Louis bir hafta sonunda ilk defa dışarıya çıkacaktı. Harry onu kısa bir süre bahçeye çıkaracaktı, daha sonra da partiye gideceklerdi. Harry, Louis için yeni kıyafetler almış yanına çıkıyordu. Merdivende babasıyla karşılaştığında bıkkın bir nefes verdi.
"Niye çalışanlara söylemedin odana yerleştirirlerdi."
"Benim için değil bunlar, Louis için aldım. Akşam partiye gidiyoruz ya." adamın yüzünde oluşan değişime gülümsedi. "Kaçtım ben." deyip Louis odasına gitti. Bu sırada Louis -hala- üzerinde Harry'nin pijamalarıyla yine Harry'nin olan kitabını okuyordu. Odanın kapısı tıklatıldığında yerinden kalkıp anahtarı çevirdi.
Harry elinde poşetlerle odaya girdiğinde kaşları çatıktı. Louis elindeki kitabı komodinin üzerine bırakıp merakla baktı Harry'ye. "Kapıdakinin ben olduğumu nereden bildin?"
"Kapıyı çalışından anladım." deyip yatağa oturdu Louis. Harry ona kısık gözlerle bakıp yanına oturdu.
"Evinden eşyalarını getiremedim ama senin için birkaç parça şey aldım. Akşam giymen için. Ayrıca iç çamaşırı da aldım." dediğinde Louis heyecanla poşetlere bakındı. Pantolon, gömlek, tişört, ayakkabı ve iç çamaşırları vardı. Louis'nin gözüne ilişen şey yüzünden gözleri irileşti. Eline aldığı dantelli kadın çamaşırını Harry'ye gösterdi.
"Bu da ne?"
"O araya karışmış, öylesine bakmıştım ama sana yakışacağından eminim." deyip sırıttığında Louis'nin gözleri dahada irileşti.
"Seni pis sapık." deyip Harry'ye vurmaya başladı. Tamam Harry şaka yapmayı biraz severdi. Louis'nin bileklerinden tutup durdurdu. Kendini gülmekten alamıyordu.
"Tamam şaka yaptım. Tanrım, yüzünün aldığı şekle bak." Louis'nin yanakları çoktan kızarmıştı. Harry'nin üzerine çıktığının farkında bile değildi. Kapıda boğazını temizleyen kadına baktıklarında onun şaşkın bakışlarıyla Louis girdikleri şekli fark edip geri çekildi.
Dantelli iç çamaşırı arkasına saklamayı başardığında derin bir nefes aldı. Bu kadınla daha önce tanışmıştı. Harry'nin oldukça genç görünen annesiydi. "Anne?" deyip kaşlarını kaldırdı Harry.
"Akşam partiye gideceğinizi duydum, bir şeye ihtiyacınız var mı diye bakmak istedim." dedi kadın tüm kibarlığıyla.
"Hayır biz hallediyoruz, teşekkürler." diyerek çıkmasını istediğini belirtti Harry. Kadın Louis'yi süzerken gözlerini hızlıca kırpıştırıyordu.
"Louis, eğer bir şeye ihtiyacın olursa bana söyleyebilirsin tatlım." Louis gözlerini kadının gözlerine çıkardı. Gözlerindeki anne şefkatine gülümsedi.
"Teşekkür ederim efendim." Harry annesinin bir yabancıya karşı bu kadar sevecen olmasına şaşırsa da ses etmedi.
"Annene çok benziyorsun bu arada. Daha önce söyleme fırsatım olmadı." Louis'nin gülümsemesi buruk bir hal aldı. Boğazından sert bir yutkunma geçti.
"Annemi tanıyor muydunuz?" dedi şaşkınca. Harry'de dikkatle annesine baktı.
"Elbette, üniversitede tanışmıştık. Uzun zaman görüşemedik ama yine de çok severdim anneni. Burada tüm başına gelenler için üzgünüm canım. Üst kattaki soldan ikinci oda benim odam, istediğin zaman gelebilirsin." Louis başını salladığında kadın odadan çıktı.
Harry onun durgunlaşan tavırlarını fark ettiğinde arkasındaki dantelli çamaşırı alıp parmağına geçirdi. Kapıyı kilitleyip Louis'ye baktığında onun kaşları çatık bir şekilde kendisini izlediğini gördü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hostage | Larry
Fanfiction"Arkadaşıma ne yaptığınızı sanıyorsunuz siz?" dedi aniden. Babasına bakıp onu bırakmaları için talimat vermesini bekledi. Babası önce Harry'ye sonra Louis'ye baktı. Harry tekrar genç oğlana baktığında onun ürkek bakışlarının kendisine döndüğünü fark...