Hostage | Larry

12

Hava bugün diğer günlere göre çok daha güzeldi. Louis bir süredir bu evde mutlu uyanıyordu. Evdeki çalışanların çoğuyla iyi anlaşıyor, istediği zaman bahçeye çıkıp Harry'nin köpeği Momo ile oynayabiliyordu.

Üzerinde Harry'nin tişörtü, Harry'nin elini tutarak mutfağa girdi. "Carrie mutfakta biraz işimiz var, bize yardımcı olur musun?" diyerek çalışanların dikkatini çekti. Louis gülümseyerek selam verdi onlara.

"Tabii Bay Styles, nasıl yardımcı olabilirim?"

"Gerekli eşyaları versen yeterli." kadın başıyla onaylayıp Louis'yi süzdü. Altında baksırı üzerinde kendisine büyük olan bir tişörtle oldukça sevimli görünüyordu.

"Ekler yapmak istiyoruz." diyerek kadına baktı Louis. Kadın başıyla onaylayınca "Öncelikle kremasını yapmamız lazım. Şeker, yumurta, un, nişasta, vanilya ve tereyağı lazım." dedi. Kafede öğrenmişti çoğu şeyi yapmayı.

Kadın malzemeleri tezgahın üzerine bırakırken Louis Harry'nin elini bırakıp tezgaha yaklaştı. "Başka?" Louis gereken her şeyi söyleyip kremasını yapmak için bir tencere aldı.

"Tamam siz başka işiniz varsa gidin, bizi yalnız bırakın." kadınlar onun bu haline gülerek mutfaktan çıktılar. Louis malzemeleri tencereye eklerken "Harry yumurtanın beyazı lazım, sen yapabilir misin?" ona baktığında bu işten pek anlamadığını fark etti.

"Tamam sen gel bunları karıştır ben yaparım onu." Harry tenceredeki malzemeleri karıştırırken Louis yumurta beyazını da ekledi. Tencerenin başına geçtiğinde Harry arkadan sarılıp tişörtünün açıkta bıraktığı omzunu öptü. "Harry, uslu ol." dese de başının arkasından tutup dudaklarını olduğu bölgeye daha çok bastırmasını sağladı.

Krema muhallebi kıvamına gelene kadar karıştırdı. "Bunu streç filmle kapatabilirsin, değil mi?" Harry başını sallayıp onun alnını öperek tencereyi streçledi. "Dolaba girecek o."

Krema şantiyi büyük bir kasenin içinde hazırlarken Harry tekrar arkasındaki yerini almıştı. Parmakları Louis'nin bacaklarında gezinmeye başladığında Louis mikseri kapatıp alt dudağını dişleyerek Harry'ye yaslandı. "Böyle yapmaya devam edeceksen bu şeyi bitiremeyeceğiz."

"Bence bu beyaz şey senin burnunda ve dudaklarında daha güzel olacaktır." dedi Harry durumdan bağımsız bir şekilde.

"Hayır." Louis başını iki yana salladı.

"Evet." deyip sırıttı Harry. Parmağını kasenin içine daldırıp Louis'nin "Hayır." nidalarına aldırmadan dudaklarına sürdü.

"Ya ama ne yaptın?" deyip yalayacakken Harry ondan önce davranıp dudaklarını dudaklarıyla kapattı. Krem şantiyi Louis'nin dudaklarından yaladıktan sonra dillerini buluşturdu. Louis'de şekerli tadı aldığında sahte öksürük sesiyle ayrıldılar.

"Bay Styles arkadaşınız Bay Manks sizi bekliyor. Salona aldık." Harry oflayarak başını salladı. Adam yanlarından ayrıldığında Louis'nin dudaklarına öpücük bırakıp "Hemen dönerim." dedi. Salona geçip arkadaşıyla selamlaştı.

"Telefonuna neden bakmıyorsun acaba?"

"Dün gece sessize almıştım. Ne oldu?"

"Tomlinson hakkında gelişmeler var. En son Moldova'da görülmüş." Harry'nin kaşları çatıldı.

"Tam adres?"

"Yok maalesef." derin bir nefes alıp parmaklarını saçlarından geçirdi.

"O herif lazım bana Jack, elinden geleni yap. Hala aramızda değil mi, başkası bilmiyor?" oğlan başıyla onayladı. Ciddi ortamı dağıtmak için "Bizim damat nerede? Onu da görseydim, tanışsaydık." dedi.