One of the Ring - Liskook

27

Dünkü çalışmadan sonra erkenden uyumuştum. Saat 9a doğru gelirken lucas içeri girdi.

"hadi"
"daha kahvaltımı yapamadım"
"ne güzel, hadi hazırlan"
"neden?"
"los angelesı gezelim biraz"

Koşa koşa odama çıktığımda üzerimi değiştirip aşağıya indim. Hava gerçekten sıcaktı ve lucasın arabasına binip kahvaltı yapmak için yola koyulduk.

Kocaman binalar, palmiye ağaçları... O kadar güzel gözüküyordu ki çok geçmeden varmıştık.

"hoşgeldiniz lucas bey, masanız hazır"

Gösterilen yere geçtiğimizde manzaraya hayran kalmıştım.

"eee ne yemek istersin?"
"farketmez"

Dediğime gülerken siparişleri verip arkasına yaslandı.

"ilk defa geliyorsun değil mi?"
"evet"
"güzel planlarım var"
"nasıl?"
"sürpriz"

Yemekler geldiğinde sohbet ederek yiyip sokaklarda dolaşmaya başladık. Gerçekten çok güzeldi. Hatta birkaç fotoğraf çekip gezmeye devam ettik.
Bi süre sonra geldiğimiz yer büyük bir havuzdu. Şaşkınca ona bakarken üzerinde ki çubukları gösterdi.

Yeni farketmiştim. Havuzun üzerinde kalın bir çubuk vardı ve tişörtünü çıkarıp çubuğuna üzerine çıktı.

Karşısına geçtiğimde ise şuan yaptığımız çok komikti.

"duruş çok önemlidir Lisa, ne kadar darbe alırsan al duruşunu bozma"

Tahta üzerinde durmak kolaydı ama lucas birden atağa geçtiğinde ayağımı boşluğa atmıştım.

Suya düştüğümde lucas gülmeye başladı. Gerçekten üstüm başım su olmuştu. Şortumdan akan sular hiç hoş olmasada tekrar karşısına geçtim.

Bu sefer ben ona doğru atak yaptığımda dengesi bozulmadan karşılamıştı. Birden telefonum çalmaya başladığında dikkatim dağıldı ve kendimi suda buldum. O sıra Will telefonu çoktan açmıştı.

Ben tekrar tahtanın üzerine çıkıp lucası düşürmeye çalışıyordum.
Ayağımı sabitleyip tekme attığımda düşmüştü ama düşerken de ayağımı tuttuğundan beraber suyun içine düşmüştük.

Jungkook

Telefonu Will açtığında hepimiz şaşkındık.

"selam çocuklar"
"selam"

Tae ise yerinde çırpınıyordu.karşısında Will Smithi görünce hepimizin önüne geçti.

"Lisa şuan antrenman yapıyor, göstermemi istemisiniz?"
"tabi"

Kamerayı döndürdüğünde hepimiz garip bir şekilde olanı anlamaya çalışıyorduk. Namjoon söze girdi.

"havuzun üstünde tahta mı var?"
"evet ve birde erkek"

Lisa tekme atıp çocuğu düşürmeye çalıştığında ikiside suya yapıştı. Gülme seslerini duyuyorduk ve Jin düştüklerinde kahkaha atmaya başladı.

Hepimizin kafası ona doğru döndüğünde ağzına fermuar çekip sustu. Will ise kamerayı döndürüp konuşmaya başladı.

"ona aradığınızı söyleyeceğim"

Telefonu kapattığında uzun bir sessizlik oldu Jennie konuyu dağıtmak için konuşmaya başlamıştı ama pek işe yaramadı.