Louis elindeki kokteyli yudumlarken Harry birkaç arkadaşına selam vermek için yanından ayrılmıştı. Gözlerini Louis'nin üzerinden çekmeden yanındaki birkaç kişiyle sohbet ediyordu. Louis'nin etrafına bakındığını görünce arkadaşlarına veda edip onun yanına ilerledi.
"Özledin mi beni?" diyerek yanında durdu. Louis sahte bir şekilde gülümseyip "Hasretinden öldüm." dedi. Harry elini onun beline yerleştirdiğinde dudakları otomatik olarak birleşti. Küçük bir öpücükten sonra Louis tekrar kokteylini yudumladı.
Birkaç göz onların üzerindeydi. Louis onların kendisinden çok Harry ile ilgilendiğinin farkındaydı. Onunda arada kendisine bakanlarla göz teması kurduğu gözünden kaçmamıştı. Oturduğu tabureden kalkıp Harry'ye yaklaştı. Elindeki kadehi küçük masanın üzerine bıraktı. "Her zaman girdiğin mekanın gözdesi mi olursun?" burunlarını birbirine sürttü.
"Öyle bir huyum olduğu doğrudur." Louis tek kaşını kaldırıp başını salladı.
"Öncelikle Harryciğim, ben sevdiklerimi çok kıskanırım." deyip onun bozulmayan yakasını düzeltti. "Eğer benim sevgilim olacaksan sana bakan o gözlerin hiçbirine gözünün ucu bile değmeyecek. Az önce baktığın kızı tokat manyağı yapabilirim ve sen beni durduramazsın. Anlıyorsun değil mi beni? Eğer bu durum seni korkutursa ya da istemezsen yol yakınken vazgeç."
Harry de kaşlarını kaldırıp başını salladı. "Anlıyorum tabii ki ve korkmayacağımı düşünüyorum." Louis gülümseyip yanağını okşadı. Harry'nin elleri belini iki yanından tutunca "O zaman arkandaki kız sana bakmaya devam ederse onu fena yapacağımı da bilmeni istiyorum. Onu tanıyorsan çok ayıp olacak ama bu benim hiç umurumda değil." Harry arkasına bakmak istediğinde Louis onun çenesinden tutup buna engel oldu.
"En azından kim olduğuna baksam?" dediğinde karşılaştığı sert bakışlar vazgeçmesine yetti. Burunları hala birbirine değiyordu ve Harry daha fazla dayanamayacaktı. "O zaman öpeyim." deyip cevap beklemeden dudaklarını birkaç santim uzağındaki dudaklara bastırdı.
Louis'nin elleri ensesindeki saçları okşarken küçük hareketlerle yavaşça onu döndürdü. Louis'nin bahsettiği kızı gördüğünde Louis'yi daha yakınına çekti. Louis Harry'nin sertleşen öpüşüne karşılık vermekte zorlandığını hissetti. Harry dudaklarını çekiştirip arada ısırarak öpüyordu.
Louis dudaklarının acıdığını fark ettiğinde geri çekildi. Kaşları çatılmıştı. Harry onun bu halini fark ettiğinde gözlerini dudaklarına çevirdi. Kızaran dudaklar resmen kendisini davet ediyordu. Küçük öpücükler bıraktı tatlı dudaklara.
"Sinirlendin ya da huzursuz hissettin." Harry gözlerini kapatıp alınlarını birbirine yasladı. Louis'nin beklentiyle dolu bakışlarını görmemek için kapatmıştı gözlerini. "O kıza bakmak için yerlerimizi değiştirdiğinin de farkındayım." Harry gözlerini açıp ona baktı.
"Sadece merak ettim kim olduğunu?"
"Sorun ettiğim için söylemedim, bakma hemen kedi yavrusu gibi." Harry onun alnını öpüp kolları arasına aldı. "Ne zaman gideceğiz?"
"Hemen gidebiliriz." başını sallayıp onun elini tuttu. Gece kulübünden çıkarken yüzlerine patlayan flaşlar Louis'nin Harry'ye daha çok sokulmasına neden oldu. Harry onun arabaya binmesini bekleyip kendiside diğer tarafa geçti. Araba hareket ettiğinde Louis derin bir nefes aldı.
"İnsanlar nasıl katlanıyor bu kadar ışığa?" diye mırıldandı.
"İnsanlar ilgi görmek istedikleri için katlanıyor o ışıklara." Louis parmaklarını Harry'nin ensesinde ve kulağının arkasında gezdirmeye başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hostage | Larry
Fanfiction"Arkadaşıma ne yaptığınızı sanıyorsunuz siz?" dedi aniden. Babasına bakıp onu bırakmaları için talimat vermesini bekledi. Babası önce Harry'ye sonra Louis'ye baktı. Harry tekrar genç oğlana baktığında onun ürkek bakışlarının kendisine döndüğünü fark...