seventeen

2.5K 182 56
                                    

"Sana inanamıyorum. Neden bir anda sinirlendin ki?" Küçük olan şaşkınlıkla büyük olana sormuş ve anında cevabını almıştı.

"Bak jimin, Jaebum ve ben küçükken çok yakındık. Jaebum'un annesi beni çok severdi ve ben onlarda kalırdım bazen. Benim için bir sürü yemekler yapardı ve doğum günlerimde bir sürü hediye alırdı ve ben sonradan öğrendim. Jaebum'un annesi, Jaebum'a bunları yapmadığını. Ona çok kötü davrandığını. O yıllarca beni suçladı ve biz büyüdük. Liseye geçtik. Jaebum yakışıklı oldu ve ortam yaptı. Ben hep onun yanındaydım. Bizi kimse ayıramaz sanıyordum ama bizi ayıran, tamamen 'bizdik'. Benim ondan başka dostum yoktu bu yüzden ona katlandım. Bana bok gibi davranırken ve beni delilercesine üzerken de. Jaebum'u hiçbir zaman isteyerek üzmedim ama o, beni isteyerek üzdü. Biz aynı olamayız bir daha. Seni istemesinin sebebi de benimle aramda olan sorun yüzünden. Ve evet her şeyi biliyorum, Taehyung'u dövdüm konuşması için. Benden sakladığına da inanamıyorum. Ben seni seviyorum ve insanların boş lafları için üzülmem."

Yoongi uzun bir konuşma yapmış ve küçüğüne bakmıştı. Jimin'in ise şaşkın bakışları artmış ve hemen açıklama yapmaya çalışmıştı.
"Bende seni seviyorum ama ben senin üzüleceğini düşündüm. Beni Jaebum tehdit etti. Ben, ben gerçekten sana anlatmak istedim. Olmadı işte, anlar diye kork-"

"Biliyorum güzelim benim. Açıklama yapmana gerek yok. Sana inanıyorum ben bir tek."

Büyük olan gülümsemiş ve sevdiği çocuğu rahatlatmaya çalışmıştı.
"Beni istemeyeceksin diye korktum." Jimin tedirgince söylemişti.

"Seni nasıl istemeyeyim ben. Seninle konuşmuyorken bile sana yakındım. Özellikle o tuvalette yaşadığımız şeyler. İşte o zaman gerçekten yakındık."
Büyük olan sırıtmıştı ama
küçük olan kızarmış ve tuvalette geçirdikleri anı hatırlamıştı.
Düşündükçe dudağını ısırmıştı.

"Senden iyi hemşire olurmuş ya. Hep mi kavga etsem acaba?"
Yoongi, gözleriyle süzmüş ve konuşmuştu. Amacı kesinlikle Jimin'i sinir etmekti ve bunu başarıyordu.

"Bir daha kavga edersen başkalarının hemşiresi olurum ben."

"Ne? Hangi oros-" Küçük olan hızla ellerini büyüğün ağzına götürmüştü.
"Terbiyesiz küfür etme."

"Jeongguk ile konuşurken fazlasıyla küfür ediyorsun ama sen."

"Jeongguk'a küfür etmeden durabilen var mı?"

"Harbiden, ne kadar gıcık bir çocuk bu ve çok konuşuyor."

...

"Bana bak Seokjin."

Jin ona hızla dönmüş ve ateş püskürten gözleri ile bakmıştı.
"Jeon Jeongguk sen nasıl bana ismimle hitap edersin?"

"Başka nasıl hitap edeyim orospu çocuğu?"

Ve bunları dediğine anında pişman olmuştu. Seokjin ışık hızıyla oturduğu yerden kalkmıştı.

"Hyung özür dilerim valla ağzımdan kaçtı."
Küçük olan hızla Taehyung'un arkasına kaçmıştı.

"Jeongguk zaten pestilimi çıkarttılar bir de Seokjin hyungtan dayak yiyemem."

"Harbi ya senin ananı siktiler biraz."

"Biraz mı? Abi ben sabah görebiliyordum şu an yok yani olmuyor, göremiyorum. Hep gözüme vurdu o piç."

"Aşkım sana üzülüyorum bazen."

"Niye tavşanım?"

"Salaksın çünkü."

"Bu çocuk beni delirtecek. Sen niye böyle pislik birisi oldun?"

"Bak şimdi annem ve babam beni ilk başta aldırmayı düşünmüş sonra demişler ki belki ihtiyacımız olur bu çocuğa. Her streslendiklerinde, stresi benim üzerimden çıkarıyorlar mesela. İşe yarıyorum lan ben. Siz ise boş beleş insanlarsınız aptallar."

"Elim kaşınıyor şu anda."

"Ah hyung vurma özür dilerim."

...

bu kitabı silmeme çok az kaldı ben artık bok gibi yazıyorum bir daha bir şey yazmicam amk bıktım kendimden






real best friends | yoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin