Bir diğer ana ile tanışma zamanımızın ters düşündüm. Umarım beğenirsiniz.
İyi okumalar!
~~~~
Alarm sesi kulaklarımı tırmalıyor, sabah güneşi gözlerimi yakıyordu. Deli gibi çalan telefonumu alarmı kapatıtım. Gelen mesajları ve bildirimleri es geçip saate baktım. 7.30'du. Yatağa değen sırtımı kaldırıp, oturur pozisyonuna geldim. Karşımdaki İstanbul aşılı baktım. Güzel bir sabaha uyanmıştım. Güneşin saçtığı ışıklara bakacak olursak bugün hava sıcak olacaktı. Ayaklarımı yataktan sarkıtıp yerdeki terliklerimi giydim. Yatağım ucundaki sabahlığımı da üzerime geçirip lavaboya girdim.
Elimi yüzümü yıkayıp dişlerimi fırçaladım. Duş'a gireceğim zaman telefonum çalmıştı. Bu saatte ya Deniz ya da Öykü arardı. Lavabodan çıkıp yatağın içinde telefonumu elime aldım.
"Evet?", "İyi günler Asya hanım, kusura bakmayın sizi rahatsız ettim. Bugün ki programında bir değişiklik olduğunu söylemeliyim.", "Dinliyorum Öykü.", "Asya hanım, Atlas beyle yapacak görüşme şirkette olamayacakmış. Kendisi sizi evinde bekliyormuş. . " şaşırmıştım. Neden evine çağırdığını anlamıyordum ama planım için böyle olması daha iyiydi. "Tamamlanmış atarsın. Saat kaçtaymış?", "Hemen bakıyorum efendim, saat 9'da gelmeniz istenmiş.", Dedi. Gözlerimi devirdim kesinlikle inadıma yapıyordu. "Tamam öykü teşekkür ederim. Bugün izinlisin.", Dedim ve telefonu kapattım. Tekrar lavaboya girip, duş almak için soyundum.
Duştaki işim bitince giyinme odama girip kıyafet seçmeye başladım. Güneş olsa bile mart ayındaydık ve illaki soğuk oluyordu. O yüzden boğazlı siyah kazağımı, siyah kotumu giydim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kahverengi saçlarımı tarayıp kurttum. Normalde dalgalı oldukları için yine uçları dalgalanmıştı. Saçlarımı açık bırakmıştım. Dudaklarıma nude bir ruj sürüp giyinme odasından montum ve çantamla çıktım. Fazla makyaj yapmadım gerek duymuyordum.
Kabanımı ve çantamı yatağın üzerine koyup mutfağa gittim. Kahvaltı hazırlayacak vaktim yoktu. Kahve makinemi çalıştırıp telefonuma gelen mesaj ve mailleri okudum. Yarın Mimarlar Odası'nın düzenlediği bir yardım gecesi vardı ve beni de davet etmişlerdi. Katılacağımığim bir mail atıp kahve makinesinde olan kahveyi kupaya döktüm.
30 günüm vardı ihaleye ve bunun 1 günü çöp olmuştu. Planım işe yararsa Atlas ihaleden çekilir ve Türkiye'nin en büyük ihalesi benim olurdu. Şilede yapılacak doğayla iç içe, kendi kendini yeten villa projesi benim olmalıydı. Bu benim hayalimdeki projelerden biriydi. Elektriğini, suyunu, kendisi üreten çevreye zarar vermeyen maddelerden yapılacak villaların düşüncesi bile mutluluk veriyordu. Her şeyi göze almıştım bu ihale benim olacaktı.
