P

11.7K 791 802
                                    

bölüm atlamayııın

Sessizce geçen yolculuktan sonra hava karardığı sırada eve varmıştık.

Anahtarı almak için çantamı sırtımdan çıkarıp fermuarını açtım. Bulmak için elimi küçük göze attığımda kafamı arkama çevirdim ve beni izleyen iki çift gözle yol boyunca olduğu gibi tekrardan karşılaştım. İrem adeta sırıtırken,Yamaç da benim gibi tepkisizce duruyordu.

Anahtarı bulup deliğine sokarken sessizliğe bir son verdim.

"Gerçekten bunu yaptığıma inanamıyorum."

"Abartmasan mı?" diyen Yamaç'la kendimi tutamadım.

"Derken? Lisenin başından beri aramızda sorun olduğunu,geçen hafta kavga ettiğimizi ve neredeyse her gördüğünde benimle laf dalaşına girdiğini çabuk unuttun sanırım."

"Beyler bunları sonra mı konuşsak sorunları bir kenara bırakalım demiştik."

"Ben bıraktım aşkım da bu sıkıntı yaşıyor, hayır bırakmayacaksan niye kabul ettin?"

"Üf iyi tamam geçin. Ailem evde biz girince çıkarlar."

Onlar geçene kadar bekledikten sonra içeri girdim. Kapının sesine koşup gelen Büşra karşısındakileri görünce duraksadı. Yavaşça yanına gittim ve kucağımı açıp sarılmasını bekledim.

Biz sarılırken arkadan dışarı çıkmaya hazırlanmış bir şekilde annemle babam geldi. Hala kapının önünde duran İrem ve Yamaç'a yönelik konuştular.

"Hoşgeldiniz gençler. Buyrun çekinmeyin gelin içeri."

"Merhaba efendim." diyen Yamaç'la kafamı kucağımdaki Büşra'dan kaldırıp ona çevirdim. Okulda adeta bad boy olan çocuk,bir anda İstanbul beyefendisine dönüşmüştü.

Ben şaşkın gözlerle ona bakarken İrem'de onun gibi selam vermişti. Hala annemle sohbet içinde olan Yamaç sinirlerimi tekrardan bozmuştu. Onu çözmek gerçekten çok zordu ve ben davranışlarını asla anlamlandıramıyordum.

Dikkatimi çeken konuşmayla düşünmeyi bırakıp,ayak üstü yapılan bu gereğinden uzun sohbete döndüm.

"Geçenlerde oğluşumu sıkıştırmışlar karşı okuldakiler mi ne,haberin vardır evladım."

"Evet duydum."

"Birbirinizi kollayın yavrum ilk değil bu vallaha korkuyoruz başınıza bu serseriler yüzünden bir iş gelecek diye."

Yamaç'ın an be an gerilen yüzünü izledim.

"Kollarız tabiki." diyip gülümsemeye çalışarak bana baktığında, suratımdaki düz ifadeyle kafamı salladım. Ah anne beni kolla dediğin kişinin kim olduğunu bilseydin keşke.

"Neyse çok tuttun çocukları hadi çıkalım artık biz." diyen babama minnettar bir şekilde baktım.

"Tamam tamam iki lafladık alt tarafı Salih.
Hadi görüşürüz çocuklar Büşra size emanet. Mutfağa da yemek hazırladım iyice doyurun karnınızı ."

Büşra'yı kucağımdan indirip bizimkileri göndermek için kapıyı açtım. Evden çıkarken hala bir şeyler mırıldanan annemin susmayacağımı anlayıp kapıyı kapattım. Arkamı döndüğümde gördüğüm manzara şaşırmama sebep olmuştu.

Sıkı Düşman || bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin