22

1.7K 140 103
                                    

"Neredeydin?" diyerek daldı odaya Louis. Harry kendini çoktan yatağa atmıştı bile.

"Babam söylemedi mi? Yurt dışından gelen misafirlerle ilgilendim." diye mırıldanıp yastığa sarıldı.

"Niye bu odaya geldin?" Harry yorgun bakan gözlerini Louis'ye çevirdi.

"Sen uyumuşsundur diye düşündüm." Louis sırtını kapıdan uzaklaştırıp yatağa birkaç adım yaklaştı.

"Ben uyumuş olsam ne olacak? Normalde olsa yanıma gelmeyecek miydin?" Harry sessiz kaldı. "Seni yatağından kovmadım Harry. Odana git."

"Sen?" diyerek yerinden doğruldu. Louis derin bir nefes alıp verdi. "Louis lütfen, uzatmayalım. Ölüyorum ben."

"Duşa gireceğim, sende üzerini değiştir." diyerek odadan çıktı. Harry onun arkasından baktı bir süre. Onun kendisine kızgın olduğunu düşündüğü için yanına gitmek istememişti. Kendi odasına geçince ilk iş olarak üzerini değiştirdi. Odada yoğun bir sigara kokusu vardı ama buna takılmamaya çalıştı.

Vücudu yorgunluktan ağrıyordu. Yorganı açıp yatağa yatarak başını ovdu. Banyodan gelen su sesi kesildiğinde Harry uykuya dalmak üzereydi. Louis banyodan üzerini giyinmiş bir şekilde çıktığında Harry'nin yatakta büzüşmüş olduğunu gördü. Bugün başladığı kitabı eline alıp Harry'nin üzerinden bacağını atarak kendi yatacağı kısma geçti. Harry'nin diğer tarafa atmış olduğu yorganı onun üstüne örttü.

Sırtını yatak başlığına yaslayıp kitabı kaldığı yerden okumaya devam etti. Tüm gece Harry'yi beklemişti. Merakından ölsede aramamış, Bay Styles'a sorduğunda işi olduğu cevabını almıştı. Harry derin bir nefes alarak Louis'ye dönüp kolunu onun bacaklarının üzerine attı. Louis ona baktığında kaşlarının huzursuzca buruşmuş olduğunu gördü.

Kitabına geri dönmek istesede dayanamayarak elini yanağına götürdü. Baş parmağıyla okşadığında Harry'nin titrek bir nefes aldığını duydu. Elini yanağından çekip kitabını Harry'nin tarafında duran komodine bıraktı.

Harry'nin yorganı yumruğuna hapsettiğini fark edince kaşları çatıldı. Alnında boncuk boncuk olan terleri görünce Harry'nin koluna dokundu. "Harry?" diye seslendiğinde tepki alamadı. Kolunu dürttüğünde Harry'nin yüzü ağlarcasına buruştu.

"Harry, kalk." deyip saçlarını yüzünden çekti. Kabus gördüğü her halinden belliydi. "Harry." daha yüksek sesle söylediğinde Harry gözlerini araladı. Birkaç saniye boş boş baktı. Sonrasında hemen yataktan kalkıp banyoya koşturdu.

Louis şaşkınca bakarak arkasından ilerledi. Harry'nin klozete eğilmiş olduğunu görünce koşarak yanına gitti. Korkuyla ismini fısıldadığında Harry sifonu çekip yüzünü yıkadı. Louis havluyla onun yüzünü kurularken gözleri dikkatle onu süzüyordu.

"Önemli bir şey değil, bakma öyle."

"İyi misin?" başını sallayıp tekrar çalkalanan midesini görmezden gelmeye çalıştı. Louis'yi endişelendirmek istemiyordu.

"Duş alsam iyi olur." diyerek onun çıkmasını bekledi. Louis ona son bir defa bakıp banyodan çıktığında Harry hemen klozetin başına geçip öğürmeye devam etti. Üzerindekileri çıkarıp açtığı suyun altına girdi. Göğsü yavaşça yükseklik alçalıyordu.

Louis onun için kıyafet çıkarıp banyoya geri döndü. Harry'nin ellerini duvara yaslamış, başını eğerek suyun altında öylece durduğunu görünce ona yaklaştı. Duşa kabine girip şampuanı eline alarak Harry'nin saçlarını köpürttü.

Harry irkilerek omzunun üzerinden ona baktı. Louis onun saçlarını yıkadıktan sonra endişeyle kollarını göğsüne sardı. Dudağını ensesine bastırıp alnını saçlarına yasladı. Harry onun kolları arasında dönerek onu kolları arasına alıp saçlarını öptü.

Hostage | Larry Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin