(KYS) Kızıl Tahtlar 1: Salgın (GxG)

Bölüm 10: Ay'ın Etrafındaki Kızıllık (Kısım I)

Casey ve Aymira, peşlerindeki iki satiri atlatmak için ara sokaklarda ilerliyorlardı. Girdikleri son ara sokağın çıkmaz olduğunu fark ettiklerinde geri dönmek için artık çok geçti. Casey için sorun yoktu fakat Aymira onun kadar hızlı koşamıyordu ve uyuyanların arasında da savaşamayacağının farkındaydı. Perdeler arası yasaları çiğnerse anında tanrı ve tanrıçalar tarafından yargılanır, daha önce olduğu gibi uzun bir süre Hades'in diyarında mahkûm edilirdi. Tabii bunu yine umursamayacaktı: düşüncesi ufak bir muhasebeden ibaretti. Üç yanlarını saran binalara baktı ve herhangi bir uyuyanın olup olmadığını kontrol etti. İki satir çıkmaz sokağın başında belirince, Aymira korkuyla Casey'ye sokuldu. Casey, Aymira'yı arkasına aldı ve belindeki kılıftan iki hançer çekti. Aymira'da belinde ki hançerlerden birini çekip aldı ve elinde sıkıca tutarken, Casey'nin kolunun yanından satirlere baktı. Casey, hançeri kendisine saplamak için kullanacağını düşünüp Aymira'ya döndü. Satirlere attığı hırslı bakışları görünce içindeki şüphe dağıldı. 

            Satirler üzerlerinde olan büyüyü kaldırınca boynuzları belirdi. Bacaklarını saran siyah pantolonlar yırtıldı ve eklemli bacakları açığa çıktı. Satirlerin nasıl büyü yapabildiğini çözmeye çalışırken birkaç adım attı Casey ve saldırı pozisyonu aldı. Aymira ise Casey'nin arkasından ne yapacağını bilmeyerek ilerledi. Satirler saldırmak yerine tüylü dizlerini ıslak asfalta koydular ve avuç içlerini yere dayadılar. Casey ne yaptıklarını anlamaya çalışırken etraflarını saran üç binanın çatısından aynı anda tuhaf bir ses geldi. Başını yukarı kaldırınca gök yüzünden dik bir açıyla inen dört ışık hüzmesi fark etti. Gözleri kısılırken, ışıklar genişledi ve gök yüzüyle bağlantıları kesilip birer kapı haline dönüştüler. Dört kapıdan da yeni satirler çıktı ve çatılardan atlayarak, diz üstü çökmüş iki satirin arkasında durdular. Casey'nin sayabildiği kadarıyla kırktan fazla satir vardı şu an önünde. Ellerinde tuttukları çift başlı, uzun saplı baltaları sıkıca kavramış, Casey ve Aymira'ya doğru ilerliyorlardı. 

            Casey gözlerini satirlerden çekip Aymira'ya baktı. Şaşkınlıkla aralanmış dudaklarının arasından kesik nefesler alıyordu.  Elindeki hançeri Casey'ye uzattı ve geriye doğru birkaç adım attı. Casey hançeri titreyen elinden aldı ve bakışlarını tekrar Satirlere çevirdi. Aymira'ya ulaşmalarını nasıl engelleyeceğini düşünürken, kolundaki çekiştirmeyi hissetti.

             "Bura da öleceğiz. Çıkalım buradan." dedi Aymira titreyen sesiyle. 

             Casey sol elindeki hançeri en önde ilerleyen satirin başına hedef alırken, "Çıkmak için çok geç. Arkamda kal." dedi ve hançeri fırlattı. Hançer en önde ilerleyen satirin alnının ortasına girdi ve iri, tüylü bedeni yere yığıldı. Diğer hançer için yeni hedefine odaklanırken, kapıları açan iki satir bulundukları bölgeyi otuz metre genişliğine kadar perdeledi ve uyuyanların görmesini engelledi. 

            Satirler, kulak tırmalayan keçiye benzer sesleriyle savaş naraları atarak, Casey ve Aymira'ya koşmaya başladılar. Casey elinde ki hançeri hedefinin geliş yönüne iyice oturtup fırlattı. Yeni bir hançer almak için beline uzandığı sıra, satirlerle aralarında kalan açıklıkta tuhaf bir sislenme fark etti: Zeminde kendi etrafında parıltılı ışıklarla dönen sarı renkli pentagram iyice belirginleşti. Pentagramı çevreleyen semboller ve harfler netleşirken, sislerin arasında bir kadın belirdi. Kadın vücudunu yana eğip omuzuna girmek üzere olan hançerden son anda kurtuldu. Hançer arkada hızla koşan satir sürüsüne ilerleyip hedefini durdururken, sarı gözleri karanlıkta parlayan kadın beyaz kanatlarını açtı. Casey kadını tanıyınca dişlerini sinirle sıktı ve belinden yeni bir hançer almak için hareketlendi. Gözleri sinirle kanatlı kadına odaklanırken ön sırada olan bir satirden gelen baltayı son anda fark etti. Aceleyle Aymira'yı arkasına çekti. Fakat kadın, Casey'nin gözlerinin içine bakarken sağ kanadını genişçe açtı ve baltanın ikisine ulaşmasını engelledi.  Balta duvara çarpmış gibi kanattan sekti ve yere düştü. Casey ancak o zaman kadının kanadının bir tür metalle kaplandığını görebildi. Satirler ise koşmayı bırakıp kadına şaşkın gözlerle baktılar. Yere düşen baltadan çıkan metalik çınlama yavaşça kaybolurken, Casey, kadının bunu neden yaptığını düşündü. İlk gördüğü an tekrar kendisine saldıracağından emindi oysa ki. Elindeki hançeri fırlatmaktan vazgeçti ve kolunu indirdi.