10

2K 168 156
                                    

"Bir daha öyle bir şey yapmayacağını biliyorum ve sana güveniyorum. Sakın kendini benden uzak durmaya zorlama. Bu çok daha kötü hissettiriyor." Bu sözleri Harry'nin kendisini zorla öptüğü geceden bir gün sonra söylemişti ve üzerinden iki hafta geçmişti.

O zamandan bu zamana Harry ve Louis flört ediyor gibilerdi. Harry istediği zaman Louis'nin elini tutabiliyor, sarılabiliyordu. Oldukları durumdan ikiside oldukça memnundu.

Harry Louis'yi arayıp hazırlanmasını istediğinden bu zamana bir saat geçmişti. Kapıyı tıklatıp içeri girdiğinde Louis'nin gözleri kapalı bir şekilde koltukta oturduğunu gördü. Louis kapı sesiyle gözlerini araladı. Harry'nin geldiğini görünce gülümsedi.

"Nereye gidiyoruz?" diyerek ayağa kalktı. Harry onun üzerini süzerken Louis çoktan onun yanına gelmişti bile.

"Seni randevuya çıkarmaya karar verdim." Louis'nin gözleri irileşti.

"Daha önce haberim olmalıydı. Şu giydiklerime bak, biraz bekle değiştireyim." uzaklaşmasına izin vermeden elini tutup kendine çekti.

"Çok güzeller, mükemmel görünüyorsun." gülümseyerek karşılık verip Harry'nin elini tuttu. "Hadi gidelim." Harry onu sıkıca tutarak önce odadan sonra evden çıkardı.

"Çok kalabalık bir yere mi gidiyoruz?" arabaya yerleştiklerinde Louis'nin sorduğu ilk soru bu olmuştu.

"Bugün çok kalabalık olacağını sanmıyorum." Louis kendini oldukça şık bir restorana hazırlamıştı. Aslında küçük bir kafeyi tercih ederdi ama bunu Harry'nin bilmesine gerek yoktu. Harry arabayı durdurduğunda Louis etrafına bakındı.

Harry kapısını açıp elini uzattığında şaşkınlığını geri plana atıp onun elini tıtarak arabadan indi. "Burada mı oturacağız?" deyip kafeyi gösterdi.

"Hayır, orada." hamburgerciyi işaret ettiğinde Louis rahat bir nefes verdi. "N'oldu ki?"

"Eski çalıştığım kafe. Oraya elimi kolumu sallayarak girmek istemem." omuz silktiğinde Harry kaşlarını kaldırdı.

"Bilmiyordum."

"Demek hamburger yiyeceğiz?" diyerek konuyu değiştirdi Louis.

"Uzun zamandır yemiyorsun, özlemişsindir diye düşündüm." tepkisini ölçmeye çalıştı.

"İyi düşünmüşsün." birlikte hamburgerciye girip sipariş verdiler. "Planımız yemek yiyip eve dönmek mi?" diye sordu masaya yerleştiklerinde.

"Belki biraz yürürüz ama istemezsen yürümeyiz."

"Yemekten sonra yürüyüş, güzel fikir." Harry rahat bir nefes verip Louis için ketçap ve mayonezin ambalajını açtı.

"Ben ne aptalım, başka bir sos ister miydin? Sormak yeni aklıma geldi, her şeyi mahvediyorum." Louis onun bu haline gülüp başını iki yana salladı.

"Her şey gayet güzel ilerliyor Harry, sakin ol." birlikte yemek yerken Harry gözlerini etrafta gezdiriyordu. Louis başlarda ses çıkarmasada huzursuz olmuştu. "Sorun ne?"

"Anlamadım." hamburgerini bırakıp dudaklarını sildi Louis.

"Neden sürekli etrafa bakınıyorsun? Eğer bir sorun varsa eve geri dönebiliriz."

"Hayır, sadece birileri bakıyor mu diye kontrol ediyordum. Seni rahat ettirmek için ama başarılı olmadım sanırım." Louis onu dikkatle süzdü. Stresli gibiydi. Yine de üzerine gitmeyip hamburgeri tekrar eline aldı. Harry'nin kendisine patates yedirmesine izin verdi.

Sonunda yemekleri bittiğinde dışarı çıktılar. Harry'nin elini tutup yürümeye başladı. Hala onun stresli halini fark edebiliyordu. Biraz daha sessiz kalmaya karar verdi. Parkın içine girip yürümeye devam ettiler.

Hostage | Larry Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin