28. GÜN

29.6K 904 63
                                    

"Nereye gidiyoruz?", bu cümle bu aralar çok sık sorduğum soru haline gelmişti. Üzerimdeki siyah gece elbiseme baktım. Sanırım şık bir yere gidiyorduk ve o yüzden Atlas bana bu elbiseyi alma gereği duymuştu. "Sürpriz.", dedi. Şaşırmadım dün ki sürprizinden sonra bunu alışkanlık haline getirmişti. Doktor beyde beni evde yatıyor sanıyordu. Kuralları ne güzel yıkıyorduk biz böyle. İstemsizce kıkırdadığımda Atlas'ın sorgulayıcı bakışlarını üzerimde hissetsemde çaktırmamaya çalıştım. Çok geçmeden geldiğimiz bir mekanın önünde durmuştuk. Buraya ilk kez geliyordum. Vale arabayı aldığında Atlas koluma girip mekana giriş yapmamızı sağladı. Birlikte indiğimiz merdivenlerin ve etrafın tasarımıyla buranın bar olduğunu anlamam çok uzun sürmemişti. "Buraya niye geldik?", diye sorduğumda Atlas duymamazlığa getirdi. Merdivenlerin sonundaki kapıdan içeriye girdiğimizde etraftan ışık süzmeleri, alkış sesleri ve ilginçtir ki, iyi ki doğdun nidaları yükseldi. "Noluyor?", diye sorduğumda ışıklar açılmış, etraftaki kalabalığın aslında tanıdıklarımızın olduğunu görmüştüm. Şirket çalışanları, arkadaşlarımız, hatta liseden bile arkadaşlarım, kuzenlerim, ablam, sevgili eniştem ve tanımadığım bir sürü insan. Sanırım diğerleri Atlas'ın şirketinde çalışanlar ve arkadaşlarıydı. Gülümseyerek baktığım etraftan sonra arkamda hissettiğim kişilerle oraya baktım. Burak ve Gül'ün elinde oldukça güzel bir doğum günü pastası vardı. "Benim doğum günümü daha vardı?", diye konuştumda Burak kahkaha attı. "Bugün senin doğum günün Asya!", dediğinde şaşırdım. Günler ne çabuk geçmişti. "Üfle! Üfle!", tezahürat seslerine kıkırdadım. Kabul edelim herkesin aklına Tarkan'ın şarkısı gelirdi. Önümdeki pastayı üflemeyeceğim sırada Atlas,"Dilek tut!", dediğinde gözlerimi kapattım. Tek dileğim sağlıklı, huzurlu ve mutlu olmamızdı. Ve en önemlisi Atlasla olmaktı! Pastayı üflediğimde herkes alkışlamıştı. İyi ki doğdun dilekleriyle birlikte Atlas elini belime koyup sanırım masamıza doğru yürütmeye başladı. Biz yerimize oturduğumuzda şarkı çalmaya başlamış kalabalık etrafa dağılmıştı. "Doğum günüm olduğunu unutmuşum!", şok olmuş şekilde Atlasa baktığımda gülümseyerek beni izliyordu. Onca şeyden sonra unutmuş olmam normaldi zaten. Burak elindeki pasta tabaklarıyla yanımıza geldiğinde söyleniyordu, "Bu Gül'ün emirlerinden kurtarın beni artık! Daha fazla dayanamayacağım!", dediğinde kıkırdadım. "Noldu?", Atlas'ın sorusuyla Burak yanımıza oturup tabakları önümüze koydu. "Her işi bana yaptırdığı yetmiyor gibi bir de tabakları dağıttırıyor.", dediğinde Atlasta gülmeye başladı. Burak bize bakıp omuz silkti. Gül sanırım hazırlıkların başına geçmişti. Önümdeki çikolatalı pastayı alıp yemeye başladım. En sevdiğim şeydi. Ağzımdaki lokmayı çiğnerken etrafı süzüyordum, bir kaç kişi karaoke yapmak için şarkı seçiyordu. Gül elindeki şampanya bardaklarını bize uzattığında gülümsedim. "Ne gerek vardı böyle bir şeye?", diye konuştuğumda Burak bakışlarını Atlasa dikip konuştu. "Ben demiştim! Ama Biricik sevgilin laftan anlamadı.", dediğinde bakışlarımı Atlasa çevirdim. "Ne yani bunu sen mi ayarladın?", diye sorduğumda geri yaslanıp şampanyadan bir yudum aldı. "Tek değildim.", dediğinde gözlerimi devirdim. Anlaşılan ekip işiyle planlamışlardı.

~~~~

Burak sahneye çıktığımda elimdeki bardağı kokteyl masasına koyup alkışlamaya başladım. Saatlerdir çabaladığım şeyin ödülünü almıştım. "Bunu doğum günü kızı için yapıyorum! İlk ve son! Ayrıca video çekmek yasak! Çeken olursa hesabı ona kitlerim.", dediğinde herkes kahkaha atıyordu. Halbuki seside çok güzeldi niye bu kadar zorla şarkı söylüyordu anlamıyordum. Arkasındaki ekrandan ayarlamayı yaptıktan sonra şarkı çalmaya başlamıştım. Gül gözlerini devirip konuştu, "Elbette bu şarkı olacaktı ne bekliyorduk ki!", dediğinde güldüm. Gözlerimi etrafta gezdirdiğimde Atlas'ın bir kaç kişilik erkek grubuyla koyu bir sohbet içerisinde olduğunu gördüm. Sanırım arkadaşlarıydı. Attığı kahkahaları gördükçe istemsizce mutlu oluyordum. Gülmek bence en çok ona yakışıyordu. Sakallı yüzüne bakmaya doyamıyordum. Oldukça yakışıklıydı. Gözleri beni bulduğunda gülümsedi. Göz kırptığında utanmıştım. Burak şarkıya girdiğinde bakışlarımı sahneye çevirdim. Zorla çıkan biri için oldukça keyifli duruyordu.

ATLAS (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin