13.Bölüm (NSFW)

2.2K 191 148
                                    

UYARI: TÜM BÖLÜM NSFWDİR RAHATSIZ OLACAKLAR SONRAKİ BÖLÜMDE GÖRÜŞELİM AŞKOLAR.

Dudaklarımın üstüne kapanan dudaklardan akan ateş her zerremi kavuruyordu. Hissettiğim baskı yumuşaktı, hareket dahi etmiyordu ama sinirlerimin toza dönüşmesine yetmişti. Bana yaşam veren her şey dudaklarımda toplanmış, işgal edilmeyi ve şeytanın gölgesine karışmış bir şekilde yeniden var olmayı bekliyordu.

Xiao Zhan yanaklarımda duran elini boynuma indirip, bedenimi arkamda duran duvara doğru ittirdi ve sırtımın soğuk aynaya değmesini sağladı. Dudakları hala dudaklarımdaydı, bir an olsun ayrılmamıştı. Sağ eli boynumu kavrarken, sol eli belimi sararak gövdemi kendisine çekmişti.

Dudaklarımın üzerindeki dudakları sonunda hareket ettiğinde, bedenimde hissettiğim karıncalanma yüzünden omzunu sıkıca kavradım. Beynim tamamen uyuşmuş gibiydi, her şey bir sis perdesinin arkasında kalmıştı ve ben çoktan gökyüzüne doğru yükselmeye başlamıştım.

Şeytanın gölgesinin dudakları alt dudağımı emerken omzunda duran ellerimden birini yumuşak saçlarının arasına daldırdım ve uçlarından küllerin döküldüğü tellerin elimi ise boyamasına izin verdim. Kafasını sertçe kendime çekmiş, dudaklarımın arasında olan üst dudağına dişlerimi hafifçe geçirerek şeytanın gölgesinin bedenini bedenime bastırmasını sağlamıştım.

Dudaklarının arasından sinsice akıp alt dudağımda yuvarlak çizen dili, cehennemindeki ateşi dudaklarıma taşıyordu. Ağzımın içine sızmak istiyor, tüm iç organlarımı kendisiyle beraber küle çevirmek istiyordu.

Yakmak istiyordu, yanmak istiyordum.

Dudaklarımı hafifçe aralayıp sıcak dilinin ağzımı işgal etmesine izin verdim. Ucunda ateşini taşıyan dili dişlerimde, ağzımın köşelerinde, dudaklarımdaydı. Hissettiğim zevk yüzünden sessizce inlerken, saçlarındaki elimi ensesine indirip omzuna tutunan parmaklarımı derisine bastırdım.

Xiao Zhan, kendi sertliğini bana daha çok bastırırken ağzımın içinde dolaşan dili, dilimi buldu ve bacaklarım depreme yakalanmış gibi titredi. O bu halime dudaklarını ayırmadan hafifçe gülümserken, gülüşüne doğru inledim. Dilini dilimin etrafında dolaştırıyor, dudaklarımı çekiştiriyordu ve aklımı kaçırmama neden oluyordu.

Şeytanın gölgesi başını sola doğru yatırarak suratlarımızı daha da yaklaştırdı ve dudaklarımda olan dudaklarını yavaşça çekti. Aralıklı olan dudaklarımdan bir nefesi titrekçe içime çekerken, gözlerimi yavaşça araladım ve arzuyla yanan gözleriyle karşılaştım.

Dudakları öpülmekten dolayı kırmızının tonuna bürünmüş, dolgun iki et parçası emildiği için daha da şişmişti ve saçları parmaklarım yüzünden dağılmıştı.

Tanrı'nın güzelliğini kıskanıp tuvalini yakmak isteyeceği kadar güzeldi. Gölgelere rağmen güzeldi, küllerine rağmen güzeldi. Ateşler içindeyken bile güzeldi.

"Durma," dedim hafifçe aralıdığım kirpiklerimin arasından ona bakarken. "Durmanı istemiyorum."

Şeytanın gölgesi yarım ağız gülümseyip boynumdaki elini kulağıma çıkardı ve kulak mememi okşamaya başladı. "Ne yapmamı istiyorsun Tilki?" dedi fısıldayarak. Sesi tehlikeliydi, sesi günahtı. Ağaçlarının ucundan küllerin döküldüğü bahçesini açmış, içeri girmemi bekliyordu. Girmek istiyordum.

Elmayı yemek, tanrının cennetinden kovulmak istiyordum.

"Beni öpmeni istiyorum."

Dudakları dudaklarıma kısa bir buse kondurup yukarı doğru kıvrıldı. "Sadece bunu mu?"

Dancing With Devil.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin