Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
32.904 beğeni 14.578 yorum
Namnamjoon : seni çok özledim @jinamayakışıklı
Yorumlar :
G : ah namjin kalbimm
O : neden ayrıldınız ya off siz ayrıldıktan sonra hayatımda hiç iyi şeyler olmadı
U : evet yaaa @O
V : iğrenç gayler
Jeonjk : siktir git @V
Jimprk : siktir git @V
Namnamjoon : sorun değil çocuklar @Jeonjk @Jimprk
Jimprk : gerçekten sinirimi bozuyor bu pislikler
Jeonjk : +yanyatmışsekiz
Jinamayakışıklı : namjoon unut artık beni
Namnamjoon : ben seni nasıl unutabilirim jin, söyle bana
Jinamayakışıklı : nerden bileyim, beni aldatırken de düşündün mü bunu
Namnamjoon : biliyor musun aslında seni aldatmadığıma inanıyorsun, sen bana inanıyorsun ama sikik egon yüzünden bunu kabullenmek istemiyorsun. bizim ilişkimiz de sana tapan bendim, sense benim halimden faydalanıp egonu besledin, şimdi artık egonu besleyemeyeceksin çünkü ben artık uğraşmayacağım.
Taehyungveboş : hyung yanına gelmemi ister misin? @Namnamjoon
Daha fazla yorum göster.
...
Seokjin son yazılanları okuduğunda gerçekten kötü olmuştu. Namjoon'a inansa bile bir şey yapamazdı. Eli kolu bağlıydı onun.
Ellerinin titremeye başladığını hissettiğinde, durumunun kötüleşeceğini biliyordu. O yüzden telefonu eline alıp, Jimin'i aradı. Onlar hâlâ tam olarak barışmamıştı ama Jimin, halini anlardı.
Telefon ikinci kere çaldıktan sonra açılmıştı. "Hyung?"
"Yanıma gelir misin?"
"Namjoon hyung onları söylemek istemedi sana, sadece kızgındı ve geliyorum. Sakın kendini üzme."
"Ben hakettim."
"Hayır, bunu haketmedin."
"Çabucak gel yanıma, lütfen." Seokjin konuştuktan sonra telefondan gelen bir anahtar sesiyle Jimin'in hemen geleceğini anladı.
Ardından telefon kapandı ve 10 dakika sonra küçük olan soluk soluğa geldi.
Seokjin çok üzüldüğünde, fenalaşırdı ve Jimin bunu çok iyi biliyordu. Ne kadar ona kırılmış olsa da yanında olacaktı çünkü onlar kardeşti. Kan bağı olmadan kardeşti.
İkisi salona geçtiğinde, küçük olan hemen büyüğünün yanına oturmuş ve ona sarılmıştı.
"Sana en sevdiğin cipsi aldım."
"Ver hemen aptal, niye bunca zaman söylemedin?"
"Telaşlandım ve daha yeni geldim."
"Senin cips alacağını biliyordum, önemli olan cips sen değilsin."
Jimin bu dediğine kahkaha atmıştı. Jin üzülse bile hep aynıydı.
...
"Namjoon sabah sabah kaç tane bira devirdin amına koyayım?"
Min Yoongi içeriye girdiği anda bunu sormuştu. "Jimin seni terk ettiğinde içmekten 2 gün okula gitmedin sen, hiç konuşma bence." Taehyung hemen onu yanıtlamıştı ama.
"Boş yapma bana da bira ver. Bu salak hepsini bitirmesin bari."
Tae, Yoongi'ye bir bira uzatmış ve koltuğa yayılmasını izlemişti. "Ben bir salağım ya, Seokjin çok üzülünce kötü oluyor. Neden dedim onları, kendimi sikmek istiyorum şu an."
"Jimin yanına gitmiş, bana haber verdi. Onu iyi yapar, merak etme sen. Benim meleğimin iyileştiremeyeceği kimse yok." Yoongi konuştuğunda, ikisi de ona dönmüştü.
"Bu çok fena aşık olmuş."
"Meleğim diyor lan harbiden fena aşık olmuş."
"Size ne benim aşk hayatımdan." Yoongi çemkirdiğinde, Namjoon gülmüştü.
"Sen biraz daha komik bir adam olmuşsun. Jimin seni bile düzeltmiş amına koyayım."
"Siktirip gidin, uğraşmayın benimle. Hem sen daha demin ağlamıyor muydun? Devam et hadi."
Ve Yoongi'nin çemkirmeleri o gün berbat zaman geçiren Namjoon'ugüldürmüştü.
