28

589 42 1
                                    

Jungkook

Sabah uyandığımda hava gerçekten sıcaktı. Yanıma baktığımda ise Lisa yoktu. Üzerimi değiştirip merdivenleri inerken kimse uyanmamış, horul horul uyuyolardı.

Gelen seslere doğru giderken en alt kata indim. Lisa ısınma yapıyordu. Duvardaki saate baktığımda ise saat 8e geliyordu. Beni görünce işlerini bırakıp yanıma geldi.

"günaydınn"
"günaydın. Bu saatte gerçekten mi?"
"eee jungkook bey kolay değil öyle"
"öpim mi?"
"hayır tabiki terliyim"
"bişi olmaz, çok özledim"
"hadi git hazırlan, biraz gezelim"
"nereye gidiyoruz"
"bilmem"

Koşa koşa üst kata gittiğinde gözlerimi zar zor açmıştım. Üzerimi değiştirip aşağıya indiğimde Lisa çoktan hazırlanmış beni bekliyordu.

Evden çıktığımızda ise yürümeye başladık. Hava gerçekten güzeldi ve lisaya baktığımda beyaz kısa elbisesi ve sandaletleriyle çoktan adapte olmuştu.
El ele yürürken lisa bana döndü.

"acıktı mı?"
"biraz"
"o zamann, ileri marş"

Beraber ileride ki Dükkandan meyveli  yoğurt sipariş ettik. Ne kadar meyve varsa hepsini koymuştu ve gerçekten tadı lezzetliydi.

Yemeye devam ederken sahile indik. Lisa ayağına çarpan sularla oynarken oturmuş onu izliyordum.

"çiflikte Herşey iyimi? "
"iyi iyi, havuç bey sizi çokça özlüyor"
"bende onu çok özledim"
"ben?"
"hı?"

Kollarımdan destek almış arkama yaslanırken Lisa koşa koşa yanıma geldi. Birden sarıldığında ikimizde yere düşmüştük. Bacağını üzerime atıp sıkıca sarılınca gülmeden edemedim.

"tamam tamam benim lisam beni daha çok özlemiş"
"keşke hep Burda olsanız"

Ona doğru döndüğümde alnına küçük bir öpücük bıraktım.

"yanındayız Lisa, hep buradayız"

Lisanın kollarından kurtulup altıma aldığımda ellerini boynuma sardı. O kadar güzel gözüküyordu ki saçlarını düzeltip öpecekken koştura koştura buraya gelen vatan hainlerinin sesini duydum.

"ORADALAR"

Lisa gülerken derin bir nefes alıp kumun üzerine oturdum. Gerçekten bağıra bağıra yanımıza gelip etrafı gösterdiler.

"heryerde sizi aradık"
"niye?"
"evde yoktunuz"
"Evde YOKUZ DİYE NİYE ARIYORSUN"
"niye sinirlendi ya bu?"

Namjoon alnında ki teri silip etrafı gösterdi.

"biraz gezsek fena olmaz, ne dersiniz?"

Hepsi onayladığında oturduğumuz yerden kalkıp gezmeye başladık. Neredeyse her dükkanda dura dura onlarca eşya almışlardı. Lisa iki tane hasır şapka alıp birisini kafama taktığında yanağımdan öpüp kıkırdadı.

"takma o kadar kafana jungkook"
"ya ama en güzel yerde geldiler"

Dediğine büyük bir kahkaha patlattığında sarıldı. İkimiz sarılmış Dükkandan çıkmalarını bekliyorduk.

One of the Ring - Liskook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin