Parkjm :
Minyg : beni çıldırtmak mı istiyorsun
amacın buysa başardın, parkParkjm : sence de soyadım min olsa çok daha iyi olmaz mıydı?
Minyg : sana her şey yakışır ama en çok soyadım
min jimin, ne kadar güzelParkjm : fransa,
eğer bir gün evlenirsek
evleneceğimiz yer fransa olsunMinyg : istediğin her şey olacak
güzelim benim
eve geliyorum, markete uğrayacağımParkjm : hmmm,
biraz jelibon istiyorum ama
öncelikle sen gel
en çok istediğim şey sensinMinyg : yaramazlık mı yapmak istiyorsun?
Parkjm : yatağına yakıştığımı sen söylemiştin, sevgilim
seni bekliyorum
ellerimi, yatak başlığına bağlamanı istiyorum veya kucak dansı vermek
sence de hoş fikirler değil mi?Minyg : markette girdim ve sen beni ergenler gibi azdırmak üzeresin
bunun için ceza yiyeceğini unutmaParkjm : ah, cezalarını çok seviyorum
Minyg : marketten çıktım, bu sikik şeyleri daha sonra da alabilirim
birazdan ordayımMinyg çevrimdışı
Parkjm çevrimdışı
...
"Tanrım, ne yapıyorsun sen?"
"Ne yapıyor gibi gözüküyorum, Hoseok?"
"Neden masanın üstünde oturuyorsun, Yugyeom?"
Küçük olan hafifçe gülmüş ve sevgilisinin elinden tutmuştu.
Ardından boşta kalan eli ile, pencereden çatının üstüne yuva yapan kuşu gösterdi."Daha buraya yeni geldi ama hemen yuvasını kurdu ve sanırım hamile."
"Ona yemek vermeliyiz."
"Hamileyken bizi bir tehdit olarak görür. Bu yüzden yemeği direkt olarak veremeyiz."
"O zaman yakınına koyalım."
Yugyeom'un gülümsemesi büyümüş ve sevgilisinin yanağından öpmüştü.
"Bebekleri çok seviyorum ve onlarla bu kadar ilgili olman, sana karşı olan aşkımın büyümesini sağlıyor.""Güzelim benim, biz daha yeni evlendik. Merak etme, biz de bir çocuk sahiplenebiliriz."
"Arkadaşlarına hâlâ evlendiğimizi söylemedin."
"Onlara sürpriz yapmak istiyorum. Sevgilim olduğunu biliyorlardı ama senin fotoğrafını görmemişlerdi."
Yugyeom ise sinirlenmemişti bu duruma. Onlar sorunlarını kavgayla çözen çiftlerden değildi. İkisi de konuşmayı tercih ederdi.
"
Onlarla çok konuşamadığım için fotoğrafını gösterecek bir zaman da bulamadım."
"Evet, 2 yıldır çok çalışıyorsun. Kendini yormanı sevmiyorum."
"Heey, bunu sen diyemezsin. Bir dans öğretmeni olarak her gün insanlara bir şey öğretiyorsun ve benden daha çok yoruluyorsun."
Hoseok, sevgilisini kucağına almıştı birden. Salona götürmüş ve zaten açık olan televizyonun karşısına geçmişti.
...
"Sizce bunu yapmamız doğru mu?"
Dedi Jeongguk."Biz doğru şeyler yapmayız." Demişti ardından Seokjin ve biraz duraksayıp, tekrardan konuştu.
"Buradaki tek doğru ve yakışıklı şey benim sanırım."
Namjoon ise bu duruma gülerken, Taehyung göz devirmişti.
Bir ses duyduklarında, arkasına saklandıkları duvara sinmişlerdi."Neden Yoongi ve Jimin'i dikizliyoruz."
"Çünkü sevişecekler?"
"Sen nereden anladın bunu?"
Diye soru sormuştu Namjoon.
Seokjin ise gülmüştü."Sen benim yeteneklerimi mi küçümsüyorsun?"
"Hayır ama nereden bilebilirsin, İlahi bir güç gelmedikçe?"
"Sadece Jimin'in telefonunu hackledim."
Hepsi bir anda Jin'e döndüğünde, herkes oldukça şaşkındı.
"Hyung, nasıl yaptın bunu? Bana da öğret lütfen.""Neden öğretecekmişim?"
"Taehyung telefonunu vermiyor bana hiç."
"Bende burdayım, Jeongguk. Farkında mısın?"
Kook ise sevgilisine dönüp, öpücük atmış ardından kendisinden büyük olan adama yalvaran bakışlarla bakmaya devam etmişti.
"Sizin ne işiniz var burada?"
"Siktir."
Hepsi bir ağızdan konuşmuş ve üstünde sadece eşofmanı olan Yoongi'ye bakmıştı.Ardından üstünde sadece uzun bir tişörtle kapıda beliren Jimin ile Seokjin içinden halay çekmeye başlamıştı.
"Jimin içeri gir ve üstüne düzgün şeyler geçir. Bu yavşakların sana hayvan gibi bakmasını istemiyorum."...
bir sonraki bölüm final 💜
ŞİMDİ OKUDUĞUN
real best friends | yoonmin
Fiksi Penggemarmin yoongi, en yakın arkadaşlarından birisi olan jaebum'dan nefret ediyordu.