"Sana yıldızları gösterebilirim."
"Yoongi."
Parlayan gözlerini gözüme dikmiş ve her şeyiymişim gibi bakmaya başlamıştı.
"Beni odana götür."
Dudaklarımı ısırmış ve onun beklediği cümleyi söylemiştim.
"Yıldızları görmek istiyorum."Parlayan gözlerinin karardığına şahit olduğumda ise belimi, kendine doğru çekmiş ve bacaklarımı beline dolamamı sağlamıştı.
Ayağa kalkıp, balkondan çıktığımızda heyecandan elim titriyordu.
Onun olmak, benim olmasını istemek yanlış mıydı?Kapıyı açıp, içeri girdikten sonra hemen kapatması ve beni yatağın üstüne yavaşça yatırmasıyla, kollarımı boynuna dolayıp kendime çektim.
Dudaklarına, dudaklarımı bastırdım ve üstümde hâkimiyetini kurmasına izin verdim.
Kendime çekmemle, ağırlığını üzerime vererek yattığında ise kasıklarımız birbirine değiyordu.Alt dudağımı çekiştirmiş ve benim kısık sesle inlememe sebep olmuştu.
Dilini, ağzımın içine itmesine ve tadına bakmasına izin verdikten sonra nefes nefese ayrılmıştık.
Dudakları, boynumu bulduğunda, kendime daha çok çekmiştim onu.Tanrım, dilini harika kullanıyordu.
İzlerini bırakarak ilerlemiş ve en son dudaklarıma bir öpücük daha bırakarak, tişörtünü çıkartmıştı.
Ellerimi boynundan çekmiş ve bende kendi tişörtümü çıkartmıştım.
Vücudumu incelemiş ve kızaran yanaklarıma sırıtıp, bir göğsümü dudakları arasına almıştı.Bu sefer yüksek bir sesle inlediğimde, güldüğünü hissetmiştim.
Emiyor, ısırıyor ve beni zevkten delirtiyordu.
O an anlamıştım ki Min Yoongi çok tehlikeli bir adamdı."Yoongi."
"Söyle güzelim."
"Sen beni çıldırtmak mı istiyorsun?"
"Ben nasıl senin için çıldırıyorsam, sende benim için çıldır."
Ardından pantolonumun fermuarını çok yavaş bir şekilde indirmiş ve çıkartmıştı.
İç çamaşırım ile kaldığımda, utanmak yeni aklıma geliyordu.
Gözleri bedenimi tamamen turlarken, daha çok kararacağını biliyordum."Ne kadar güzelsin." Demişti fısıltıyla.
"Sana dokunmak, bana hayal gibi geliyordu. Hayalimde bile sana dokunmak mükemmel hissettiriyordu."Dudaklarını ısırmış ve tekrardan konuşmuştu.
"Jimin seni öyle becereceğim ki benden başkasına gidemeyeceksin." Senden başkasına zaten gitmem demek istemiştim.Sözleri ile nefesim kesilmişti.
Kendi pantolonunu da çıkartmıştı. Ardından iç çamaşırlarımızı da çıkartmış, yüz ifademe gülmüştü.
"Şimdiden benim için hazır gibisin, hm?"Yavaşça doğrulmuş ve karın üstü yatmıştım.
Kısık sesli küfürünü duyduğumda, konuşan bendim."Sana, bana istediğin şeyi yapabilirsin demiştim."
Güzel elinden birisi sırtımdan, kalçalarıma kadar gezinmişti.
Yavaş yavaş ilerliyordu. Oysa ki ben onun beni mahvetmesini istiyordum.Sırtımda gezinin eli, kalçama bir şaplak attığında, hiç beklemediğim için seslice inlemiştim.
Ardından bacaklarımı, karnıma doğru itmiş ve kalçalarımı günyüzüne çıkartmıştı.
"Parmaklarımı emmek ister misin, güzelim?"Kafamı olumlu anlamda sallamış ve üç tane parmağını ağzıma almıştım.
Onun beni mahvetmek istediğini biliyordum ama aynı zaman da kıyamadığını da.Yeterince ıslak olduğunu düşünüp, parmaklarını çekmiş ve birisini deliğime göndermişti.
Ellerim yatak başlığına tutunmuş ve ilk defa yaşadığım hisle gözlerim kapanmıştı.İkinci parmağını da sokup, içimde gelip gitmeye başladığında ise hissettiğim acı umrumda değil.
"D-diğerini de istiyorum.""Sabretmeyi öğrenmelisin. Hem sen demedin mi istediğini yapabilirsin diye?"
Boşta kalan eli ile bir şaplak daha attığında, daha fazlasını istiyordum.
Onu hissetmek istiyordum ve bunu çok iyi biliyordu.
Ona yanıp tutuşuyordum, kıvranmamı izliyordu çünkü bu fazlasıyla hoşuna gidiyordu.En sonunda üçüncü parmağını da eklediğinde, inlemelerim artmış ve parmakları daha hızlı hareket etmeye başlamıştı.
Boşalmaya yakınken, ellerini çekmiş ve beni çok zor bir durumda bırakmıştı.
"Bana doğru dön güzelim."Titreyerek ona doğru döndüm ve üstüme yavaşça eğildi. Bacaklarımın arasına girip, sertliğini onun için hazırladığı deliğime bastırdı.
Nefeslerimin kesik kesik olması bile deli gibi heyecanlı olmamdandı.
"Lütfen." Dediğimde, bacaklarımı daha fazla ayırmış ve sertliğini deliğime konumlayıp, sertçe kendini itmişti.Ellerim yatağın çarşaflarına tutunmuş ve ben ona alışmaya çalışmıştım.
Elleri belimi tutmuş ve yüzünü yüzüme yaklaştırmıştı.Nefesini dudaklarımda hissedince acımın azaldığını hissetmiştim.
Yavaşça kendini geri çekmiş ve bir daha itmişti.
"H-hızlanmanı istiyorum." Dediklerimden sonra beni gerçekten zevkten çıldırtacak kadar hızlanmasını beklemiyordum.İçimde gelip giderken, aklımı kaybedecek kıvama gelmiştim. Bana gerçekten yıldızları gösterebileceğini düşünmemiştim.
İnlemeleri arasında konuştuğunda, kollarımı boynuna dolamıştım.
"Siktir, çok iyi hissettiriyorsun."O an konuşamamıştım ama o da beni çok iyi hissettiriyordu hatta fazla iyi.
İçimdeki sertliği, büyük olması ve beni tamamen dolu hissettirmesi, düşüncesi bile beni azdırıyordu.Hızını daha da arttırıp, bir eliyle penisimi tuttuğunda gerçekten uçmuştum.
Çekiştirmeye başlamasıyla, inlemelerim daha sesli bir hal almış ve onun da hırıltıları yükselmişti.En sonunda eline geldiğimde, birkaç vuruştan sonra o da içime gelmişti.
Nefes nefese, kendini üzerime bırakmış ve beni sıkıca kollarıyla sarmıştı.
"Seni seviyorum, Yoongi."
"Sana aşığım, bebeğim."
...
bu smutu yazabilmek için bir sürü smut okudum ama yine de kendimi zorlayarak yaptım bir şeyler
kendinize iyi bakın 💜
ŞİMDİ OKUDUĞUN
real best friends | yoonmin
Fanfictionmin yoongi, en yakın arkadaşlarından birisi olan jaebum'dan nefret ediyordu.