Lucas~
Evde neredeyse 2 saatten fazla zaman geçirmiştim.Bir televizyon karşısında, bir yatak odasında yatıyordum.
Yuqi çıkalı 1 saatten fazla olmuştu. O gelmeden çıkmayı planlıyordum. Yoksa 1 ton soru soruyordu.
Siyah kot bir pantolon, düz siyah tişört giyip parfüm duşu aldıktan sonra evden çıktığına dair Jungwoo'ya mesaj attım.
Yuqi~
Shuhua'yı otobüsüne bindirdikten sonra tek başıma yürümeye başladım.Saat daha erken olduğu için tek başıma sahil kenarına gitmeye karar verdim, öyle de yaptım.
Mark'ı gördüğüm günkü gibi iskelede oturmuş, ayaklarımı sarkıtmış bir şekilde dalgaların sesini dinliyordum. Bu beni rahatlatıyordu, mutlu ediyordu.
Telefonumun sesiyle dalgaların sesinden ayrıldım. Arayan annemdi.
"Yuqi, konuşmayalı uzun zaman oldu seni merak ettim."
"Anne alt tarafı 2 gün konuşmadık."
"Anne olursan anlarsın, kızımı da mı merak etmeyeceğim?" annemin dediklerine göz devirdim. İyi ki beni görmüyordu yoksa kıçıma bir terlik yiyebilirdim.
"Nerdesin?"
"İskelede oturuyorum anne."
"Bu saatte mi?! Eve gitmelisin Yuqi, bu saatte oralarda durulmaz biliyorsun."
"Biliyorum biliyorum, kalkacağım şimdi."
"Bir de, o çocuk üzmüyor değil mi seni?" ah anne, keşke bilsen bana neler yaptığını.
"Hayır anne. Ayrıca onun adı Lucas, ayrıca sen neden hep aradığında böyle sorular soruyorsun?" telefonun arkasından derin bir nefes çektiğini duydum annemin.
"Sende hep bunu soruyorsun, o çocuğa hiç güvenmiyorum Yuqi, kim bilir benim bilmediğim neler var ama bana anlatamıyorsun." anneme bir şey demesemde her şeyi anlıyordu. Beni tedirgin edende buydu.
"Aşk olsun anne."
"Ne var bunda kızım, kendi aranızda bir şeyler elbette olur."
"Neyse anne ben kapatıyorum. Eve gideceğim."
"Görüşürüz dikkat et kızım, o oğlana da selam söyle"
"Tamam söylerim görüşürüz."
Konuşmamızı kısa kesmiştim. Biraz daha sorarsa her şeyi söyleyeceğimi biliyordum. Annem de bu özelliğimden yararlanıyordu.Kulaklıklarım takılı, elimdeki poşetleri sıkı sıkı tutarak hızlı hızlı eve yürüyordum.
Eve geldiğimde saat akşam sekize geliyordu. Lucas evde mi diye hızlı bir şekilde odalara göz attım. Tabii ki de yoktu. Zaten bende onu bu saatte evde beklemiyordum.
Aldıklarımı banyodaki kirli sepetine atıp ellerimi yıkadım.
Mutfakta kendime atıştırmalık hazırlayıp televizyon karşısına geçtim. Neredeyse 3 saat boyunca televizyon izlemiştim.
Saat 11 di. Kısa bir duş almış, geceliklerimi giymiş yatağımda uzanıyordum. Bu gece Lucas'ı beklemeyecektim. Hatta, eve geç geldiği için yatak odasının kapısını kitleyecektim. Bu tabii ki benim fikrim değildi. Sabah alışverişte Shuhua söylemişti. Akıllı kız.
Kapıyı kilitlemeden önce evdeki bütün kapıların anahtarlarını topladım. Çünkü hepsi yatak odasıyla aynıydı. O da bunu bildiği için plan tutmazdı.
Kapıyı kilitleyip, anahtarı üzerinden aldıktan sonra sıra uyumaya gelmişti. Kendimi koca yatakla baş başa bırakmıştım.
~~
Oylar çok düşük olduğu için az yazmaya karar verdim umarım beğenirsiniz :3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
umursamaz adam ve aşığı, luqi.
FanfictionGece 12'den sonra eve gelirdi. O geldiği zaman eve yoğun bir içki kokusu yayılırdı. En çok canımı yakan da boynunda hep kırmızı ruj izleri olurdu. #luqi 1 #lucas 1 🥳