Sonsuz düşünceler➰

66 20 62
                                    

Saat 6'ya geliyordu ve ben uykusuzluktan ölmek üzereydim.
İçimden bir his, yakında buradan kurtulacağımı söylesede, mutlu değildim.
Sanki en sonunda mutsuz olacakmışım gibiydim. buna rağmen kurumamış asfaltın üstünde, çıplak ayaklarımla özgürce koşmak istiyordum.
Ayak izlerimin asfaltta olmasına ya da asfaltın ayaklarımda iz bırakmasını umursamıyordum.
Sonunu bilmediğim halde, sona ulaşmak istiyordum.ben bu yerden kurtulmak istiyordum ama bir yanımda burada kalmamı söylüyordu.

Başkası tarafından üzülmektense, kendimi üzüp yine kendim yaralarımı sarmak daha mı iyiydi hiçbir fikrim yoktu. Ben huzurlu bir hayat istiyordum ama tek kalmakta istemiyordum. İnsanlar huzurunu bozardı, ben kendimde huzurumu bozuyordum. Huzur kelimesini haketmek için ne yapmam gerekiyordu, nasıl sahip olabilirdim?. Her zaman yanımda olan insanlar değilken, yanımda olmalarını nasıl düşleyebilirdim?.
Onların açtığı yaraları kapatmak uzun sürer miydi?. Bu soruların cevabını yaşamadan, direk öğrenmek istiyordum.

Sonu bitmeyen soruların içinde boğulmadan, uzaklaşmak istiyordum.
Boğulmamı isteyenler vardı belkide,o çocuk isteyebilirdi. Ve ben ona istediğini vermek istemiyordum. Onun nasıl birisi olduğunu beni sürekli rahatsız eden iğrenç şeylerden tahmin edebiliyordum.
O kendi şeytanları ile yaşayan, Şeytan birisiydi. Ben uzun zaman önce onlardan kurtulmuştum. Ben ne şeytanlarımla yaşıyordum ne de meleklerimle. Ben kendi hayatımı yanlız sürüyordum.
Sonsuza dek düşüncelerim, beni intihara sürükleyen birer dürtücüydü. Ama onlar şeytanlardan daha kötüydüler.

Onlar beni öldürüyordu ve benim ölüm onların susması, yok olmasıydı. Ama onlarda benim gibi sonlarını bildikleri halde istiyorlardı. Ölüm, benim kurtuluşumdu. İçimde ki çoğu sesin susması, rahatsız edici görüntülerin durması, lanet düşüncelerin kurtuluşuydu. Ölümü en fazla hakeden insan olabilirdi, gereksiz bir şekilde yaşamıştım. Mutlu anılarım çok yoktu, beni mutlu etmeye çalışan yaratıklar bile olsa içimde hiçbir zaman gülmek istememiştim. Boş gelmiştim ve o şekilde de gidicektim. Kendime bunu layık görüyordum.

Korkularım, bütün hislerimi öldürmüş ve bununla gurur duymuşlardı. Belki de bu çürük evde, çürüyüp gitmeliydim. Çoğu anımın,korkularımın ve yavaş yavaş ona benzediğim bu evde, yine onun gibi çürümeliydim. İğrenç ruhumu,duygularımı saklayan bu bedeni, bu yerde bırakıp gitmeliydim.
Ve bunu yapmak için, benim gibi iğrenç olan o ruhları yok etmem gerekti.
Kendi sessizliğimi, mezarım yapmalıydım. Ölmüş olan ruhumu, ölerek serbest bırakmam lazımdı. Belki de ailem olacak insanlar, beni bırakarak doğru birşey yapmışlardı. Belki de ben, ölmek için gelmiştim bu yere.

Bir zamanlar kusursuz olan ruhum, zamanla bu ev gibi çürümeye başlamıştı. Bir zamanlar rengarenk olan düşlerim, bu dünya gibi soluklaşmıştı. Bir zamanlar meleklerimle oyunlar oynarken, gülüşüm gibi benden yavaş yavaş uzaklaşmışlardı. Bir zamanlar mutluluktan ağlarken, açık unuttuğum kapında giren,hüzün için akmıştı gözyaşlarım. Bir zamanlar elime verilen ipleri düğüm yaparken, bu ev ile olan bağıma yaptığım gibi çözmeye çalışmıştım düğümleri, daha da karışmasına rağmen.

