benim suçumdu. Seni bu halde görmek istemiyorum."

Merakla, "Ne yalanı?" diye bir soru yönelttim.

"Gaara olayı hallolduktan sonra söylerim. Şimdilik fazla kafa yorma." Kapıya doğru ilerledi. "Hadi aşağı inelim. Annem sofrayı hazırladı sayılır."

Yataktan kalkıp abimden sonra odadan çıktım.

▪︎▪︎▪︎

Yemeğimizi yedikten sonra yukarı odama çıktım. Ama hala rahat değildim. Sasuke-kun ile Sai arasındaki bu soğukluğun ne olduğu içimi yiyordu.

Zaten grupta iken Sasuke-kun onunla çok konuşmazdı. Abim de ona hala tam güvenmediğini söylemişti. Ne Oluyor!??

Yatakta bir sağa bir sola döndüm. Ama hala rahat değildim. Ben de küçükken yaptığım gibi yastığımı alıp abimin odasına doğru ilerledim.

Kapıyı tıklattım. Ses gelmeyince abimin çoktan uyuduğunu düşünüp içeri girdim. Kulağında kulaklık vardı ve ağzı açıktı. Uykuya kalmıştı.

Yatağının yanına gelip abimin omzunu dürttüm. Birkaç sert dürtmede uyanmıştı.

Derin uyumamış olması iyiydi. Yoksa kafasına kitap vura vura kaldırmak zorunda olurdum.

Bana sersemce baktı. "Sakura. Niye buradasın?" Sesi boğuk çıkıyordu.

"Uyuyamadım." Dedim. Bir süre gözlerini ovup Kendine geldi.

Sonra kıkırdayıp, "Eskisi gibi yanımda mı uyuyacaksın?" Diye sordu.

Kafamı salladım. Oda yana kayıp bana yer açtı. Bende yastığımı koyup yanına uzandım. Kafamı alıp göğsüne koydu. Bir kolunu da üstüme atıp bana sıkıca sarıldı. Ben de kollarımı beline sarıp gözlerimi kapadım.

Saçlarımın arasına bir öpücük bırakıp, "özür dilerim kirazım. Ama merak etme her şeyi halledicem." Dedi.

"Teşekkür ederim abi." Dedim. Ve uyumaya çalıştım. Tam uyuyacakken abimin mırıltılı sesini duydum.

"Asla sana zarar vermesine izin vermicem." Demişti.

Bana zarar vermek mi? Bu da ne demek şimdi? Abimin bu kadar ciddiyete bürünmesi zaten garibime gitmişti. Bir de bu cümle eklenince içimi iyice korku kaplamıştı.

Bu bölümde böyleydi. Umarım hoşunuza gidiyordur. Eğer beğenmediyseniz bana lütfen söyleyin.
Sai'yi büyük ihtimal 9. Bölümde Sakura ile iletişime geçiricem.
Okuyanlara bolca teşekkürler😊
🖌🖌

Aradaki mesafe //sasusaku//Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin