BÖLÜM 34

8.7K 567 20
                                    


Aylar önce:

Ilgaz, saatlerdir yoğun bakımda ölüm kalım mücadelesi veriyordu.
Kenan Bey ve Necla Hanım, oğullarını kaybetme korkusuyla ne yapacaklarını bilmiyorlar dı.
Böyle olmamalıydı. Ilgaz, tam mutluluğu bulmuşken başına bunlar gelmemeliydi.
Kahroluyordu Kenan Bey. Oğlunu koruyamadığı için, mutlu olmasını sağlayamadığı için kahroluyordu.

O gün Melek, Cüneyt, Ebru, ve Diyar, doktorun odasında Ilgaz'ın durumunu konuşuyorlardı.
Doktor hemen Ilgaz'a nakil yapılmalı diyordu. Oda da bulunan herkes böbreklerinin Ilgaz'a uygun olup olmadığın öğrenmek için sonuç bekliyordu. Cüneyt'in böbreği zaten uyumluydu. Onun önünde ki  engel babası ve abisi Kerem di.
Doktor Diyar'ın ve Ebru'nun da böbreğini verebileceğini haber vermişti. En son Meleğin böbreğininde uyumlu olduğunu öğrenmişlerdi. Yıllardır defalarca başka insanlardan da böbrek bulunmuştu Ilgaz'a.
Ama, hepsi de amcası tarafından bir şekilede engellenmişti.
Cüneyt, Ilgaz'a böbreğini vermeyi çok istiyordu ama babasının şiddetle karşı çıkması yüzünden çekimser duruyordu hep.
Ilgaz, Ebru'ya da  yaşı küçük olduğu için karşı çıkmıştı hep.
Bu yüzden test yaptırmasına bile izin vermemişti.
Ebru, artık kendi kararını verecek yaştaydı. Artık  Ilgaz'ı dinlemeyecekti tabiki. Abisi için her şeyi yapmaya hazırdı genç kız
Böbreğini de verecekti hiç düşünmeden.
"Ben veririm" demişti Ebru.
"Abim için  böbreğimi veririm.
On sekiz yaşımı çoktan geçtim.
Kendi kararımı kendim verebilirim. Abimin iyi olmasını, sağlığına kavuşmasını istiyorum artık"demişti.
Diyar, "Benim böbreğimde uyumlu. Bende verebilirim." dedi Ebru'nun konuşmasının ardından.
Diyar'da ne olursa olsun Ilgaz, için hiç çekinmeden böbreğini verirdi.
Bugüne kadar Kenan Bey'e öfkesi yüzünden test falan yaptırmamıştı.
Bir taraftan da Ilgaz'ın akrabası olmadığı için verebileceğini düşünmemişti.
Herkes  Ilgaz'ın acısı son bulsun istiyordu. Onu kurtarmak sağlığına kavuşturmak istiyordu.
Orada bulunan herkes Ilgaz'ı çok seviyordu. Onun yaşaması için ellerinden ne gelirse yapmak istiyorlardı. Doktor hepsiyle konuştuktan sonra,
"Kararı yarın vereceğiz.
Şimdi acil hastam var. Gitmem lazım" diyerek odasından ayrıldı.
Girmesi gereken başka bir ameliyat vardı. Beş saat süren ameliyat sonrası dinlenmek için tekrar odasına döndü. Odasına girdiğinde ise onu bekleyen Meleği gördü. Doktor hemen odanın kapısını kapatarak masasına geçti.

Melek, "Sizi bekliyordum doktor bey" dedi. Doktora bakarak.
"Hayırdır Melek, bir şey mi söyleyecektin?"
"Evet doktor bey. Ben size çok önemli bir şey söyleyeceğim.
Yalnız bu sadece ikimizin arasında kalacak"
"Nedir Melek? Aramızda kalacak olan çok önemli şey ne?"
"Doktor Bey, Ilgaz'a böbreği ben vereceğim"
"Sen mi verecek sin? Neden Melek?
Kardeşi vermek istiyor zaten.
Diyar'da var. Onlar sana göre daha güçlü. Sen kendinin farkında mısın?
Çok zayıfsın Melek."
"Bakın doktor bey, Ilgaz, benim kocam. Ben ona canımı  bile veririm. Böbreğin lafımı olur?
Yalnız ne ailem. Ne Ilgaz, nede Ilgaz'ın ailesi bilsin istemiyorum.
Sebebi ise babam Ilgaz'la evliliğime zaten hep karşıydı.
Benim Ilgaz'a böbreğimi verdiğimi öğrenirse sorun çıkarabilir.
Ilgaz'a ve ailesine kızabilir.
Ailemle, Ilgaz ve ailesi arasında sorun çıksın istemiyorum.
Bir gün illaki öğrenecekler.
Ama aradan uzun zaman geçtikten sonra öğrensinler istiyorum."
"Melek, bunu söylediğim için kusura bakma ama sen ve Ilgaz, evlisiniz.
Ameliyat izini nasıl gizleyeceksin?"

"Ilgaz ın iyileşmesi zaman alacak.
O süre içinde benim ameliyat yaramda iyileşir. Sizinde doktor olarak yarayı daha çabuk kaybetme yöntemleriniz vardır.
Lütfen rica ediyorum doktor bey.
Bana yardım edin.
Siz Ilgaz'ın yıllardır doktorusunuz.
Onun iyileşmesini çok istiyorsunuz eminim. Yıllardır defalarca böbrek bulundu. Ama bir türlü kocama nakil yapılamadı. Bunun sebebleri şimdi önemli değil artık.
Şimdi ise çok şükür ona hayat vermek isteyen insanlar çoğaldı.
Ama bunu ben yapmak istiyorum.
Onun la iyi günde kötü günde beraber geçecek bir ömür için söz verdim.
Zor günlerimizde birbirimeze destek olmamız gerekmez mi?
Bu benim en doğal hakkım değil mi?"
"Tabi ki senin hakkın. Ama yine de ben Diyar'ın veya Cüneyt'in vermesi taraftarıyım. Ha illa ben vereceğim dersen sen bilirsin.
Ilgaz'a senin böbreğini nakledeceğiz o zaman. İstediğin gibi de kimseye söylemeyeceğim.
Yalnız sende kendine çok iyi bakacaksın.
Ameliyat yarasına plastik cerrrahideki arkadaşlardan yardım alırız. Ameliyt yarasını kaybetmeye çalışırız"
Melek, ameliyat günü Ilgaz'ın ailesine de kendi ailesine de farklı bahaneler söyleyerek hastaneye gizlice geldi.
Gerekli bütün işlemler bittikten sonra ameliyata alındı.
Uyandığında ise ameliyatın üzerinden  saatler geçmişti.
İki üç gün dinlendikten sonra Ilgaz'ın yanında aldı soluğu.
Ilgaz'ın ameliyatı da başarılı geçmişti.
Meleğin böbreği Ilgaz'a hayat olmuştu. Sonra ki günlerde Ilgaz'da da Melek'de de hiç bir sorun çıkmamıştı.
İki ay hastanede kaldıktan sonra taburcu olmuşlardı.
Meleğin ameliyat yarası plastik cerrahinin müdahalesiyle küçük bir kesik kadar kalmıştı.
Doktor Melek'le anlaştığı gibi kimseye bir şey söylememişti.
Kenan Bey, bir kaç defa doktoru sıkıştırsa da ağzından laf alamamıştı.
Sonra dan başlarına gelen başka olaylar bu sorunun üstüne sünger çekmişti.

CANIMI BİLE VERİRİM TAMAMLADI. #Wattsy2019Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin