BÖLÜM 22

12.1K 774 65
                                    

Melek, doktorla konuştuktan sonra hemen Cüneyt'in yanına geldi.
Onun la yaptığı kısa ve bir o kadar da zorlu konuşmadan sonra  hastaneden çıktı. Yolda gördüğü taksiyi durdurup hemen gideceği adresi söyledi.
Yimi beş dakika süren yolculuğun ardından, geldiği hastanenin önünde taksiden indi.  Hemen hastaneye girip, önce danışmaya gitti.
Görevli hemşireye Taylan'ın kaldığı odayı sorup, sağlık durumu hakkında bilgi aldıktan sonra hemen kaldığı odaya yöneldi. Taylan'ın kaldığı odanın kapısına yaklaştığında odadan gelen bağrış seslerini duydu.
Melek, biraz daha yaklaştı kapıya.
Taylan'ın konuşmasından anladığı kadarıyla çok ta kötü durumda değildi. Sesi gayet te sağlıklı bir o kadar da  öfkeli geliyordu.
Tam kapıyı açıp içeri girecekken,
Annesi ve Taylan, birbirlerine tekrar bağırmaya başladı.
Annesi Taylan'a Melek'ten uzak durmasını  söylüyordu bağırarak.
Taylan, ise asla Melek'ten vaz geçmeyeceğini.
"Herşey er geç meydana çıkacak benim şaşkın oğlum.
Meleğin kocasının seni vurmadığı anlaşıldığında ne yapacaksın?
O zaman polise yalan ifade vermekten sen ceza alırsın. Elinde ki fırsatı da kaçıracaksın. Sen şuan ünlü bir iş adamının damadısın. Eline geçen bu fırsatı,uyuz bir kız için tepme.
Dünya da bir kız o mu var söylesene?
Git istediğin kadınla gez eylen kafanı dağıt. Karda yürü izini belli etme aptal oğlum" Melek duyduklarına inanamamış şok olmuştu.
Ne tür insan, böyle bir şey uydurabilirdi? Nasıl bir insan bu kadar aşalık olabilir di? Hele Hayriye cadısının söyledikleri.
Nasıl midesiz bir kadındı bu.
Oğluna resmen karısını aldatmasını, başka kadınlarla gezip eğlenmesini söylüyordu. Melek, öfkeyle yumruklarını sıktı ve dinlemeye devam etti.
"Tabiki her şey ortaya çıkacak anne.
O zaman gelinceye  kadar hapiste kalacak Ilgaz Ağa'mız.
O hasta haliyle hapiste kaç gün dayanabilir sence?
Hakkında araştırma yaptım ben.
Eğer kısa sürede böbrek bulunmaz ise ölecek o. Ilgaz, denilen adam ölecek.
Ben daha çabuk ölmesini istiyorum.
Meleği onunla mutlu görmektense her tür kötülüğü yaparım anne.
Ben senin oğlunum unuttun mu?
Armutun dibine armut düşer.
Sana benzemem normal değil mi?
Sen Melek'le beni ayırmak için intihar numarası bile yaptın"
Biz ailece oyun oynamakta çok ustayız bence.
"Ne diyorsun sen Taylan?
Yok öyle bir şey. Kim söyledi sana bunu?" "Hiç inkar etme anne. Hale, ve senin konuşmalarınızı duydum"
"Bu konuşamanın zamanı değil şimdi. Daha  sonra konuşuruz bunları.
Asıl konu Hale'yi ne yapacaksın?
Seni vuranın Hale, olduğunu nasıl gizleyeceksin?"
"Anne sus. Sessiz konuş. Bi duyan olacak. Yerin kulağı vardır.
Şu an onun parasına ihtiyacım var.
Yoksa gözünün yaşına bakmam biliyorsun. Melek'le beni ayırmak için yaptıklarınızı öğrendiğimi söyleyince çıldırdı pislik. Melek'le ne olursa olsun tekrar bir araya geleceğim dedim. Çekmecedeki babasının bana verdiği silahı alıp üstüme yürüdü.
Silahta ki bütün mermileri üstüme boşalttı. Geri zekalı kadın. Elleri titrediği için sadece iki kurşun isabet etti. Yoksa şimdi mezarımda ağlıyor olacaktın Hayriye Hanım. Artık bana mı ağlarsın kaybettiğin paralara mı orasını bilmem. Beni para için nasıl bir manyakla evlendirdiğini gördün mü? Ama şunu sakın  unutmayın.
Siz ikiniz asla hedefinize ulaşamayacaksınız. Hale'nin bütün parası benim olacak.
O günden sonra onun ipini çekeceğim.
Sen de yaptığının cezasını çekeceksin.
Annem olmasaydın seni çoktan harcamıştım. Dua etki annemsin.
Senin beş para etmez kanını taşıyorum" Melek, Taylan'dan duyduklarına inanamamıştı.
Beş yıl boyunca böyle bir adamla mı nişanlı kalmıştı? Melek, buraya Taylan'a haddini bildirmeye gelmişti aslında. Ama şimdi anlamıştı. Ne yaparsa yapsın. Taylan, inadından vaz geçmeyecekti. Melek, daha fazla oyalanamazdı burda.
Gelmesi bile büyük bir hataydı zaten.
Hemen hastaneden geri çıktı.
Tekrar taksiye binerek hemen Ilgaz'ın
olduğu hastaneye geldi.
Ne kadar kendisi için tehlikeli olsa da duyduklarını hemen Kenan, babasına anlatmalıydı.  Hızlı adımlarla bekleme salonuna yürüdü.
Bekleme salonunda tükenmiş halde bekleyen Kenan Bey in yanına gitti.
Yanında ki koltuğa oturarak,
"Baba sana bir şey söylemek istiyorum" dedi.
"Tabi güzel gelinim. Ne söyleyeceksin?
Seni dinliyorum"
"Kenan baba. Öncelikle lütfen beni yanlış anlamayın. Ben az önce yapmamam gereken bir şey yaptım" "Ne yaptın kızım? Yapmaman gereken ne yaptın anlamadım.
" Baba benTaylan'ın tedavi gördüğü hastaneye gittim. Ona Ilgaz'a attığı iftira için hesap soracaktım.
"Neden gittin kızım?
Neden kendini böyle bir riske attın?"
"Lütfen baba önce dinleyin.
Ben hastaneye varır varmaz, kaldığı odayı öğrenip hemen odasına gittim. Kapıya yaklaştığımda ise annesiyle konuşmalarını duydum.
Annesi seni vuran karın Hale dedi Taylan aşalığına. Oda kabul etti gerçeği. Herşeyin açığa çıkacağını bile bile Ilgaz'a acı çektirmek için yapıyor o adam. Baba. Lütfen polise söyleyelim. Silah hala karısındadır büyük ihtimal. Onu evlerinde bir yere saklamışlardır. Ayrıca Taylan'ın yarasıda çok da ağır değilmiş.
Kurşun kolunu sıyırmış sadece.
Sesi de gayet sağlıklıymış gibi geliyordu."
"Duydukların çok işimize yarayacak kızım. Ama.  Yine de keşke gitmeseydin. Yada bana söyleseydin.
Seni orada birileri görüdüyse başın ağrır kızım"
"Baba yemin ederim. Ben sadece Ilgaz'a yaptıkları için hesap sormaya gittim. Odasına bile girmedim. Öğrendiklerimi sana söylemek için hemen geldim buraya."

CANIMI BİLE VERİRİM TAMAMLADI. #Wattsy2019Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin