İstenmeyenler

Kahvaltı

Başımdan aşağı su dökülmesi ile "Ebeni yatak arkadaşım yapayım!" diye bağırarak fırladım.

Onur Abiyi yatağımın başında sürahi ile durduğunu görmem ile ona kızgınlıkla baktım.

"Ebemi tanımıyorum. İstediğini yapabilirsin." diyen Onur Abi ile "Saat kaç?" diye sordum.

"Saat beş." demesi ile gözlerim pörtledi.
"Bu saatte ne diye uyandırıyorsun!" diye bağırdım.
Uyku benim hassas noktamdı. Ve uykumdan kaldırılmaktan nefret ediyorum!

"İntikam ve mafyalık için çalışman lazım." diyen Onur Abi ile "Cayabilir miyim?" diye sordum.

"Beş dakika içinde aşağıda olmazsan ceza alırsın." deyip odamdan çıkan Onur abi ile "Boş dokoko oçondo oşoğodo olmozson cozo olorson." diye taklit ettim.

"Son dört dakika" diye bağıran Onur Abi ile dolabımdan rahat olabilmek için eşofman ve tişört alıp giydim.

Spor ayakkabımı da giyince merdivenlerden aşağı inip Onur Abi'nin yanına , mutfağa, gittim.

"13 saniye 22 salise geciktin. Ceza olarak spor arasında mola vermeyeceksin." dedi Onur Abi.

"Saniyenin de hesabını sormazsın ama!" diye bağırdın.
Onur Abi " Dakikalar saniyelerden oluşur. Saniye de saliseden. Her bir salise çok değerlidir." demesi ile esnedim.

"Hadi kahvaltını yap." diyen Onur Abi ile kahvaltı masasına oturdum.
Yetimhanenin bana kattığı bir özellik de yemekleri iğrenç olduğundan çok az bir şey ile doyabiliyorum.

"Spora başlamadan önce yaralarına bakalım." diyen Onur Abi ile "Ne yarası?" dedim.

"Yetimhanede dövüldüğünün farkındayım." demesi ile sustum. Haklıydı. Yetimhane müdürüne göre bir çocuğu eğitmenin yolu iyi bir dayaktan geçiyordu.

"Ben doydum." deyip kalkmam ile zilin çalması bir oldu.
"Onur Bey, Kazım Beyler gelmiş." diyen hizmetçi ile Onur Abi'nin kaşı çatıldı.

"Buket sen mutfakta kal. Ve ben demedikçe çıkma." diyen Onur Abi ile anladım anlamında kafamı salladım.