Lisa
"başlıyoruz"
"tekme atarken yere düşmemen için bacağını kırma asla"
Tekme yastıklarını ona fırlatıp yerime geçtim. Tek ayağımın üstünde dönüp iki kere hızlıca tekme attım. Suho gülmeye başladı.
"sonunda güzel bir hareket"
Fazlasıyla sıcak olduğundan atleti çıkarıp kenara attım. Spor sütyenimle devam ettim. Suhoya başlığı fırlatıp karnına bel koruyucusunu taktım. Ellerine eldivenlerini takarken bende eldivenleri mi giydim. İki köşeye ilerleyip yerlerimizi aldık. Suho atak yapıyordu ama karşılık vermemle geriye doğru afalladı.
"hadi ama sadece bu kadar mı? "
Suhonun kaşları çatılı daha sert biçimde vurmaya başladı. Belindeki koruyucuya rağmen attığım tekme ile ileri yalpalandı.
Tae
"ne kadar adilsiz bir yarış"
"bencede neden kıza koruyucu verilmemiş" jimin
Jimine aval aval baktım, salakmı bu?
"salakmısın jimin, asıl çocuğa daha fazla koruma gerek"
"fazla abartıyorsunuz" jungkook
Jungkooka döndüğümde anlamsız bakışlar attım.
"çocuk güçsüz, kızla alakası yok, onu yere serebileceğime bahse girerim"jk
" kabul"
"ben jungkooku tutuyorum" hepsi birden bunu söyleyince şaşırdım. Lisayı fazlasıyla hafife alıyorlardı.
"ben kazanırsam hepiniz twerk atıcaksınız"
"biz kazanırsak bütün gün maymun kostümünü giyiceksin" jungkook
"anlaştık"
Lisa
"sana diyorum, bebek gibisin"
Suho ona gösterdiğim tekmeyi atarken yere düştü. Eldivenleri çıkarıp yanına gittim. Allahtan bel koruyucusu takmıştım.
"çalışman gerekiyor"
"biliyorum"
"bende seninle dövüşmek istiyorum"
Arkadan gelen sesle oraya döndüğümde tanımadığım bir çocuk konuştu.
"bu çocuk oyuncağı değil"
"hadi ama alt tarafı az önceki gibi dövüşeceğiz"
"az önce ben dövüşmedim. Ona tekme atmasını gösterdim."
"gerçek bir dövüşe varmısın? "
Kafamı çocuğun arkasına döndürdüğimde geçenki çocukları gördüm. Tae ise göz kırpıp eliyle okey işareti yapıyordu. Şimdi anlaşıldı... Terli saçlarımı arkaya itip boks eldivenlerini ona fırlattım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
One of the Ring - Liskook
FanfictionAdım Lalisa Manoban, sessiz bir kadın olduğumu söylerler. Halbuki ben sessiz bir kadın değilim. Ağzım susar, yumruklarım konuşur...