BÖLÜM 37

8.7K 557 28
                                    

Melek, bebeğiyle beraber bir an önce İstanbul'a gitmek için sabırsızlanıyordu.
Daha fazla evinden ve Ilgaz'dan ayrı kalmak istemiyordu.
Ilgaz'ın ne yapacağını nasıl davranacağını bilmiyordu şimdilik.
İstanbul'a gidince öğrenecekti ne olacağını. Ceyda, dün gece Ilgaz'ın bir kaç aydır burada olduğunu söylemişti.
Meleğin yaşadığı evin yakınında bir ev kiraladığını... Sık sık bu küçük şehre gelerek, Meleğin sağlığıyla yakından ilgilendiğini söylemişti
Meleğin uyanmasını beklediği saatlerde ne kadar üzüldüğünü anlatmıştı. Yoğun bakıma yanına girerek onunla dakikalarca konuştuğunu söylemişti.
Melek, bunu duyunca çok şaşırmıştı.
Ilgaz'ın böyle bir şey yapacağını beklemiyordu. Çünkü Ilgaz, Meleğin telefonla aramalarına cevap vermemişti. Melek, evinden ayrıldığı günlerde Ilgaz'ı defalarca telefonda aramış... Konuşmak istemişti.
Ilgaz, belki öfkesinden... Yada nefretinden, Meleğin telefonlarına bile cevap vermemişti.
Melek bu yüzden çok şaşırmıştı Ilgaz'ın gelmesine. Melek, aylar önce çok acele karar vermişti.
Evini kocasını bırakmasaydı.
Bütün bunlar yaşanmayacaktı belkide. Bebeğini evinden yuvasından uzakta doğurmak zorunda kalmayacaktı. Keşke Ilgaz, gurur yapmasaydı. Keşke Meleğin yanına gelseydi. Meleğe yanında olduğunu söyleseydi. Şimdi herşey karmakarışık olmuştu. Melek,yoğun bakımda uyandığında anlamıştı aslında.
Ilgaz'ın yanına geldiğini.
Çünkü Melek kocasının aldığı nefesi bile hissederdi. Uyandığında kocasının kokusu dolmuştu kızın burnuna. Ilgaz'ı bıraktığı için pişmandı Melek. Ama, bebeği için yaptıklarına hiç bir zaman pişman olmayacaktı. Keşke bunlar yaşanmasaydı. Keşke şuan Ilgaz, yanında olsaydı.
Gurur yaparak buradan gitmeseydi.
Keşke Meleği tercih yapmak zorunda bırakmasaydı. Keşke Melek, annesini dinleseydi. Annesi söylemişti kıza.
Evini bırakmamasını.
Kocasından uzaklaşmamasını söylemişti. Söz dinlememenin cezasını pişmanlığını yaşıyordu şuan.
Başka bir adam olsa yüzüne bile bakmazdı belki.Ama Ilgaz, onu bırakmamış. Yanına kadar gelmişti.
Bebeği dünyaya gelirken bile yanında olmuştu. Hatta yoğun bakımda bile yanına gelip nefes olmuştu Meleğe.
Hamilelik döneminde mantıklı düşünmemişti.
Ilgaz, bebeği aldır dediği için çareyi kaçmakta bulmuştu.
Evden gittiği an pişman olmuştu aslında.
Ama geri de dönememişti.
İlk günlerde Ilgaz'ı defalarca telefonla aramıştı.
Ilgaz, Meleğin telefonlarına hiç cevap vermemişti. Melek, Ilgaz'ın ona çok kızgın olduğunu düşünerek aramayı bırakmıştı. Ilgaz'ın Melek'ten vaz geçtiğini düşünmüştü.
Yanılmıştı Melek. Aylardır hep yanlış kararlar verdiği gibi.
Ilgaz'ın ondan vazgeçtiğini düşünerekte yanılmıştı.
Şimdi tek yapacağı şey evine dönmek ti. Ilgaz, onu afdedecekmiydi?
Yeniden mutlu olabilecekler mi? Bunları bilmiyordu kız.
Ilgaz, kendi aynı durumda olsa ne yapardı. Bunu düşünmeden de duramıyordu Melek.
