İstenmeyenler

Acı

"Kazım gittiğine göre sen şu yaralarına bakalım." diyen Onur Abi ile "Hangisini göstereyim? Kemer yarası? Tekme?" dedim.

"Önce sırtından başlayalım." diyen Onur Abi ile üstümdeki tişörtü çekip çıkardım.

Onur Abi sırtımı görmesi ile küfretti. Ben ise bu duruma alıştığımdan ifadesiz bir şekilde koltuğa oturdum.

"Şimdi krem süreceğim canın acırsa söyle hemen dururum." diyen Onur Abi ile anladım anlamında kafamı aşağı yukarı salladım.

Onur Abi kremi sırtıma yedirirken hiçbir şey hissetmedim. Çocukluğumdan beri dövülüyorum. Acıya olan hissiyatim çok kuvvetliydi.

"Canın acımıyor mu?" diye soran Onur Abi ile "Hayır." dedim.

"Peki ya şimdi? Biraz bastırıyorum." dedi Onur Abi.
"Hayır, acımıyor."

Onur Abi'nin biraz daha bastırması ile  "Amacın ne? Acımıyor dedim ya!" diye söylendim.

"Acıya olan direncin. Çok şaşırtıcı." demesi ile "Bu bir avantaj mı?" diye sordum.

"Evet, öyle." demesi ile ayağa kalkıp tişörtümü geri giydim.
"Öyle ise zorlamanın amacı yok. Hadi beni çalıştır." dedim.

"Diğer yaraların?" diye soran Onur Abi ile "On yedi yıldır bu yaralara ben dahil kimse iyileştirmek için bakmadı. Şimdi de gerek yok." dedim.

"O zaman doğru bodruma." diyen Onur Abi ile "Niye?" diye sordum.

"Senin için orayı düzenledim. Orada çalışacağız."

"O zaman daha fazla oyalanmayalım." dedim ve spor için hazırladığı bodruma indim.

Birçok spor aleti varken barfiks çekmek için asılmış demir ilgimi çekti.

"Önce koşu bandına" diyen Onur Abi ile somurttum.

"Hadi başla." diyen Onur Abi ile koşu bandına çıkıp yürümeye başladım.

"Tahminen ne zaman mafya olurum?" diye sormam ile Onur Abi "Ben seni bir yıla yaparım." dedi.

"İntikam peki?" diye sormam ile "On ikinci sınıfa geçerken." dedi.

"O zaman sıkı çalışalım."