İstenmeyenler

Görev Dağılımı

Onur Abi'nin telefonu kapatması ile ayağa fırladım.

"Eylül mü kaçırılmış?" diye sordum dehşetle. O daha iki yaşındaydı. Ondan ne istiyorlardı? Şerefsizler!

"Kızımı kaçırmışlar. Minik prensesimi kaçırmışlar." diyen Onur Abi'nin gözleri dolmuştu.

"Onur Abi güçlü ol. Onu bulacağız. Ben şimdi diğerlerine haber veriyorum. Hep birlikte arayacağız." dedim.

Onur Abi duvara tutunarak ayakta durmaya çalışırken Yağız'ı aradım.

Yağız telefonu açınca konuşmasına bile izin vermeden "Diğerleri yanındaysa mikrofonu aç. Acil." dedim.

Yağız "Açtım" deyince "Onur Abi'nin kızı kaçırılmış. Daha nerede nasıl ne zaman gibi detayları bilmiyorum. Yağız sen kaçırma olasılıkları olan kişilerin listesini çıkar. Ege güvenlik kameralarını incele. Giren çıkan şüpheli kim olduysa masum bir çocuğu bile araştır. Buray ne olacağı belli olmaz sen yedek silahları hazırla." dedim.

"Anladım. Bizim adamlara da haber sarıyoruz aramayı genişletiyoruz. On beş dakikaya Onur Abilerde buluşalım." dedi Ege ve telefon kapandı.

"Onur Abi bu sıralar ilginç bir mesaj, tehdit içeren bir arama veya dikkatini çeken bir şey oldu mu?" diye sordum.

"Hayır, olmadı. " diyen Onur Abi ile "Aslı Abla bir şey dedi mi?" diye sordum.

"Hayır." diyen Onur Abi ile "İyi düşün! Bu kızının canına mal olabilir. O iki yıl gittiğin mezara gerçekten gömülebilir!" diye bağırdım.

"Gerçekten bir şey olmadı." diyen Onur Abi ile ofladım.

Fatih ve babasına ,babama, döndüm. "Fatih sen baskın olursa diye savunma ve saldırı planları hazırla. Ne ile karşılaşacağımız belli değil. Her detayı hazırla." dedim.

Derin bir nefes aldıktan sonra babama döndüm.
"Adam sayısını ayarla. Kaçırılma saatini sana bilgilendireceğim. O zaman aralığında Eylül'ü götürebilecekleri her adresi bul ve kontrol amaçlı adamlarını gönder." dedim.

Furkan'a da tam görev verecekken burada olmadığını gördüm. Bir anda hemde bu zamanda niye gitmişti? Yoksa kaçıran kişi tahmin ettiğim kişi miydi?