𝐜𝐚𝐭 𝐛𝐨𝐢' 𝐜𝐡𝐚𝐧𝐥𝐢𝐱

ғɪᴠᴇ

Minho sadece gülümseyip Felix'in saçlarını karıştırırken Chan'da istemsizce çatılan kaşları ile Felix'i izliyordu. Minho Chan'a dönüp kısaca selam verdi ve evden çıktı. Felix mutlulukla Chan'a döndüğünde Chan'ın kaşları ve bakışları onun mutluluğunu söndürmüştü.
"Yine hangi çizgi filmi izledin!?" Sesi yüksek çıktığı için Felix bir iki adım geriledi.
"Chanie-" Chan Felix'e daha da yaklaşıp sesini yükseltti.

Zaten sinirliydi ve ondan başkasını öpmesi sinirini bozmuştu. O giderken niye öpmemişti onu?
"Sana çizgi film izlemeyi yasaklayacağım!Saçma sapan şeyler izleyip herkesi öpecek misin ha!?" Sesi gittikçe yükselirken Felix kenara sindi.
Neye kızdığına anlam veremiyordu. Öpmesin de ne sorun olabilirdi ki?
"Ama-" Chan Felix'in bir türlü konuşmasına izin vermedi.

"Odana git Felix." Sesi daha sakin olduğundan Felix kafasını hayır anlamında sallayıp Chan'a sarılacaktı ki Chan sarılmaması için yerini değiştirip bağırdı.
"Sana odana git dedim!" Felix daha fazla tutamadığı göz yaşlarını akıtarak olabildiğince hızlı bir şekilde odasına gitti.

En sevdiği ayıcığına sarılıp katıla katıla ağlıyordu. Chan ise biraz sakinleşmek amaçlı kendini koltuğa attı. Açık olan çizgi filmi hızla kapatıp kendine hakim olmaya çalıştı. Bütün gün uykusuz kalmıştı artı toplantısı kötü geçmişti.

Sinirlerinin gevşemesi için mutfaktan uyku hapı aldı. Hızla bir bardak su ile hapı içerken kendisini koltuğa attı.
Yatak odasına gidemeyecek kadar yorgundu çünkü. Nefeslerini düzene sokup kendisini ufak süreli bir uykuya bıraktı.

🧸

Chan gözlerini yavaşça araladı. Kendini daha iyi hissediyordu. Telefonuna uzatıp saate baktı. Gece yarısı olmuştu bile. Boğazını sıkan kıravattan ve kollarının hareketini zorlaştıran gömleğini çıkartıp kenara attı. Sabah toplardı. Yerinde biraz durup düşünmeye başladı.
Felix'e verdiği tepki çok saçmaydı, kıskanması çok saçmaydı sonuçta öptüğü kişi çok yakınıydı. Neden böyle bir şey yapmıştı ki?

Yaptığı salakça şeyleri bir süre düşünüp kendine ufakça küfür savurdu ve ayağı kalktı. Kim bilir meleği ne çok ağlamıştı.
Yavaşça Felix'in odasına girerken ne tepki vereceğini düşünüyordu.
Ondan korkabilirdi.. nefret edebilirdi. Chan kendi içini yerken kapının önünde durdu. Derin bir nefes alıp kapıyı açtı.
Yatağın kenarına kıvrılmış şekilde duran miniğe baktı. Elindeki peluşu o kadar çok sıkıyordu ki peluş neredeyse kopacaktı.

Olabildiğince sessiz bir şekilde yatağa oturdu ve küçüküğünü izledi. Yavaşça kaldırdığı elini tombul yanaklara yerleştirdi. Göz yaşlarının kuruluğunu hissedebiliyordu. Felix hafif dokunmadan hızla hareketlenmişti. Gözlerini açtığında karşısında Chan'ı görmeyi beklemiyordu.
"C-chanie?" Uyku sersemi olduğu için kekelemişti. Chan kafasını efendim şeklinde sallarken Felix hiç aldırış etmeden Chan'ın kucağına yerleşip sıkıca sarıldı.

"Özür dilerim, bir daha sözünden çıkmayacağım uslu olacağım beni atma lütfen." Özür dilemesi gereken benim diye geçirdi içinden Chan.
"Hayır Lixie.. seni asla atmayacağım. Sen zaten uslusun, benim günüm pek iyi geçmedi ve sana patlamış oldum. Çok özür dilerim bebeğim." Felix yüzünü Chan'ın göğsüne gömdüğünde Chan'ın üstüne kıyafet giymediğini farketmişti.
"Neden çıplaksın Chanie?"

Chan birden gelen soru ile şaşırmıştı.
"Terledim ve gömleğimi çıkartma gereği duydum." Felix anladım şeklinde kafasını salladı.
"Vücudun çok hoş Chanie, bende büyüyünce böyle kaslı bir vücut istiyorum." Chan kıkırdadı.
"Bunları düşünmek için biraz küçüksün, şimdi beni dinle." Felix gözlerini Chan ile buluşturduğunda Chan konuşmaya başladı.

"Arkadaşlarımı öpmende bir sakınca yok ama tanımadığın insanları sana iyi davrandıkları için sakın öpmeye kalkışma Lixie. İnsanların içini bilemeyiz değil mi?"
Felix hızla kafasını salladı.
"Bundan sonra daha dikkatli olacak ve en çok seni öpeceğim Chanie!" Felix anlamıştı, Chan'ın kıskandığını.

Ufak krizli bir bölüm yapmak istedim, zaten kitapta çokça kriz olmayacak.. şuanlık 👉🏻👈🏻
umarım beğenirsiniz sizi seviyorum! 💕💓💝💞💖💗💝