Her gece yaktığım mumları söndürmeye çok erken yaşta başlamıştım, çünkü tek korkum bendim. Kendi düşüncelerim benim ölüm olucaktı.kendi kendime kalmayı bu dueumda sevmiyordum. Canım acıdığı zaman ben, daha fazla acıtarak sarıyordum. Kabuklarını soyuyordum, kanaması belki beni öldürür diye bekliyordum ama istekleri hiçbir zaman kabul olmadığı gibi yine olmuyordu. Gözyaşlarım, düşüncelerimden sonra boğulduğum okyanusumdu. İçinde sonsuza dek kaybolup gitmek isetediğim kara deliğimdi.

Rüyalarımın yerini zamanla kabuslarım alırken, takvimlere sadece azrailin canımı almasına ne kadar kaldığını görmek İçin bakıyordum lakin takvimlerim yerlerini sürekli yenilerine bırakmasına rağmen almıyor,almamasını bırak yanıma dahi uğramıyordu. Ben yine hayallerimin yerini suya bırakırken,bana sadece izlemek düşüyordu.
Kalemim kırılınca yenisini alan ben,artık o kalem bitene kadar kullanmayı öğrenmişti.
8 yaşına kadar iki üç arkadaşım olmuştu,onlarla da sadece haftada bir kez görüşüyordum.

Hayatın kolay yönünü görmek zordu, bana burada ki yaratıklar her zaman istediğimi yapmaya çalıştılar.
Ama ben daha istediğim şeyi yeni anlamışken, onların yaptıkları benim sadece kısa bir an hoşuma gidecek, gecici şeylerdi. Onlara güvenmek isterdim ama insanlar bile yalan söylerken,yaratıklar ile o güven duygusunu tadamazdım. Yakın oldukların vardı ama sadece yakın olduklarım diye kalırdı.
Renkli çiceklerim solarken,ağaçlarım yapraklarını onlarla beraber uçmuştu dallarından. Kanım,gülün dikeni ile beyaz kara düşmüş,kırmızıya bulanmıştı. Dışarı çıkmak tehlikeli geliyorken bile ben,şuan bu yerden sonsuza dek uzaklaşmak istiyordum.

Pişman olacağım ve sonunda yine buraya döneceğimi tahmin ediyordum, ama icimde ki istek daha yoğundu. Ben, duygularımın kölesiydim ve hangisi daha yoğun ise ona boyun eğecektim.
Ne zaman karşı gelmek istiyecektim bilmiyorum ama asla o gününü gelmesini istemiyordum. Ben, kendimi sonsuza dek güven altına almak istiyordum, farklı bir yöntemle bile olsa
Bunun için seçtiğim şey,ölümdü...
Bu yerden kurtulmak istememin sebebi, ölmekti. Ölüp, daha fazla canımın acımamasını istememdi.

Ben uzun süre azrail'i beklemistim ama o gelmemişti. En sonunda ise kendim ona gitmeye karar vermiştim ve bu konuşa oldukça kararlıydım.
Belki de çok mutlu olmadan bu lanet dünyadan gidecektim ama en azından daha fazla canım acımayacaktı.
Bugün akşam, uzun zaman sonra bu evden ayrılışım gercekleşecekti.
O çocuğa haber vericektim, yolculuğumuz uzun ve yorucu olucaktı o yüzden erkenden gitmeniz daha iyi olurdu, kızlara ve birkaç erkek arkadaşıma haber vermistim. Bu gece geliceklerdi. Ay ışığını uzun zaman sonra canlı görücektim, bu durum beni mutlu ediyordu.

Gece, gözyaşlarımı kamufle ederdi hep. Ay sanki bilerek ışığını gözlerimden uzak tutardı. Ben de bunu fırsat bilip, yorulana kadar ağlardım.
Evimde yaşayan yaratıklar biz gittikten sonra yine eve yerleşecekleri. Onları özlüyecektim ama bu yolculuk eğer başarıyla biterse, onları ebediyen göremeyecektim. Ben, herşeyi göze aldığımı sanıyordum.

Nereden bilebilirdim zamanla bırakmak istemeyeceğim biri olucağını.....

•••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••
827 kelime
Bu bölüm biraz kısa oldu özür dilerim🖤

⚜️CONTROL⚜️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin