Alarmın yüksek çıkan sesiyle ağzımdan bir küfür savurdum. Ahh günlerden cumartesi olmasına rağmen kargalar bokunu yemeden kalkıp , birde o şerefsiz takım arkadaşlarımı görecektim. Ne kadar da güzel bir gün.
Hızlıca spor çantamı hazırlayıp , üzerimi giyindim. Odamdan çıktığımda diğerlerinin de uyandığını hatta kahvaltı masasında olduğunu gördüm. Hafta sonu işiniz yoksa ne diye erken kalkarsınız ki.
Annemin kahvaltı olmadan antrenman olmaz söylemlerinden bu defa
kaçamadım. Kolumdan tutulduğum gibi sofraya çekilmem bir oldu.
"Anne geç kalıyorum ya yolda yerim."
Annem bu defa yemezler der gibi baktı.
"Ona bir kere inanırım oğlum.Hadi ye bir şeyler."
Annemin inadını bildiğimden daha fazla laf etmeden hızlıca ağzımı doldurdum ve birkaç şey yedim. Oturalı neredeyse beş dakika olmuştu ki sofradan kalktım çünkü bu gidişle geç kalıcaktım. Geç kalıp koçun ve o sikik kaptan,Batuhan,ın laflarıyla uğraşamazdım.
Evden hızlı adımlarla çıktım. Hızlı hızlı yürürken bir sigara çıkardım ve yaktım.
Anında bedenime yayılan rahatlamayla tenime hafifçe vuran rüzgar yüzümde küçük bir tebessüm oluşturdu.
Derken telefonun çalmasıyla ekranda ki Kuzi yazısıyla karşılaştım. Aramayı cevaplayıp kulağıma tuttuğumda
"Gökay nerde kaldın olum ?"
"Geliyorum kuzen beş dakikalık yolum kaldı geç mi kaldım ?"
"Koç da beş dakikaya gelir seri ol."diyip yüzüme kapattı. İnsan bi görüşürüz falan der amk. Onun telefonu kapatmasıyla biten sigaramı yere attım ve adımlarımı hızlandırdım.
Sahaya girdiğimde çember şeklinde oluşan topluluğu gördüğümde hassiktir çektim. Hem erken kalkıp hem hızlı yürümeme rağmen geç kalmıştım. Hızlıca ilerleyip topluluğa karıştığımda koçun dikkatini çekmiştim. Oysaki çaktırmama gibi bir çabam vardı.
"Assolist Yamaç'tan sonra assolist Gökay Bey de geldiğine göre gelmeyen kalmamıştır sanırım."
Yüzümdeki hafif utangaç sırıtmayla "Kusura bakmayın sayın hocam."dedim.
Koçun konuşmasını beklerken burnuma gelen aşırı yoğun fakat bir o kadar da güzel parfüm kokusuyla kafamı kokunun geldiği yöne çevirdiğimde tam yanımda Yamaç'ın dikildiğini gördüm.
Kafamı ona çevirdiğimde fark etmiş olacak ki o da bana baktı , göz göze geldiğimizde gözlerini kısarak bana baktı ve kafasını çevirdi. O kadar kişiden gelip bu şerefsizin yanına dikildiğim için kendimi binlerce kez tebrik ediyordum.
İçimden kendi kendime konuşurken koçun konuşmasıyla bakışlarımı ona çevirdim.
"Evet gençler biliyorsunuz ki önümüzde ki haftalarda birçok önemli maçınız var."
Koç konuşmasına devam ederken Berk'in "ben demiştim." demesiyle herkesten ufak bir kıkırtı duyuldu.
"Bu maçları sizin için daha önemli kılacak bir şey söyleyeceğim şimdi. 2 hafta boyunca yapılacak maçlarda birinci olan takım 2 gün kamp yapmaya götürülecek. Bu yüzden antrenmanlara geç kalmadan gelmenizi ve elinizden gelenin fazlasını yapmanızı bekliyorum.Benim olmadığım zamanlarda kaptanınızla veya birbirinizle de yardımlaşabilirsiniz. Size güveniyorum."
Koçun konuşmasının bitmesiyle takımca konuşmalardan sonra yaptığımız hareketi yapmak üzere yaklaştık.
Batuhan'ın elini ortaya koymasıyla hepimiz elimizi üstüne koyduk. Elimi koyduğumda üstüne Yamaç'ın elini koymasıyla yine kafamı çevirip ona baktım,nefesi enseme vuruyordu. Hep bir ağızdan "ka-ra-koç" diye bağırdıktan sonra hızlıca elimi çektim.
Herkes ısınmaya başlıyacakken koçun
'"Spor kıyafetlerini giymeyenler üstlerini değiştirip gelsin." demesiyle ilk önce Gökhan'la selamlaştım. Daha sonra arkamdan Yamaç'ın geldiğini görerek soyunma odalarına doğru yöneldim.
//
yazamıyorum ama yazmak istiyprum ağlıcammm
arklarım okuyorsanız vote fln verin de güzel güzel bölüm yaziyimmm :))
çok sevgili bi iki kişi okumuş hemrn taslaktan atıyım dedim qşğcwivleib :))
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sıkı Düşman || bxb
Cerita Pendek"ne dostluğu hocam,bizden olsa olsa düşman olur." ASKIDA !! SINAVDAN SONRA DEVAM EDECEĞİM (çok özür dilerimm)
