Jungkook
Arabaya yaslanmış çocukların konuşmalarını dinliyordum. Saate baktığımda maçın bitmesinin üzerinden 2 saat geçmişti. Kapı açıldığında Bi elinde çanta diğer elinde buz ile lisa gözüktü.
Hepimiz alkışlamaya başladığımızda kızlar koşarak lisaya sarıldılar. Lisa bizim halimize gülerken arkadan minnie fırladı. Elinde ise lisanın kazandığı kemer ve altın madalya vardı.
Lisa çantasını arabaya koyarak tekrar yanımıza geldi. Parmaklarına buz tutuyordu.
"Ooooooooo 1....2.....3....."bambam
"lisaaa"
"lisaaa"
"lisaaa""ulan bambam seni gördüğümde ağlıyordun"
"ne ağlicam be, gözüme toz kaçtı"Lisa büyük bir kahkaha patlattığında bizde bambamın surat ifadesine gülüyorduk.
"o yüzden gözlerin kızarmış"
"hani, yooo"
"hadi, hadi iyice geç oldu eve gidelim"
"yaaa ama lisaa... Parti yaparız diye düşünmüştük." jimin
"çoook ama çoook yorgunum, başka zaman hadiii"Emir büyük yerden gelince herkes evlerine dağıldı.. Kapıyı anahtarla açtığımda ki keşke açmaz olaydım...
Jhope ve tae salya sümük ağlıyordu.Her yerde sümüklü peçeteleri vardı.
Bizleri görünce tae gözyaşını silip konuşmaya başladı."gördünüz mü... Nası kazandı..."
"gurur duyuyorum.... Çoook hakketti"Televizyona baktığımızda maçın tekrarı oynuyordu. Jhope oturduğu yerden fırlayınca hepimizin ödü kopmuştu.
"bakın bakın, tekmeye bakın... Nasılda indiriyor"
Namjoon evin halini görünce direk kendisini odasına attı. Çocukların yanına oturmuş tekrarı izlerken tae telefonu çıkarıp haporlere aldı.
"efendim tae"
"lisaa..."
"tae ağlıyor musun sen?"
"ya lisa... Gelemediğim için üzgünüm"
"tae, saçmalama lütfen... Sorun bile değil... Şimdi uyu yarın sabah erkenden sizin oradayım"
"tamam, manitama selam söyle"
"TAE"
"Tamam kapattım"Jimin gülmekten koltuktan düştüğünde aklıma güzel bir fikir geldi.
"çocuklar kampa gitmeye ne dersiniz?"
Hepsi bana baktığında tae ayağını göstererek söze girdi.
"1 hafta beklemeniz gerekiyor, ayağımda ki sargı çıkacak"
"tamam o zaman bizde hazırlıkları hallederiz"
Herkes bir işin ucundan tuttuğunda ben kalıcağımız yeri ayarlamaya başladım. Çadırda mı kalsak yoksa dağ evimi?
En iyisi dağ evi..
"dağ evi kiralayacağım ona göre plan yapın"
"tamam"
"tamam bizde"Şehrin dışında kiralık bir ev buldum. Biraz incelediğimde hepimize yetecek oda vardı ve genişti. Etrafı ise ormandı. 5 günlük kiraladığım da kızları arayarak haporlere aldım.
"efendim jungkook"
"kızlar yanında mı lisa?"
"evet, birşey mi oldu?"
"hayır, önümüzde ki hafta dağ evine gidiyoruz ve sizde geliyorsunuz. Herşeyi hazırladık, taenin sargısı çıkar çıkmaz yola koyulacağız"
"ama.."
"itiraz istemiyorum"
"peki, yardım edeceğimiz birşey var mı?"
"hayır haftaya görüşürüz"Çocuklarla bütün hafta boyunca etkinlikleri ayarlamak için çalıştık. Çantalar hazırlandığın da hepsini bagaja attık. 3 araba ile gidecektik ve herşey günler sonra hazırdı.
1 hafta sonra taenin sargısını çıkartmak için hastaneye gittiğimizde, doktor yürüyebileceğini söyledi. Hastaneden sonra ki durak, kızların evine doğru yola koyulduğumuz da diğer 2 araba peşimdeydi.
Evin önüne geldiğimizde kızlar bizi bekliyordu. Valizleri arabalara yükleyip yola koyulduk. Benim arabamda maalesef tae vardı. Harika playistlerinden şarkılar açıp beynimizi şişirmekte üstüne yoktu.
"sevgilim, kapasam mı artık şu müziği" jennie
"ama ben çok eğleniyorum" tae
"TAE" lisa
"tamam tamma kapadım"Bu anı tekrar hatırladığımda gülmeye başlamıştım. 2 saat boyunca yol gittikten sonra öğle vaktinde dağ evine gelmiştik.
"buralar fazla ıssız değil mi jungkook?" lisa
"5 km ilerde küçük bir kasaba var, sorun olmaz"Kafasıyla beni onayladığı da arabayı köşeye park ettim. Herkes arabadan indiğinde çantaları alarak evin kapısını açtım.
Lisa
Biz gelmeden önce yağmur yağmış olmalıydı ki toprak çamura dönmüştü. Taş yoldan eve girdiğimizde kocaman bir yerdi. Büyük camlar dışarıyı gösterirken ortada büyük bir şömine vardı.
Valizleri kapının ağzına bırakarak ayakkabılarımı çıkardım. Burdan manzara o kadar güzeldi ki herşey gözüküyordu.
Odalara yerleştikten hemen sonra kendimi koltuğa bıraktım. Buranın havası soğuktu ama şömine bütün evi ısıtmıştı. Rose dizime kafasını koyarak uzandığın da yanan odunları izlemeye başladı.
Merdivenlerden inen jimin koşarak bize doğru geliyordu. Neden koşuyor ki demeden hızla koltuğa zıpladı. Rose yattığı yerde zıplarken ben direk koltuğun dışına düştüm.
"aouuu acıdı"
Rose saçını düzeltip kalktığında jimin mutfağa koşuyordu.Hava hafiften kararırken suga, Jin ve jennie mutfağa girip yemekleri hazırlamaya başladılar. Biz ise halının üzerine oturmuş kart oynuyorduk.
"taeee"
"efendim jennn"
"sofrayı kur tae"
"yaaa ama"Taenin yalvarışlarına gülerken Ayaklanıp masaya yöneldim. Diğerleri de kalkarak masayı kurmama yardım ettiklerinde hepimiz sofrada ki yerimizi almıştık.
Yemekleri yerken ufak bir sohbet dönüyordu.
"eee neler yapıcaz yarın?"
"sürpriz"Ağızlarından ufak birşey bile kaçırmıyolardı.
Saatler geçtiğin de herkes odalarına çıktıkların da dışarıda ki manzarayı izlemeye başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
One of the Ring - Liskook
FanfictionAdım Lalisa Manoban, sessiz bir kadın olduğumu söylerler. Halbuki ben sessiz bir kadın değilim. Ağzım susar, yumruklarım konuşur...