Acaba Ilgaz, bebeğinden vaz geçermiydi. Meleğin değilde kendi hayatı tehlikede olsa vaz geçermiydi bebeğinden. Bebeği için canını ortaya koymazmıydı?
Ilgaz'da vaz geçmezdi bebeğinden Tabi ki canını oda verirdi.
Melek, de onu zorlamazdı zaten.
Tercih yapmak zorunda bırakmazdı.
Kocası için çok üzülürdü kahrolurdu.
Ama, tercih yapmak zorunda bırakmazdı.
Melek, önce kızının karnını doyurup yatırdı. Düşünmekle bir yere varamayacaktı. Bir an önce hazırlıklarını bitirmeliydi. Hiç beklemeden valizlerini hazırlamaya başlamalıydı Neredeyse on aydır buradaydı ve çok fazla eşyası vardı.
Burada tasarladığı kıyafetlerde hazırlanmıştı.
Onlarıda koymuşlardı paketlere.
Annesi kız kardeşi ve Sevilay kıyafetleri düzenli bir şekilde yerleştirmişlerdi. Kenan Bey ve Ünal Bey, doğumdan sonra İstanbul'a dönmüştü.
Necla Hanım ve Zuhal Hanım, Melek, hazır olunca onunla beraber döneceklerdi. Melek, hastaneden çıkalı henüz bir kaç gün olmuştu.
Sevilay'ın ailesi bir kaç gün daha kalmasını isteselerde Melek, bir an önce evine dönmek istiyordu.
Hızla hazırlıkları bitip ertesi gün.
Kenan Bey'in onlar için gönderdiği araçlarla İstanbul'un yolunu tuttular.
Melek, bebeğini bebek çantasına uyutmuştu. Kızı kucaklardan yere inmiyordu hiç.
Bir anneannesi bir babannesi bir teyzesi kapıyordu.
Kızı uyandığı zamanlarda emzirip uyutuyordu. Uyumadan önce ise babasının kopyası olan mavi gözleriyle annesine bakıyordu.
Yolculuk sırasında Melek Ilgaz'ı defalarca telefonla aramıştı. Ilgaz'ın telefonu kapalıydı ve ulaşılamıyordu.
Melek, için buralara kadar gelen adam şimdi neden telefonu kapatmıştı? Neden ulaşılamıyordu?
Ilgaz'ı bir kaç defa Necla Hanım'da aramıştı. Oğlu asla böyle bir şey yapmazdı. Bir kaç gündür telaştan arayamamıştı Ilgaz'ı.
Ne olmuştu acaba?
Necla Hanım, oğlundan haber alamadığı için içi içine sığmıyordu korkudan..
Melek,de aynı durumdaydı.
Oda çok korkuyordu Ilgaz için.
Necla Hanım, daha fazla beklemeden Kenan Bey'i aradı. Kenan Bey'e Ilgaz'ın telefonunun kapalı olduğunu söyledi. Kenan Bey'den aldığı cevaptan sonra da telefonu kapattı.
Melek, Necla Hanım'a bakarak.
"Ne oldu anne. Ilgaz neden telefonu açmıyormuş?
Kötü bir şey yok değil mi" dedi.
Necla Hanım, gelininin telaşlı haline bakarak. "Baban Ilgaz'dan haber alamıyormuş kızım.
Ilgaz, İstanbul'da yokmuş"dedi.
"Ne!!? Ne diyorsun Necla anne?
Neredeymiş Ilgaz? Ceyda, İstanbul'a gittiğini söylemişti.
Başka nereye gider bu adam?
Ben geliyorum diye gitmiş olamaz değil mi anne?
Ilgaz, benden kaçmış olamaz değil mi?" "Tabi ki olamaz Melek.
Senden kaçacak olsa neden yanına gelsin? Neden doğumuna kadar senin yakınında olsun?
Senin le ilgisi yok bu işin.
Başka bir şey oldu. Buna eminim.
Önemli bir şey oldu. Ilgaz'ın birden bire kaybolmasının mutlaka bir sebebi var."

CANIMI BİLE VERİRİM TAMAMLADI. #Wattsy2019Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin