~17~

1.1K 64 95
                                    

Şaşkınlığım yerini korurken Sasuke-kun'a döndüm. "Nereye gider!? Ne yapacağız!? Ya bir şey olursa!?" Ani bağırışımla biraz irkildi.

Tekrar düz ifadesini aldıktan sonra, "Biraz sakin olmayı dene. Bu-"

"Sakin olamam! O haliyle başına her şey gelebilir!! Bittim ben! Ya ailem... Eyvah annem bunu ögrenirse beni ödürür!! Hayır! TANRIM DAHA ÇOK GENCIM!! He-" ağzımı eliyle kapatmasıyla kesildim.

"Bir, lafımı kesip durma. Iki, aklını kaçırmış gibi davranma. Çünkü hiç yardımcı olmuyor Sakura!" Elimde olsa durmasını bilirim herhalde?!

Ah kafayı yiyeceğim! Nasıl evden çıkıp gider!?

Sasuke-kun elini ağzımdan çektikten sonra hafif kaşları çatık bir şekilde, "Sana yanından ayrılma demiştim." Deyiverdi.

Ha? Şimdi suçlusu ben mi oldum!?

Üzgünüm ama odanı kurcalama fırsatını kaçıramazdım. Gerçi çok bakamadım. Süre epey azdı. Bir göz devirmeden sonra alayla, "Onu da mı yanımda götürseydim!?" dedim.

Sesli bir nefes verdi. "İşi dalgaya vurma."

"Dalgaya vurduğum falan yok. Birkaç dakika yanından ayrıldım diye suçu bana atma!."

"Beş dakikalığına çıkmıştım. O zamana kadar tutamadın mı?"

"Tutamadım var mı!?"

Bu ne saçma bir konuşmadır ya!! Hayır yani lavaboya gittiğim falan da yok.

Sasuke-kun'un "İyi halt ettin!! Şimdi de çağresine bakarsın!" demesiyle çenemi kapadım.

Cidden beni suçlamasındaki sebep epey saçma. Onun da hatalı olduğu yüzüne vurmak istiyorum. Fakat bunun hakkında daha fazla konuşmaya devam etmek büyük bir kavgaya yol açmaktan başka bir işe yaramayacak. Sonuçta Uchiha Sasuke'ye meydan okunmaz değil mi?

Gerçekten de gıcığın teki. Üzgünüm İno ve Kiba haklıydınız. Neyse Sasuke-kun'u boşverip abime odaklanmalıyım!

Evde de olabilme umuduyla Sasuke-kun'a sırtımı döndüm. "Belki evdedir. Ben hemen bakayım." Adımlayacağım sırada Sasuke-kun beni kolumdan tutup, "Evde olsa anlardık. Zaten kapı girişinde ayakkabıları da yok." dedi.

Ona geri dönerken kolumu bıraktı. Ben de daha fazla beklemeden kapıya doğru ilerleyip, "Hadi daha fazla beklemeyelim. Başına bir şey gelebilir!" dedim.

Hele abime bir şey olsun bak gör sana neler yapacağım Hinata!

Ah keşke önceden dediklerimi ciddiye alıp bir değerlendirme yapsaydı. Bu kadar da kör kütük âşık olmak fazla...

Bunu ben demiş olamam değil mi?

Hızlıca ayakkabılarımı özensizce ayağıma geçirdim. Tam olarak geçirdim sayılmaz. Topuklarım dışardaydı. Ani stresten dolayı kafaya takacak durumda da değildim. Heran her şey gelebilirdi abimin başına!

kolu kavrayıp kapıyı hemen açıverdim. Dışarı hızlıca adımlamaya başladım. Ben caddeye çıkmaya yeltenirken Sasuke-kun, "Arabaya bin." dedi. Sesli bir nefes verdikten sonra arkamı dönüp onun arkasından arabasına doğru ilerledim.

Emir vermesi hoş değil ama ben ne yapacağımı bilmediğimden şuanlık kontrolü ona bırakmalıyım.

Ahh, bu da hoşuma gitmiyor!

Arabasına bindiği sırada ben de hızlanıp yetiştim ve ön koltuğa oturdum. Şuan nerede oturacağım önemli değil. Odak noktası abim...

Arabayı çalıştırıp caddeye çıktığı sırada da çenemi tutamayıp lafa girdim. "Nereye gideceğimiz hakkında bir fikrin var mı?"

Aradaki mesafe //sasusaku//Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin