Harry yaklaşık bir hafta kadar önce Louis'yi öptüğü için babasıyla büyük bir tartışma yaşamıştı. Tabii bu tartışmayı çıkaran asıl şey Drew Styles'ın Louis hakkında ileri geri konuşmalarıydı.
Louis o zamandan beri Harry'yi az görmüş olsa da onun kendisine yaklaşmaya çalıştığını anlayabiliyordu. Harry hoş biri olabilirdi hatta Louis onu beğeniyor da olabilirdi ama ikisi çok da uygun değillerdi.
Louis ilişki işlerini ciddiye alırdı. Harry'nin bu konuda nasıl olduğunu bilmiyordu. Daha iki hafta önce boynunda morlukla gelmişti yanına ve işi olduğunu söyledikten sonra olmuştu bunlar.
Odasında otururken üzerinde Harry'nin şortlarından biri vardı. Odada bunalmış halde oturup telefonu elinde çeviriyordu. Harry'yi aramak ve dışarıya çıkmak istediğini söylemek istiyordu ama yapamıyordu. Harry olmadan bu evden çıkamayacağını biliyordu.
Oflayarak telefonu komodine bırakıp gözünü odada gezdirdi. Aşırı sıkılmıştı. Kapısı tıklatılıp açıldığında Louis duştan sonra kapıyı kilitlemeyi unuttuğunu yeni fark etti.
"Bay Styles seninle görüşmek istiyor." ayağa kalktı.
"Harry mi?" diye sordu cevabı bilerek. Karşısındaki adam ona salakmış gibi baktı. "Odamdan çıkar mısınız? Harry gelmeden kimseyle görüşemem. Bunu size daha önce söylemişti."
"Beni sinirlendirmek istemezsin küçük şey?" Louis'nin gözleri kısıldı.
"Hiçbir şey yapamazsın, çık." deyip işaret parmağıyla kapıyı gösterdi. Adam bileğini tuttu. "Bırak beni, seni pişman ederim."
"Hadi ya, ne yapacaksın?" alaylı sesiyle Louis'nin kaşları çatıldı. Dizini adamın bacak arasına geçirdiğinde bileğini kurtarmış oldu. Adam acıyla bacak arasını tutarken odaya Harry girdi.
"Ne oldu burada?" diyerek ikisine de baktı. Louis omuz silktiğinde dudaklarını birbirine bastırıp gülümsemesini saklamaya çalıştı. Louis'nin yanına yaklaşıp onu kollarının arasına aldı. "İyi misin sen?" Louis başını sallayıp onun kendisine sarılmasına izin verdi.
"Bu odaya girmenizi yasaklamıştım."
"Babanız onu görmek istedi." dedi adam dişlerinin arasından.
"Şu an meşgul olduğunu söyle. Benim yanımda olduğunu da belirt." adamın sert bakışları kısa süre Louis'ye döndü. Daha sonra onaylayarak odadan çıktı. Harry'nin sarılmaya devam ettiğini gören Louis kolunda sağa sola hareket etti. Harry hala sıkıca tutmaya devam ettiğinde "Harry adam gitti, bıraksana."
"Sarılmak hoşuma gitmiş olamaz mı?" deyip sırıttı.
"Olmamalı." diye karşılık verdi. Harry'nin kendisine bir anda yaklaşmaya başlaması onu korkutuyordu. "Gerçekten amacın ne Harry?"
"Anlamadım." deyip Louis'yi serbest bıraktı.
"Nereden çıktı bir anda bu kadar yakın olmak? Neden bana yakınlaşmaya çalışıyorsun?" Harry yatağa yatıp Louis'ye anlamsız bir şey söylemiş gibi baktı.
"Louis gerçekten böyle şeylerden hiç anlamıyorsun. İnsanlar hoş buldukları kişilerle sevgili olmak için ona yakınlaşmak isterler. Sen niye geriliyorsun bu durumdan, rahat olsana biraz." Louis'nin onun yanına oturduğunda Harry biraz kayıp ona yer açtı.
"Söylemeden edemeyeceğim, şortum sana ve bacağındaki tüylere çok yakışmış." deyip sırıttığında Louis yastığı alıp kafasına vurdu.
"Benden ve bacak tüylerimden uzak dur Styles. Beni dikizlemekten ve yatağıma izinsiz yatmaktan da vazgeç." Harry onun elindeki yastığı da alıp başının altına koydu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hostage | Larry
Fanfiction"Arkadaşıma ne yaptığınızı sanıyorsunuz siz?" dedi aniden. Babasına bakıp onu bırakmaları için talimat vermesini bekledi. Babası önce Harry'ye sonra Louis'ye baktı. Harry tekrar genç oğlana baktığında onun ürkek bakışlarının kendisine döndüğünü fark...