İstenmeyenler

Sıkıştırıyorlardı

Ege'den

"Buket, Fatih'in yaşadığını görünce sizce ne yapacak?" diye sordum gülerek.

"Çok şaşıracak." diyen Yağız ile tebessüm ettim. Buket'i vuranların işini hallettiğimiz zaman Fatih'i de onların elinden kurtarmıştık.

"Ben açım." diyen Buray ile "Şimdi sana başka bir şey yedireceğim göreceksin." dedim.

"Tadı güzel mi?" diye soran Buray ile sabır çektim.

Şimdi üçümüz sahile gelmiş oturuyorduk.

"Şu tarafta ne oluyor?" diye soran Yağız ile gösterdiği yere baktım.
Beş altı pezevenk herif üç kızı sıkıştırıyordu.

"Bu Masal!" diye bağıran Buray ile "Koş oğlum!" diye bağırdım.
Kız Masal olduğu için değil. Hangi kız olursa olsun koşardık.

Yanlarına vardığımızda diğer kızların Belinay ve Zeynep olduğunu gördük.

Belinay ona yaklaşan bir çocuğa tekme atıyordu.

Onun bu hali nedensizce beni güldürürken arkadan ona yaklaşmakta olan çocuğu yakasından tutup kendime çektim ve kafayı gömdüm.

Belinay çocuğu yenice fark ederken çocuğa yumruğu koydum.

İşte kavga başlasın. Buray'ın acıktım demesinden sıkılmıştım.

Çocuk bana yaklaşırken karnına sert bir tekme atıp yere düşürdüm.

Birisi Belinay'a vuracakken hızlıca oraya koştum.
Tokat atacak elini sıkıca tuttum ve tersine doğru döndürdüm.

Çocuk acıyla bağırırken tek elimle boğazına yapıştım ve "Bir daha bir kıza el kaldıracak mısın lan!" diye bağırdım.

Çocuk hayır anlamında kafasını sağa sola sallayınca elini daha da döndürdüm ve yere fırlattım.

Bütün hepsi kaçarken bizimkilerde bir şey var mı diye baktım.

Zeynep'in burnu kanıyordu. Diğerlerinde ise hiçbir şey yoktu.

Yağız, Zeynep'in burnuna peçete tutuyordu.

"Şurada bir kafe var. Gel oranın lavabosunda burnuna bakalım." diyen Yağız ile Zeynep ile kafeye gittiler.

"Gelin bizde aynı kafede oturalım." dedim.