30. GÜN - FİNAL

41.1K 1.2K 347
                                    

Merhaba kuzular,

Bu kitap boyunca beni yalnız bırakmayıp destek olduğunuz için teşekkür ederim. Bu bölümü tüm okuyucularıma armağan ediyorum.

Bu bölümü o kadar çok düşünerek yazdım ki, aklınızda, kalbinizde bir yer etmesini umdum.

Umarım istediğimiz, hayal ettiğimiz bir final olmuştur.

Her şey için teşekkür ederim, yorumlarınız, beğenileriniz, okuma sayınız oldukça fazlaydı. Bu yüzden de ayrıca teşekkür ederim.

Zaman ayırıp okuduğunuz için de teşekkür ederim.

Yakın zamanda 3. Kitap için duyuru yapacağım, umarım o kitabımda da sizi görebilirim.

Teşekkür ederim! İyi okumalar! XOXO

~~~~

"Birazdan atacağım adrese gel." 00.00

Telefon ekranıma salak salak bakmayı kesip mesaj yazmaya başladım,

"Atlas neler oluyor? Tüm gün neredeydin? Mesajlarıma neden cevap vermedin? Şehir dışına çıktığını söylediler!",

Aklımdakilerin bir kısmını yazıp gönderdim. Atlas'ın evinden sonra uzun bir süre deniz kenarında oturup düşünmüştüm. Onca düşünceden sonra vardığım tek sonuç, olaylar nasıl görünüyorsa görünsün Atlas beni seviyordu ve bende onu seviyordum. Ona güveniyordum.

Elimdeki telefon titreyince bakışlarımı tekrar telefona çevirdim.

"Sadece dediğimi yap, kız kulesinin oraya gel!",

Hiç bir açıklama yapmaması beni sinir etsede kendimi tutup mesaj atmadım. Dediğini yapmaktan başka çarem yoktu. Oturduğum koltuktan kalkıp odama çıktım. Aldığım duş yüzünden saçlarım halen ıslaktı. Üzerimde pijamalarımla girdiğim giyinme odasında etrafa göz gezdirdim. Bu saatte beni ne için çağırıyorsa beklemek zorundaydı. İlk önce bana vermesi gerek bir hesap vardı.

Üzerime mavi ince bir kazak altınada keten, bol paça, kahverengi pantolonumu giyip çıktım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Üzerime mavi ince bir kazak altınada keten, bol paça, kahverengi pantolonumu giyip çıktım. Oyalanmak istemiyordum, meraktan ölmek üzereydim. Saçlarımı havluyla kurulaya bildiğim kadar kurulamıştım. Bu yüzdende kabarmışlardı. Çok fazla umursamayıp saçlarımı at kuyruğu yapıp odadan çıktım. Salondaki telefonumu ve arabamın anahtarını aldım. Çok uzak değildi ama bu saatte arabasız gidemezdim.

~~~~

Arabamı sağa çekip indim. Kız kulesinin ışıkları gecenin karanlığına meydan okurcasına ışıl ışıldı. Etrafıma göz attığımda bir kaç kişi dışında kimsenin olmadığını gördüm. Atlas neredeydi? Telefonumu elime alıp Atlas'ı arayacağım zaman biri bana seslendi. Sesin geldiği yöne döndüğümde kaşlarımı çattım.

ATLAS (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin