KURALLAR

2.3K 126 39
                                    

İş yerinden sinirle çıktım ve o nefret ettiğim siyah kapıyı hırsla çarptım. Şerefsizler bütün emeklerimi yok sayıp beni kovmuşlardı. Ne yaptığımı, neden çıkardıklarını ise söylememişlerdi. Sinirden delirmek üzereydim. Kışın ortasında beni işsiz bırakmışlardı. Elimdeki beyaz zarfa baktım. Çıkış paramı verecek kadar insaflılardı en azından.

Anneme ne diyecektim? Başka bir iş bulmam gerekiyordu. Beni neden çıkartmışlardı? Gayet çalışkan ve uyumlu bir işçiydim! Bu zamana kadar her dediklerini yapmıştım. Bir tarafım sinirlense de bir tarafım seviniyordu. O pis rutubet ve toz kokan yerden kurtulmuştum. Her gün kumaşlarla uğraşmak zorunda değildim.

Acaba işin içinde başka bir şey mi var diye düşünmekten kendimi alamıyordum. Biri yüzünden beni atmış olabilirler miydi? Manyak ve psikopat biri yüzünden? Bir de bu sahte sevgili meselesi vardı. Bütün Çukur bizim ilişkimiz olduğunu sanıyordu. Mahallede adım gelin hanıma çıkmıştı ve herkes bana öyle sesleniyordu. İlk zamanlar garibime gitse de artık alışmıştım. Sinir oluyordum bana öyle demelerine. Ne yani ben Akınla evlenecek miydim sanki?

Pis herif resmen başımı yakmıştı. Patronumla birlikte ona da saydırdım ve yürümeye devam ettim. Hala sinirim geçmemişti. Beni nasıl kovarlardı?! Ayağım takılıp sendeleyince kendime geldim ve etrafıma bakındım. Farkında olmadan mahalleye gelmiştim. Ofladım ve yürümeye devam ettim. Bu saatte eve gidemezdim. Gidecek bir yerim de yoktu.

Aniden karşıma Furkan çıkınca durdum. Az daha ona çarpacaktım.

"Ne yapıyorsun be?!"

"Asıl sen ne yapıyorsun?!"

"Yürüyorum. Ayrıca ne bağırıyorsun!"

"Sen kafayı mı yedin?! Gerçekten Akın Koçovalı ile mi birliktesin?!!"

"Bağırıp durma Furkan! Evet öyleyim! Ne olmuş yani?!"

"Sen onun nasıl bir manyak olduğunu biliyor musun?! Mahveder hayatını!"

"Hayatım zaten bok gibi Furkan! Yani beni eleştirmeyi kes ve yolumdan çekil! Çünkü bir kişi daha bana ne yapacağımı söylerse yemin ederim katil olacağım!!!"

"Şu haline bak seni, kendine benzetmiş! Katil olacağım diyorsun bi de!!"

"Birader sevgilim sana yolundan çekilmeni söyledi."

Arkamdaki sesini duyunca az da olsa bir rahatlama hissettim. Ne ara gelmişti bilmiyordum ama Furkan'ı kovması işime gelirdi. Daha fazla onunla uğraşmak istemiyordum. O kimdi ki bana hesap soruyordu? Zaten sinirliydim bir de o başıma bela olmuştu. Göz ucuyla arkamda duran Akın'a baktım. Yüz ifadesini hiç bozmadan Furkan'a bakıyordu. Erkeklerin saçma sapan restleşme stillerini hiç anlamıyordum. Ofladım ve aralarından geçmeye çalışırken Furkan kolumu tuttu. Pekala... Buradaki asıl deli bendim ve şimdi patlayacaktım.

"Bırak kolumu Furkan!!"

"Hiçbir yere gitmiyorsun Hilal!"

"Ehh yeter bee!! Sen kimsin ki ben sana hesap vereceğim?!! Anam değilsin babam değilsin!! Rahat bırakın artık beni! Bıktım ya bıktım!"

Kolumu hızla çektim ve yürümeye başladım. Başım zonklamaya başlamıştı. Sinir hastası olmama ramak vardı ve herkes beni delirtmek için uğraşıyor gibiydi. Eve giden sokağa dönünce arkadan Akın'ın sesini duydum.

"Hilal bekle!"

"Ne var ne?! Ne istiyorsun?!"

"Sesini kıs. Benimle bağırarak konuşma!"

"Kısmazsam ne olur?"

"Onu sonra düşünürüm. Çok yaratıcı fikirlerim vardır."

Elimde olmadan güldüm. Beni sinirlendirmek için uğraşıyordu ama ben zaten sinirliydim. Ona baktım. Suratında garip bir gülümseme vardı. Psikopat gülüşü değildi bu. Daha samimiydi... Derin nefes aldım ve sakinleşmeye çalıştım.

MetrukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin