"You and I are underdosed and we're ready to fall
Sen ve ben dozun altındayız ve düşmek için hazırızRaised to be stupid, taught to be nothing at all
Aptal olmak için yetiştirildim, tamamen bir hiç olmayı öğretildimI don't like the drugs but the drugs like me
Ben uyuşturucuyu sevmiyorum ama o beni seviyor"Yüksek sesli müzik bir anda kapandığında William kaşlarını çatıp gözlerini açtı ve kollarının arasına aldığı yastığı daha çok kucağına çekti,Liam ve Zayn karşısında dikilirken onlara müziği kapattıkları için kızgın bakışlar yolluyordu."Gece partiye niye gelmedin?"Liam'ın sorusunu es geçip bir saat kadar önce göz yaşlarıyla ıslattığı yastığın ıslak kısmına avuç içini yerleştirdi."Heves bence,geçici bir şey bu"
Zayn onun karşısına oturup elini gözünün önünde salladı."Hey burada bizimle misin,ne diyorsun sen?"William gülümsemeye çalıştı."Louis'i sikip atacak biliyorum,sadece heves,kimsenin dokunmadığı kişiye dokunma hırsı sadece,sonra bana gelecek hissediyorum"Liam endişeyle William'ı sarstı."Sen neyden bahsediyorsun,kendine gel,bir şey mi aldın?"
Titreyen eli ona hiç yardımcı olmazken güçlü durmaya çalışıyordu."Hiçbir şey almadım,iyiyim ben,hem de çok iyiyim,hiçbir zaman yanılmam,siz tanıyorsunuz beni ne zaman yanıldığımı gördünüz ki,sadece uzaktan bakıp izleyeceğim Louis'in kullanılmış mendil gibi kenara atılmasını,müdahalede bulunmayacağım yemin ederim,zavallı şey Harry'nin gerçekten ondan hoşlandığını sanarak mutlu olsun,mutluluğunun yavaş yavaş kaybolmasını,onun giderek çökmesini büyük bi zevkle izleyeceğim,bu çok eğlenceli olacak"
William ona dehşetle bakan arkadaşlarını umursamadan ayaklandı ve 'Iron Maiden' yazılı tişörtünü başından aşağıya geçirip çekmecisini açıp kulaklığını çıkardı."Ne duruyorsunuz gelsenize,dağıtmamız gereken mekanlar var"
Zayn ve Liam ona acıyarak bakarlarken takip etmeye başladılar.
*
Louis kütüphanenin önündeki kedinin başını okşarken "Şu güzelliğe de bakın"diye bir ses duymasıyla başını kaldırıp deniz yeşili gözlerle karşı karşıya geldi,sırıtmadan duramazken eli ayağı birbirine dolanmıştı heyecandan.Esmeye başlayan rüzgar Louis'in bir iki adım gerilemesine sebep olurken Harry gülerek onun kolundan yakaladı."O kadar küçüksün ki cebine taş doldurmak gerek,baksana tutmasam uçup gidecektin"
Louis ona minnetle gülümseyip başını salladı.Harry'nin üşüyen bedeni onunla karşılaşmanın etkisiyle ısınmaya başlarken kütüphanenin yanındaki kafeyi gösterdi."Sıcak çikolata için vaktin var mı?"Louis saatine baktıktan sonra kirpiklerini kırpıştırıp yeşillere döndü tekrar,kıvırcık saçlar rüzgarın belirmesiyle ahenkle hareket ederken Louis onlara elini atıp karıştırmak istedi,yumuşacık görünüyorlardı."Evet vaktim var tabi"Harry gülümseyip ona önden yürümesi için yer açarken arkasından sevinçle kafeden içeri girdi,Louis o kadar tatlıydı ki Harry onunla konuşurken içi içine sığmıyordu.
Sıcak çikolatalarını alıp cam kenarı bir yere oturduklarında Louis aklını kurcalayan soruyu sorabilmek için kendini hazırladı."Ş-şey sizin William ile aranızda bir şey mi var?"Harry gerilirken sıcak çikolatadan bir yudum aldı."B-ben,hayır Louis aslında...Ben o gece barda seninde olacağını düşünerek gittim oraya ve...."Louis izin ister gibi elini kaldırıp böldü onu."Hangi gece,hiçbir şey anlamadım"
Harry Louis'in gerçekten hiçbir şey bilmediğini anlayınca William'a içten içe daha çok sinirlendi."William beni akşam yemeği için davet ederken senin de olacağını söyleyen bir mesaj yollamıştı bana,bara gittim sen yoktun,sorduğumda işinin çıktığını ve sonradan telafi edeceğini söyledi bana"Louis kafa karışıklığıyla kaşlarını çatarken William'ın neden böyle davrandığına anlam veremiyordu.
"B-bunu her ne kadar söylemek istemesem de sana karşı içimde her zaman bir pişmanlık olur ama sana yemin ederim ki ben bir harekette bulunmadım,ona bir sinyal yollamadım"Louis sıcak çikolata bardağını sıkıca kavrarken tuttuğu nefesini bıraktı."Ne için sinyal yollamadın?"Harry'nin çene kemiği aşağı yukarı kalkarken Louis'ten gözlerini kaçırdı."Beni öpmesi için sinyal yollamamıştım,zaten hemen uzaklaştım oradan,bu çok yanlıştı aklım başkasındayken bir başkasının dudağını hissetmek çok yanlıştı"Louis William'a sinirlense de bunu belli edemeyecek kadar saftı,William aynı William'dı,dudağını değdirmediği kasabanın çok az bir kesimi kalmıştı muhtemelen.
Elinin üstünde hissettiği Harry'nin eliyle kalbi hızla çarpmaya başladı Louis'in,bir anda beş tane enerji içeceğini üst üste içmiş gibi olmuştu,yanakları al al olunca Harry onları avuçlayıp sıkmak istedi."Aklım sendeyken onun dokunuşu çok yanlış hissettirdi Louis"diye bir anda itiraf edince Harry Louis'nin uzun bir süre sonra mutluluktan gözleri ışıl ışıl olmuştu,William'ın dediğinin aksine ondan etkilenen biri olmuştu ve bu masmavi okyanusların heyecanla dalgalanmasına sebebiyet vermişti.
"Seni kütüphanede gördüğüm ilk andan beri çok hoşlanıyorum senden,hiç utanmayan ben ilk kez birinin yanında kıpkırmızı kesildim,ah Tanrım sen bana ne yaptın böyle?"Louis kıkırdayıp minik elleriyle meleksi sesinin döküldüğü dudaklarını kapadı,Harry gülerken elini onun ellerinin üstüne koyup ağzından çekti."Hayır kapama ağzını,izin ver bu melek ses dolsun kulaklarıma"Louis karşısında eriyip biterken Harry tuttuğu elinin üstünü öpüp öptüğü yerin üstünü okşadı.
"B-ben üzgünüm...ş-şaşkınlıktan ne diyeceğimi bilemedim,ilk kez bu kadar güzel sözler duyuyorum birinden,hiç alışık değilim"Harry onun gözlerinde dalıp giderken merhametle baktı minik oğlana."En güzel şeylerin kıymeti az bilinir değerleri sonradan anlaşılırmış,insanlar bir çok güzelliği sonradan keşfedip geç kaldıkları için pişmanlık duyarlar,sen tarihin tozlu sayfalarında kaybolup gitmiş en değerli sanat eserleri gibisin,çok özel ama sonradan keşfedilen"
Louis çok utanıyor olmasına rağmen aklına gelen satırları ona karşı söylemek istedi.
"Yeşil bir adacık,aşkım,denizde
Bir sunak ve bir çeşme,
Baştanbaşa masal meyveleri ve çiçekleriyle örülmüş,
Ve bu çiçeklerin hepsi benimdi"
Harry hayran dolu bir şekilde gülümseyip pembe dudaklardan dökülen satırlar karşısında mest oldu ve söyledi."Ah...Edgar Allan Poe"
Louis deli gibi etkilendiği kıvırcık saçlı adama sarılma isteğini bastırmaya çalışırken onun uzattığı ele önce tereddütlü baksa da ardından tutup başını onun yüzüne doğru kaldırdı.Okyanus ve deniz birbirine karışırken mutluluk dalgaları kıyıya vurup duruyordu.Harry tuttuğu eli daha sıkı tutup heyecanla sordu."Deneyelim mi?"
Louis konuşamayacak kadar heyecanlı olduğundan başını onu onaylamak için aşağı yukarı sallayıp kedi gibi kıvrıldı montunun içinde.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bad Twin (L.S)
FanfictionLouis:Kendi halinde,çok fazla arkadaşı olmayan,sessiz ve bir o kadar da sakin aynı zamanda dünyanın en utangaç insanlarından biri. William:Hırçın,şımarık (fazlasıyla),küstah,vurdum duymaz,umursamaz ve fazlasıyla ateşli. İki birbirine zıt ikiz karde...