BÖLÜM 25

12.6K 714 24
                                    

"Benim düşünmem lazım Ilgaz"
Melek, bu kelimeyi söyleyeli tam iki hafta olmuştu.
Ilgaz, tam iki haftadır ayrıydı karısından.
Bir iki haftanın her günü Meleğin ailesinin evine gitmişti. Her seferinde Meleği göremeden geri dönüyordu genç adam. Ama, yine de Meleğin evine gitmekten vaz geçmiyordu.
Melek, o gün den sonra, bir daha Ilgaz'la konuşmamıştı.
Eve geldiği zamanlarda yanına bile gitmemişti.
Ilgaz, haftalardır çok üzgündü.
Ne yapacağını şaşırmıştı artık
Bir hafta daha evde dinlenen Ilgaz, şirkete  gitmeye başlamıştı artık.
Hasta olduğu zamanlarda da ara sıra şirkete giden Ilgaz.
Sağlığına kavuştuktuktan sonra  çalışmaya hız vermişti.
Babası, dayısının da yardımıyla bütün yükü omuzluyordu yıllardır.
Artık Ilgaz'ın da onlara güç vermesi, destek olması gerekiyordu.
Kemal Bey, Derman, İstanbul'a geldiğinden bu tarafa Adana'da ki işlerle daha çok ilgileniyordu.
Adana, İstanbul, sürekli gidip geliyordu. Adana'da şu sıralarda işler ters gitmeye başlamıştı.
Kazım Bey, Adana'daki şirketin başına Kerem'i geçirmek için çalışıyordu.
Bu yüzden bütün ortakları yanlarına çekmeye çalışıyorlardı.
Bu fikir kimden çıktı? Nasıl bir anda bu raddeye geldi bilimiyordu Kemal Bey, Kenan Bey, hem oğlunun sağlık sorunları hemde yaşadığı onca sıkıntıdan sonra bu olanlarla uğraşacak vakit bulamamıştı.
Ilgaz, sağlığına kavuştuktan sonra,
işlerle ilgilenmeye tekrar başlamıştı.
Yaptırdığı araştırmadan sonra Kerem'in en büyük hissedarlardan birinin kızıyla evlilik planları kurduğunu öğrenmişti.
Kerem'in evleneceği kızın babası başını çektiği gurubun etkili bir üyesiydi. Kenan Bey, sıkıntılı zor zamanlar geçirirken, kardeşi ve yeğeni başka planlar pesindeydi anlaşılan. Kenan Bey'in  zor  zamanlarından faydalanıp şirketler gurubunun başına geçmeyi planlıyorlardı. Kenan Bey'in onlardan zerre kadar çekincesi yoktu.
Kenan Bey, için onlar küçük lokmaydı.
Onları elbet te bi şekilde dize getirecekti. Ama şuan ki tek sorun gelini ve oğlunun barışmasıydı.
Gelini iki haftadır baba evinde kalıyordu.
Oğlu ise iki haftadır perişan dı.
Ilgaz ın burnu sürtülsün istemişti Kenan Bey. Ama, oğlunun daha fazla acı çekmesine de  dayanamayacaktı artık.
Melek, baba evindeyken Kerem, tarafından bir kaç kez ziyaret edilmişti. Bunu da öğrenmişti Kenan Bey. Kerem, Meleği Ilgaz'a karşı doldurmaya çalışmıştı sürekli.
Önce Ilgaz'ı zehirleyen Kerem, şimdi Meleğe kancayı takmıştı.
Ünal Bey ve Zuhal Hanım'a da Ilgaz, hakkında hiç de iyi şeyler söylememişti. Melek, Kerem, eve geldiğinde Ilgaz'ın kuzeni olduğu için bir şey söylememişti.
Ama, bir kaç gün önce Melek'den Ilgaz'ı boşamasını istemişti.
Eğer ondan boşanırsa ailesi ve ona istedikleri kadar para vereceğini söylemişti. Melek, o gün Kerem'e hiç bir cevap vermemiş sadece evden gitmesini istemişti. Bir kaç gündür de Kerem'in söyledikleri içini kemiriyordu. Kerem, Ilgaz'ın hiç de zannettikleri gibi iyi bir insan olmadığını söylemişti onlara.
