12.BÖLÜM

147 94 82
                                    

Yitirdim kendimi kendi içimde...

-Nazım Hikmet

Mabel Matiz- Yaşım Çocuk

●Oğulcan çizimi❤

💎

Sıcak su vücudumu gevşetirken kafamı geriye yaslayıp saçlarımı ıslattım. Hafifçe gözlerimi kapattım ve ruhumu tüm bu olanlardan sakınmaya çalıştım. Yaptığım kirli işlerin günahını saç diblerime kadar hissediyordum.

Sertçe yutkundum.

Ben kötü bir görev yapmıyordum.

Ben polistim.

Görevim buydu.

Derin bir nefes aldığımda nemli havayı soludum. Sağımdaki mentollü şampuanı elime aldım ve ters çevirip avucuma bir miktar doldurdum. Avucumda oluşan soğuk hisle bir kaç saniyeliğine ürpermiştim.

Kapağı kapatıp geri yerine koydum ve güzelce saçlarımı yıkadım. Bu beni fazlasıyla rahatlatmıştı.

Daha fazla oyalanmayarak teknesiz duşakabinden çıktım ve belime havluyu sarıp odama geçtim. Dolabımın önünde uzun bir süre durduktan sonra gri ince çizgili pantolonumu ve beyaz gömleğimi giyindim. Yatağımın yanında bulunan komidinin üstündeki sigaramı elime alıp pencereyi açtım. Hava oldukça soğuktu. Bulutlar sanki yeryüzüne kızmışçasına gri renge boyanmıştı.
Sigara paketimden bir dal çıkartıp nemli dudaklarımın arasına sıkıştırdım. Boynuma sürterek içeri giren soğuk havanın eşliğinde sigaramın ucunu yaktım ve derin bir nefes çektim içime.

Huzur...

Tam manası ile huzurun içine atılmıştım.

Gözlerimi kapatıp bu fani dünyadan bir anlık sıyrılmak istedim fakat telefonuma gelen bildirim sesi düşüncelerime engel oldu.

Gönderen:Orhan
"Oğul, bu mekan tam olarak nerde?"

Gönderilen:Orhan
"Yakınsan gel bana beraber gidelim."

Gönderen:Orhan
"Tamam, beş dakikaya geliyorum."

Biten sigaramı pencerenin dış betonununa bastırarak söndürdüm. Beni ezip geçen soğuk havaya daha fazla dayanamayarak irkildim ve geri çekilip pencereyi kapattım. Siyah ceketimi, sandalyemin üstünden aldıktan sonra üstüme geçirdim. Parmaklarımı nemli saçlarımın arasında gezdirerek şekil verdim.
Umarım Orhan çok geç kalmazdı.

*

Yaklaşık yarım saatin ardından gümbür gümbür çalan kapı, irkilmeme sebep olmuştu. Başımı iki yana sallayıp okuduğum gazeteyi ikiye katladım ve yanıma koydum.
Kapı tekrar çalınca derince bir nefes alıp ayağa kalktım ve hızla kapıya doğru ilerledim.

"Geldim!"

Kapıyı açınca Orhan beni kenara itti ve koşarak tuvalate girdi. Kaşlarımı havaya kaldırdım. Bu çocuk tahminen ne zaman olgunlaşacaktı?

"Sen çık ben geliyorum."

Orhan'ın sesi tuvalatte yankılanınca, "İnanmıyorum." diye fısıldadım ve portmantodan anahtarı aldım.

ONSRAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin