(KYS) Kızıl Tahtlar 1: Salgın (GxG)

Bölüm 8: Kıyamete İlk Adım (Kısım I)

Aymira eve döndüğünde gün içinde yaşadığı olayları tekrar düşündü. Ne kadar mantık arasa da hiçbir şey mantıklı değildi. En azından tarih öncesi gibi giyinmiş kadın ve duyduğu tuhaf kelimeler onun için bir anlam ifade etmiyordu. 

        Karnını geçiştirme atıştırmalıklarla doyurup odasına çıktı ve laptopu alıp yatağına oturdu. Sırtını yatak başlığına yaslayınca ufak bir gıcırdama sesi çıktı. Laptopu bacaklarının üzerine koyup ekranı kaldırdı. Yatağın yanına bıraktığı çantasından defterini çıkartıp duyduğu kelimeleri yazdığı sayfayı açtı. Ardından, boş bir internet sayfası açıp arama motoruna girdi ve kelimeleri yazıp enter tuşuna bastı. Karşısına birbirinden alakasız sonuçlar çıkınca kelimelerin yazımlarını değiştirdi ve birkaç kez daha arattı. Türettiği yazımlar her seferinde saçma sapan sonuçlar çıkartarak kısır bir döngüye girmişti. En son yazdığı türetilmiş kelimeler sayfayı ıslak-kuru elektrikli süpürge sonucuna götürünce derin bir nefes aldı ve gözlerini ekrandan çekti. Sızlayan gözlerini ovuşturup stor perdeli camdan dışarı baktı. Bulutlu gökyüzü çoktan kararmıştı. Siyah yağmur bulutları ise yerini yavaş yavaş beyaz bulutlara bırakıyordu.

             İnternet sayfasını simge boyutunda küçültünce gözüne yapışkan notlarda türettiği kelimeler takıldı. Aklına gelen her türlü kelimeyi yazmıştı fakat harflerin kendi içlerinde değişik çizgili, şapkalı halleri de vardı. Bütün türettiği kelimelerse düz harflerden oluşuyordu. Klavye kısa yol tuşlarını kullanarak 'Alt+161' i tuşladı ve 'í' harfini elde etti. Duyduğu cümlenin yazılışında ki 'i' harflerini 'í' ile değiştirdi ve elde ettiği yeni cümleyi mouse imleciyle seçip kopyaladı. Simge durumuna aldığı tarayıcıyı açıp arama motoruna tıkladı. Dik çizgi imleç bir kaybolup bir görünürken dudakları aralandı. İçindeki umudu hissedince çenesi ufak bir titreyişle sarsıldı. Gözleri boş arama motoruna bakarken "En fazla, "neden denedim ki?" dersin. "Keşke deneseydim" demekten iyidir." diye fısıldadı. Boş kutucuğa sağ tıklayıp kelimeyi yapıştırdı ve beklemeden enterladı. Karşısına çıkan görseller, tuhaf semboller ve resmedilmiş tuhaf tablolarda gezindi bir süre gözleri. 

             Rastgele elinde kılıç tutarken resmedilmiş bir tür varlığın olduğu -bu varlık insana benzese de yüz detayları olmadan cübbe giyinmiş bir tür ruhu anımsattı ona- görsele tıkladı. Görselin altındaki resimleri görmek için sayfayı aşağı çekince ikinci sırada duran başka bir fotoğraf dikkatini çekti. Eski bir taş tabletin üzerine kazınmış çizimi, görseli büyültüp inceledi.  Kanatları olan ve ellerinde uzun sopalar tutan varlıklar gökyüzündeyken, altlarında karmaşık bir kalabalık resmedilmişti. Gözleri tekrar kanatlı varlıklara yöneldi. Görsel linkine tıklayıp sayfanın açılmasını sabırsızlıkla bekledi. Açılan sayfa İngilizce bir bilgi paylaşım forumuydu. Yazıları bütün odağıyla ara vermeden okudu. Satır aralığına yerleştirilmiş ilgili resme gelince durdu. Çizim ayrıntılarını tekrar tekrar inceledi ve okumaya devam etti. Yazı boyunca kanatlı varlıklardan Gözcü olarak bahsediliyordu. Ayrı bir sayfa açıp kelimeyi arattı ve görselleri inceledi. Kimi görsellerde gözcüler mızrak tutan iri varlıklar olarak resmedilse de kimi görselde kılıç, kalkan ve mızrak tutan kanatlı insanlar olarak tasvir edilmişti. Bilgi paylaşım forumuna geri dönüp fotoğrafın altındaki yazıyı okudu. Yazının Türkçe karşılığı "İrlanda Mitolojisi Mitlerinde gözcülerin tasviri." idi.