Biraz Cehennem Biraz Cennet (Kısım III)

353 69 40
                                    

 Casey, şatodan çıktığı andan itibaren hızlı adımlarla ormanın içinde ilerlemeye devam ediyordu. Laura'nın sebep olduğu siniri geçmişti. Fakat Aymira'nın ondan uzaklaşmasını bir türlü kabullenemiyordu. Sık ağaçların arasında ilerlerken, kendine daha fazla hâkim olamadı ve önündeki kayalık alana ilerleyip ardı ardına yumruklamaya başladı. Kırılan taş parçaları toprağı kaplayan karın yüzeyinde çukurlar açtı, kaya ortadan ikiye ayrıldı ve iki ayrı parça halinde zıt yönlere devrildi. Hızlı nefesler aldı ve düşüncelerini toparlamaya çalıştı. Aymira'yı düşünmemek için oyalanacak bir şeyler aradı. 

        Etrafına bakındığı sıra, kayaların arka tarafından zirveye uzanan yol dikkatini çekti. Karın çukurlaşmasını sağlayan ayak izleri, yağan karın etkisiyle silinmek üzereydi fakat tam anlamıyla kaybolmamıştı. Geldiği yöne arkasını dönüp bakınca kendi botlarının izlerinden farklı, tek kişiye ait izler olduğunu fark etti. Gözleriyle izi takip etti, yavaş adımlarla ilerledi. Kayalık alanın tepesine çıkan kıvrımlı, ince yolda, eski izler bir anda çoğaldı. Tek dizini yere koyup parmak ucuyla izlere dokundu. Vücut ısısı sayesinde ezilmiş kar tabakası parmak uçlarının altında saliseler içinde eridi. Karın ve toprağın ezilme aralığından iki farklı kişinin daha önceden burada olduğunu anlamıştı. Birisi aniden belirmiş ve aralarında ufak bir arbede yaşanmış gibiydi. Dizini yerden kaldırdı ve doğrulup adımların gittiği noktayı gözleriyle takip etti. Deforme olmuş karın yanından adım adım geçip tepeye yakın konumda ki kırılmış kaya parçasına ulaştı. Kayayı el yordamıyla incelediğinde yeni kırılmış olduğunu anladı. Kırık bölgenin kenarları hala keskindi. 

         Kaya parçasını tüm dikkatini toplayarak incelerken, ormanın içinden gelen çatırtıyla gözlerini anında sesin geldiği yöne dikti. Sık ağaçların gövdeleri arasında oldukça iri, gri kürklü bir varlık dikkatini çekti. Gözlerini kısıp baktığında ise yaratık başını kaldırıp Casey'nin gözlerinin içine parıldayan sarı gözleriyle baktı. Aklında biçimlendirdiği kadarıyla, bir kurttla göz gözeydi şu an; aralarında ki mesafe oldukça fazla olsa da hayvanın iriliğinden ve parlayan gözlerinden normal bir kurt olmadığı anlaşılıyordu. Elini belindeki silaha dikkatle götürürdü. Gözlerini kurttan bir saniye bile ayırmadı. Yaratığın ciğerlerindeki sıcak nefes soğuk havayla birleşince ufak bulutlar gibi toplanıp havaya çıktı. Parmakları silahının kabzasını kavrarken zıt yönden gelen adım ve nefes seslerini duydu. Omuzunun üzerinden arkaya baktı, kayalık alanın önündeki boşlukta beliren iki sureti görünce Aymira ve Ciara olduğunu anladı. Gözleri tekrar kurdun olduğu yöne döndü. Fakat ağaç gövdelerinden başka bir şey göremedi. Ağaçların dalları arasından gelen kanat sesleriyle başını yukarı kaldırınca gök yüzüne uçan dört siyah kuşu fark etti. Kırmızı gözleri, karanlık gök yüzünde parıldıyordu. Başını eğip Aymira ve Ciara'ya bakarken yaklaşmalarını bekledi.

            "Buraya kadar yürümek benim için sorun değil.  Ama Aymira için aynı şeyi söyleyemeyeceğim." Ciara'nın dudakları kapanırken yüzüne sıcak bir gülümseme yayıldı. Aymira'nın yüzüne ise endişe hakimdi. İkisi de kırılan kayaya bakarak yanından geçtiler ve Casey'nin olduğu yüksekliğin altında durdular. Ciara kollarını göğsünde birleştirirken başıyla parçalanmış kayayı işaret etti. "Üzerine seni sinir edenin ismini yazıp parçala bir dahaki sefere." 

            Aymira durumu fark edince irileşen gözleri önce kaya parçalarında gezindi sonra Casey'ye döndü. "Bunu sen mi yaptın?"

            Ciara soru karşısında ufak bir kahkaha attı. "İstese önünde durduğumuz bu tepeyi bile paramparça edecek güce sahip." 

           Ciara ve Aymira aralarında konuşurken, Casey yolun üst kısmına ilerledi ve gözden kayboldu. İri kurdu son gördüğü yöne baksa da göremedi.  Devasa yaratık çoktan sırra kadem basmıştı, hiç orada olmamış gibiydi. Gözleri tekrar izlere indi. İki iz de kayalığın uç kısmına ilerlemiş, biri aniden belirdiği gibi aniden yok olmuştu. Karşısında bir şekil değiştiren olduğu belliydi fakat neden saldırmadığını merak ediyordu. Belki de sadece cesedi kurtlar tarafından parçalanmış, ormana hapsolmuş lanetli bir ruhtu. Zihninde canlandırdığı senaryolarla olayın nasıl gerçekleştiğini anlamaya çalışırken, Aymira'nın sesini duydu.

(KYS) Kızıl Tahtlar 1: Salgın (GxG)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin