Taeyang’ın Gözünden Bir Bölüm
-Hoşça kalın sayın idol! Artık benimle bir işiniz kalmadı mı? Şok olmuş bir şekilde masada kalakaldım. Başımı etrafa bakmak için kaldırdığımda tüm kafe giden kızın ardından bana bakıyordu.
-Aish! Bu kadın! Diyerek sertçe masadan kalkarken atkısını unuttuğunu fark ettim. Daha fazla ilgi çekmemek için kapüşonumu kafama geçirdim ve hızla kafeden çıktım. Elimde ki atkıyı sinirle sıkarken o kendini beğenmiş kız hiçbir şey olmamışçasına ilerliyordu. Adımlarımı hızlandırıp iki adımda arkasına geldim ve istemeyerek de olsa bileğinden sert bir şekilde tutarak kendime döndürdüm. Karşımda duran surat şaşırmış ama bir an önce kurtulmak istiyor gibiydi. Tüm öfkem gitmiş yerini afallamaya bırakmıştı. Elimde ki atkıyı ne yapacağım diye düşünürken birden kızın boynuna doladım.
En azından insanlık bende kalmalıydı! Bundan sonra beni rüyasında zor görürdü. En çapkın gülümsememi suratıma yerleştirerek:
-Hava soğuk dikkat etmelisin. Dedim. Gözlerine iki saniye baktığımda kurtulmak isteyen kız gitmişti.
Bingo! İşte haddini bildirdim diye düşünüp arkamı dönerek oradan uzaklaştım.
Köşede ki siyah spor arabama ilerlerken aklım neden hala o kendini beğenmiş kızdaydı ki! Kafamı düşüncelerden kurtarmak için sertçe salladım.
Eve vardığımda kapıyı açtım ve odama yönelecekken Ji-Yong’un sesiyle irkildim.
-Hey? Neyin var? Diye sordu.
El hareketimle geçiştirmeye çalıştım ama nafileydi. Ji-Yong en yakınımdı ve anlatmadan bırakmazdı. Bıkkınca adımımı geri geri çevirdim. Ji-Yong’un karşısında ki pufun üzerine hızla kendimi bıraktım.
Olanları anlattıkça Ji-Yong gülümsüyordu. Sonunda anlatmam bitmiş yorum beklemeye başlamıştım. Ji-Yong gülümseyerek devam etti
-Herkes bizi tanımak zorunda değil ki? Hem neden bu kadar taktın? Okumaya gelen bir öğrencidir belki. Belki de kör kütük bir ineğe rastlamışsındır. Dedi.
Kör kütük aşık olunurdu kör kütük inek mi? Bu çocuğun benzetmeleri beni güldürmeye yetmişti.
-Haklısın haklısın. Dedim. Yerimden doğruldum ve omzuna iki kere vurarak odama yöneldiğimde arkadan Ji-Yong’un sesini duydum. Yüzü karşıda ki televizyonda ama benimle konuşuyordu.
-Belki de rol yapıyordur? Anlamak için onu konserimize davet etmelisin. Dedi.
Güzel fikirdi. Etrafımda bir sürü rol yapan sapık hayran vardı. Belki de onlardan biriydi. Kafamı sallayarak odama çıktım. Telefonu yanımda ki komodine bırakarak elime laptopumu aldım ama bundan da usanmam kısa sürdü. Bir gözüm telefondaydı. Mesaj gelmeli, o küstah kız benden özür dilemeliydi. Ben Taeyang’tım!
Uyandığımda yatakta sızıp kaldığımı fark ettim. Hemen yatakta kaybolan telefonu bulup ekranına baktım. Birçok mesaj vardı. Tek tek okudum ama o kendini beğenmişten mesaj yoktu.
“Hıh! Benden özür dilememek büyük cesaret sana bunun hesabını soracağım” diye düşünürken telefon kulağıma götürmüştüm bile. Telefon uzun süre çaldıktan sonra uykulu bir sesle açıldı
-Alo? Sesinde tanımamazlık vardı. Çıldırmamak elde değildi nasıl unutmuştu hemen.
Kendimi toplayarak: