One of the Ring - Liskook

01

Yine erken saatlerde spor salonunun yolunu tuttum. Salonu jennie ile beraber açtığımızda büyük ilgi görmüştü ve o zamandan beri müşterilerimiz giderek artıyordu.

Spor salonundan eksik olmayan şahısı yine gördüm. Tabiki taehyung.

"yinemi sen? "

"ya deme öyle üzülürüm bak"

"olum gidip söylesene kıza seni seviyorum diye, niye sürtüyorsun burada"

"görmek için geliyorum heralde"

"zamanımı da alıyosun boks öğrenmiyeceksen çık şuradan"

"lisa lisa.. Jen geliyo bana vur"

Ne yapıcağımı bilemeyip Karın kısmına çokta sert olmayacak şekilde vurduğumda yere düştü. Dönüp jennie ye baktığımda fısıldayarak
"naptın Gerizekalı" dediğini duydum. Bişi yapmamıştım ki bana vur dedi.

Taehyung yerde kıvranırken jennie yardıma geldi. Taşıyıp takla minderlerin üstüne yatırdık.

"ya lisa ciğerimi sökseydin. Bu az oldu"

"ağzımı açtırma şimdi"

Onları yanlız bırakarak taenin telefonunu aramaya başladım. Jennienin Taehyungdan hoşlandığını biliyorum ama söylememe izin verilmiyor. Uzun süredir hayatında birisi yok. Umarım olurlar da bende nefes alırım.

Yürüyemiyecek gibi olduğundan telefonu blup yanlarına geri döndüm.

"kimi arıyorum"

"namjoon hyung yazar ona bas"

"tamam"

Telefonu haporlere alıp beklemeye başladık. telefon sonunda açıldı.

"tae nerdesin aptal herif"

"ayıp oluyo ama"

Jennie ile kıkırdarken söze girdim.

"afedersiniz ben spor salonu yöneticisi lisa... Tae spor yaparken ufak bir yaralanma geçirdi. Onu gelip almanız gerek"

"konumu atın hemen geliyorum"

Telefonu kapatıp konum atarken tae söylenmeye başladı.

"he he ufak bir yaralanma, kaburgalarımın kırılma seslerini duydum sen ne diyorsun"

"tae sana burdan bi vururum görürsün elinin körürünü"

"aaaa seni hainnn, şiddet yancısı"

Dayanamayıp jennie ve tae nin yanından ayrılırdım. O sırada jisoo unni içeri girdi.

"jisoo burdayız"

"aahh lisa bende seni arıyordum"

"noldu unni"

"lisa rose ye ulaşabildin mi?"

"evet evet, mesai ye kalacağını söyledi"

"ahh tamam. Arkada noldu öyle.. Tae hala söyleyemedi mi?"

Kıkırdarken "dövdüm onu"
Jisoo da benimle birlikte kahkaha atarken içeri birkaç çocuk girdi.

"nerde bu kıçı kırık"

"hyung şurda yatan o mu"

Koşarak taenin yanına gittiklerin de jisoo ile danışma masanına yaslanmış onları izliyorduk.

"aha geldiler... Namjoon hyung.." tae

"Allahın cezası naptın yine" namjoon

"dikkatsizliğime geldi" tae