ONSRA

1.BÖLÜM

"Uyanmamış geceler var şimdi,

Fotoğraflarla yetinmiş sarhoşluklar.
Gün doğarken dökülen yaşlar var,
Beklenen var şimdi,
Beklenen telefon sesleri."

Ghostly Kisses - The City Holds My Heart

🌼

"Güvenlik kameralarını kontrol edin ve olaya şahit olanları sorguya çekin. Şüphelinin eşgalini çıkarıp tüm birime gönderin, anlaşıldı mı?"

"Anlaşıldı!"

Başkomser bizlere göz ucuyla bakıp odadan çıktığında lacivert koltuğa attım kendimi. Öylesine yorgundum ki tüm kemiklerim sızılıyordu. Önümdeki masayı biraz daha kendime doğru çekip bacaklarımı uzattım ve derin bir oh çektim.

"Oğulcanım!" kapıdan gelen sese doğru döndüğümde en yakın dostum Yunusu gördüm.

"Oo devrem nerelerdesiniz? Buyrun efendim, buyrun!" deyip, yana kaydım ve Yunusun oturması için yer açtım. Hafifçe gülümseyip yanıma oturdu ve omzuma vurdu. "Gardaşım pertin çıkmış."

"Sorma be, bir haftadır şu yanan fabrikanın arkasında kimin olduğunu çözmeye çalışıyoruz. Gecemiz gündüzümüz kalmadı, Yunusum." dedim. Geçen haftalarda havai fişek fabrikası patlamıştı ve araştırmalara göre kasıtlı yapılan bir mevzuydu. Patlama sonucunda fabrikanın içinde olan kameralar etkisiz hale gelmişti ve çevredeki kameralardan görüntü almaya çalışıyorduk. Ne yazık ki göründüğü kadar kolay değildi.

"Biliyorum, komser destek ekip olarak bizi görevlendirdi. Altında büyük işler var. Dur bakalım çıkar kokusu yakında." dediğinde başımla onayladım. Elbet çıkardı.

"Ee Fatih nasıl?" deyip gülümsedim ve kumandayı elime alıp haberleri açtım. Fatih Yunusun iki yaşındaki oğluydu. İlk çocuğu olduğu için fazlasıyla üstüne düşüyordu ve çocuğuna aşık bir babaydı. "Yavaş yavaş kelimeleri birleştiriyor. Uzun cümleler kurmaya başladı." dedikten sonra gür bir kahkaha attı. Bende katıldım ona.

"Gidince bolca öp amcası yerine. Fotoğraflarını bekliyorum."

"Oğulcan sesini açar mısın?"

Aynı ekipte olduğum İpek kaşlarını çatmış televizyona bakıyordu. Başımla onaylayıp televizyonun sesini açtım ve bende merakla izlemeye başladım.

"Ünlü iş adamı Fuat Akın'ın bir saat önce poler yakınlarında olan maden ocağı çöktü! Çöken madenin içinde en az yetmiş işçi olduğu öğrenildi. İşçilerin yakınları feryatlar içinde olay yerine gelirken kazayla ilgili soruşturma başlatıldı."
Kaşlarımı kaldırıp hayretle televizyona baktım. Bu adam sürekli gündemdeydi.

"Poler şimdi cehenneme dönmüştür." dedi Yunus, elini dizine vururken. Poler iş bakımından çok ünlü bir semtti. Herkesin gözü Poler'in üstündeydi. Böylesine büyük bir şehirde Poler nimet gibiydi.

"Bu iş bize patlayacak." dedi İpek.

Bize mal olacağını sanmıyordum. Bu iş biraz daha üst mevkilerin uğraşacağı bir işti. Kafamı iki yana sallayıp haberlere bakmaya devam ettim. Allah bilir kaç cenaze kalkacaktı bugün. İnsanlar çoğu zaman kendi makamları için gariban insanların canına kıyardı. Bu meslekte çokça rastlamıştım. Çoğu zaman nefret etmiştim kendi varlığımdan.
Haberlere daha fazla dayanamayıp televizyonu kapattım. Mesainin bitmesine beş dakika vardı ve ben bugün nöbetteydim.