Ondan her tür kötülüğün gelebileceğini, bir an önce ondan kurtulmasını söylemişti.
Melek, Kerem'in Ilgaz'dan ne kadar nefret ettiğini bilse de kafasında acabalar oluşmak üzereydi.
İki haftadır Ilgaz'ın yanına gitmemesinin sebebi Kerem değildi elbette. Melek, birinin söylemesiyle Ilgaz'a sırtını dönmezdi zaten.
Meleğin asıl derdi, Ilgaz'ın en küçük bir olayda bile Meleği dinlememesi.
Elini hemen bırakmasıydı.
Melek, Ilgaz'ın yalnızca Meleğe inanmasını istiyordu.
Çünkü Melek, yalnızca Ilgaz'a güvenmiş ti. Yalnızca ona değer vermişti. Melek, için Ilgaz'ın sözü senetti. Kerem'in aklına soktuğu hiç bir acaba Meleği etkileyemeyecekti.
Buna izin vermek istemiyordu kız.
Ilgaz'da öğrenmişti Meleği ve ailesini Kerem'in ziyaret ettiğini.
Meleği Ilgaz'a karşı dolduruyordu bunu biliyordu genç adam.
Melek, ve ailesi Kerem'i sadece Ilgaz'ın kuzeni olduğu için kabul ediyorlardı eve. Ünal Bey, bunu Kenan Bey'e söylemişti. Kerem'in Ilgaz, hakkında söylediklerini de ona bir bir anlatmıştı. Ünal Bey, kızı ve damadı arasında geçenleri Ilgaz'ın kendi ağzından öğrenmişti zaten.
Kızının evine gitmemesi ve sürekli üzgün olması, Ünal Bey'in Ilgaz'ın yanına gitmesine neden olmuştu.
Ilgaz, herşeyi olduğu gibi anlatmış.
Ünal Bey'den de defalarca özür dilemişti. Ünal Bey, sadece Ilgaz'ı bir konuda haklı bulmuştu.
Kızı o adamın olduğu yere gitmemeliydi. Diğer yaptıklarında ise tamamen kızını desteklemişti tabiki.
Ilgaz'a sadece bu seferlik karışmayacağını, eğer kızı kocasına dönmek isterse engel olmayacağını söylemişti Ilgaz'a.
Eğer bir daha kızını üzersede sokakda kalsalar  bile sessiz kalmayacağını eklemişti.
Kerem, amacına ulaşmanın verdiği sahte başarının tadını çıkarıyordu.
Ünal Bey, en son ziyaretlerine gittiğinde Kerem'i evden kovsada Meleğin Villaya dönmemesi onu çok mutlu ediyordu.
Demek ki Meleği ikna etmeyi başarmıştı. Kız Ilgaz'dan ayrılacaktı, buna inanıyordu Kerem.
Ilgaz'da çok üzgündü, acı çekiyordu.
Kerem'in istediği de buydu zaten.
Her şey yolunda gidiyordu artık.
Yakında Adana'daki şirketin başına da kendi geçecekti.
Kenan Bey ve Ilgaz'ı köşeye sıkıştırmışlardı artık.
Her şey Kerem'in istediği gibi ilerliyordu. Yıllardır Nefret etmişti Ilgaz'dan. Bütün ailesi hep Ilgaz'ı desteklemiş, hep onu sevmişlerdi.
Kerem'in büyük olmasına rağmen.
İşlerin başına hep Ilgaz'ın geçmesini istemişlerdi.
Buda hep Ilgaz'dan nefret etmesine sebep olmuştu.
En iyi eğitimi Kerem, almıştı oysa ki.
Yurt dışında okumuş. Ticaret alanında mastır yapmıştı.
Kerem, artık kendi hakkı olan şeyi zorla alacaktı.
İsteyerek verilmeyen tüm haklarını söke söke alacaktı onlardan.
Ilgaz'ın özelliği neydi ki herkes Ilgaz'ı seviyordu.
Yalnızca ona değer veriyorlardı.
Kerem, bunu yılladır anlayamamıştı.

CANIMI BİLE VERİRİM TAMAMLADI. #Wattsy2019Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin