1. Bölüm

211 25 28
                                    

(Dongju)

Abim Youngjo ve ben, çocukluğumuzdan beri yalnızdık. Beni o büyütmüş, sağlıklı bir şekilde bu yaşıma gelmemi sağlamıştı. Şimdi ben de onu onurlandırarak geri ödemeye çalışıyordum.

Üniversiteye yeni başlamıştım. Henüz ilk dönem yeni bitmesine rağmen taşınıyorduk. Abimin bazı gizli araştırmaları vardı. Vampirlerin varlığına delicesine inanıyor, durmadan izlerini sürüyordu.

Daegu'daki üniversitelere hoca olmak için başvurmuştu. Benim de orada bir bölüme geçiş yapmamı istiyordu. Çünkü Daegu'da vampirlerle ilgili bir şeyler yakalayacağına inanıyordu.

Yeni evimize yerleşirken, nedense ben de abimle aynı şeyi düşünmeye başlamıştım. Daegu'da çok sayıda ıssız yer mevcuttu. Ormanlar, merkezden uzak evler ve karanlıkta kalan pek çok bölge vardı.

"Dongju, benim buradaki bir profesörle buluşmam gerek. Burada yalnızken korkmazsın değil mi?"

"Hava kararmadan dönecek misin abi?"

"Merak etme, güneş batmadan evde olurum."

"Sen gelene kadar eşyaları yerleştireceğim."

"Öyleyse sana kolay gelsin. Telefonunu yanından ayırma."

"Tamam abi. Kendine dikkat et ve bir vampirle karşılaşırsan onu kovalayabilmek için bir manavdan sarımsak al."

"Bence benimle dalga geçmeyi kesmelisin ufaklık."

"Neden? O kadar dalga geçilesi duruyorsun ki, insan kendini durduramıyor."

"İşim olduğu için dua etmelisin."

Ayakkabılarını giyip, bizden önce evde bırakılmış büyük aynanın karşısına geçti. Her zamanki gibi aynayla dakikalar süren bakışma yaşayacaktı.

"Aranızdaki aşkı bölmek istemem, ama eğer hemen gitmezsen erken dönemeyeceksin."

"Bazen kendime bakarken dalıp gidiyorum."

"Görüşürüz Bay Megaloman."

"Görüşürüz tatlı kardeşim!"

O gittikten sonra evin içinde koşturarak sarı koliyi aradım. Abim o koliyi özellikle belirlemişti. İçinde temizlik malzemeleri ve bezler duruyordu.

Aslında ev işlerini becerebilen biri değildim. Fakat yeni bir eve, yeni bir odaya yerleşirken, orada duran toz katmanından kurtulmam gerekiyordu.

İlk olarak abimin seçtiği odaya gittim. Ev sahibinin bıraktığı yıkık dökük eşyaları sürükleyerek koridora çıkardım. Odanın yerlerini, duvarlarını ve pencerelerini sildikten sonra abimin dolaplarını ve yatağını, yığın halinde duran yerden çıkardım. Bütün eşyaları yerlerine dizip, yığını aldığım yeri temizledim.

Yerleştirdiğim bütün eşyaları birer birer temizledikten sonra saate baktım. Abimin odasında tam iki saat geçirmiştim. Fakat hala yerleşmiş görünmüyordu.

"Tanrım... Kıyafetlerine harcayacağın parayla ev alabilirdik abi!"

Valizleri sürükleyerek odasındaki boş alana bıraktım. Sonra koşarak tam karşıdaki kendi odama geçtim. Sanırım benim için eğlence şimdi başlıyordu.

Eşyalarımı yerleştirirken, içimi tarifsiz bir heyecan sarmıştı. Başta, beni peşinde sürüklediği için abime kızmıştım. Fakat bu değişikliğin bana da iyi geleceğini düşünüyordum. Belki de benim için son değil, gerçek bir başlangıçtı.

Dizzy ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin