Bölüm 7: Neden Böyleyim?

1.4K 116 14
                                    

Elimde ki telefonu sanki göremiyormuşçasına gözüme yaklaştırdım. Haberin detayları için ekranı aşağıya kaydırdığımda fotoğraf dışında her şey vardı; görenlerin konuşmaları, mekân işletmecilerin açıklamaları ve hayranlarının sayısız yorumları. Yorumları okudukça inanmıyormuşçasına kafa salladım.

“Taeyang oppanın bir şeyler karıştırdığı belliydi”

“O kızı deşifre etmeli ve saçını yolmalıyız”

“Kesin yalan haber, Young Bae oppamın sevgilisi olamaz.”

Yorumların ardı arkası kesilmiyordu. Gerçekten sevgilisi var mıydı? Hem varsa bananeydi. Telefonu gözlerimden uzaklaştırıp elimde çevirmeye başladım. Aklımda ki tek düşünce onu arayıp

“Beni neden umutlandırdın aşağılık mahlûk!” demekti. Sahi ne zaman umutlanmıştım.

Telefonu çevirmeyi bırakıp hızla rehbere girdim. Numarasını bulduğumda arama azmim birden söndü. Ne diyecektim. “Sayın idol böyle şeyler yapmayın hayranız üzülüyor mu” diyecektim ya da “Sevgilin kim ha?” mı diyecektim. Tüm cesaretimin damarlarımdan çekildiğini hissettim. Telefonu usulca tezgâhın üzerine koydum. Yemek yeme iştahım birden gitmişti. Tam ayağa kalkacakken kapının kilidinin açılmasıyla kafamı kapıya çevirdim. İçeriye sessizce giren Park So ri karşısında beni görünce mahcup bir ifadeyle gülümsedi:

-Biliyorum haber vermem gerekirdi. Dedi.

Kafamda ki düşüncelerden sıyrılma yolunu Park So Ri’ye yüklenmekte buldum:

-En son seni gördüğümde tekerlek icat edilmişti, şimdi ise uçan arabalar devrine gireceğiz.

So Ri kafasını öne eğerek masum kız ayaklarına büründüğünde bu tiyatroya daha fazla dayanamayacağımı düşündüm ve:

-Okula kayıt yaptırmalıyım. Dedim.

Çantamı koluma takıp tam kapıdan çıkacakken So Ri’nin:

-Taeyang’ı kapmışlar? Demesiyle olduğum yerde çakılı kaldım.

Kapmışlar mı? Benim hiç olmayan birini benden kapmaları çok mümkün değildi. Arkamı döndüm:

-Benim olan bir şey değildi. Sadece senin abartmaların sonucu! Dedim

Aslında bu sözleri yumuşak söylemeyi planlamıştım ama sözlerim zehirli ok gibi fırlayıp gitmişti. Kapıdan hızlı adımlarla çıktım ve serin hava yüzüme çarpınca düşüncelerini uzaklaştırmak için kafa salladım. Cebimden çıkan kulaklığın dolaşıklığı düşüncelerimi dağıtmıştı. Büyük bir azimle açtım ve kulağıma taktım.

Otobüse bindiğimde liseli gençlerin hep bir ağızdan Taeyang’ı konuşmaları can sıkıcıydı. Telefonu elime aldım ve sesi biraz daha yükselttim. En sonunda Seul Üniversitesine gelmiştim. Hızlıca kayıt bürosunun olduğu yere doğru yöneldim. Okul umduğumdan büyüktü. Birçok kampüse sahipti. Burayı tercih etme sebebim bir idol bulmak değil geniş olanaklarından yararlanmaktı. Kayıt bürosuna girdiğimde karşımda oturan kısa saçlı ve minyon bir bayan:

-Hoş geldin, belgelerini alabilir miyim? Dedi.

Oldukça sevimli olan bu bayan tüm enerjimi yerime getirmişti. Çantamdan belgeleri çıkarıp uzattığımda oturmamı işaret eden bir hareket yaptı.

10 dakika kadar kayıt işlemlerinin bitmesini beklerken, camdan okul bahçesinde konuşan gençleri izliyordum. Yeni hayatımın ilk günü kayıt bürosunda ki kadının:

Biri  İdol Mü Dedi? ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin