Bad Twin (L.S)

...11...

"Hey melek!"diye neşe dolu bir sesle kollarını iki yana açarak Louis'e seslendi sevgi dolu bakışlar atan Harry,"Hadi ama kollarımın arasına girmeyecek misin?"Louis yanakları kıpkırmızı olurken çok özlediği bedenin kolları arasına minik vücudunu yerleştirdi."Bu kollar seni sarmalamak için yapılmış"Louis kocaman gülümserken kafasını yukarı kaldırıp ona baktı,Harry burnunun ucunu öpüp saçlarını karıştırdı mavi gözlü oğlanın.

Harry ve Louis'in ilişkileri ikinci ayına girmek üzereydi,William'ın onlara abuk sabuk yaptığı sataşmalar dışında gerçekten her şey peri masalı gibiydi Louis için,Harry içinse böyle bir güzellikle beraber olmak gerçek dışı geldiğinden hala bir rüyada mı yoksa cidden bu mükemmel ilişkiyi yaşadığını mı çözememişti.Louis piknik örtüsünün üstündeki plastik kaba uzanıp içindeki çileği aldı ve Harry'nin dudaklarına uzattı,Harry onun elinden büyük bir zevkle çilekten ısırık alırken kendini dünyanın en mutlu adamı gibi hissediyordu.

Louis Harry'nin yanağının şişmesine kıkırdarken Harry çileği sesli bir şekilde yuttuktan sonra konuştu."Sesini duyunca canlanıyorum"Louis'in elinin üstüne kendi elini koyup okşadı,"Çok güzel bir ses,çok güzel bir gürültü"Harry Louis'i kucağına çekip elini kıvrımlı bele yerleştirdi."Daha önce bir çok ilişkim oldu Louis,hiç birinde bu kadar canlı,bu kadar huzurlu,bu kadar mutlu hissetmedim,hiç birinde daha önce yeniden doğmuş gibi olmadım,sen çok güzelsin ve bunun farkında değilsin,ve seni güzel yapan da bu"Louis utangaçlığının doruğuna ulaşmıştı,Harry'nin dudaklarından o kadar güzel kelimeler dökülüyordu ki vücut ısısının yükselmemesi imkansızdı."Yaşadığım onca ilişkinin ardından...yani demek istediğim...Eğer milyonlarca hatadan öğrendiğim bir şey varsa,sen günün sonunda istediğim tek şeysin"

Louis kendisinden uzun bedene sarılıp yumuşacık kıvırcık saçlara elini daldırdı."Tanrım Harry,mest oldum"Harry sırıtıp onun sarılışına daha sıkı bir sarılışla karşılık verdi."Tek istediğim bir sonsuzluk,sadece ikimizin olduğu"Louis Harry'den biraz uzaklaşırken çekinerek baş parmağını alt dudağına götürdü,Harry onun her hareketini izlerken,Louis'in tabularını yıkmasına izin verdi,hiçbir müdahalede bulunmadan bebeğinin ne yapacağını merakla bekledi.Louis tereddütle Harry'nin dudaklarına yaklaşırken Harry istekle elini onun kalçasına götürdü.Gözlerini kapayıp uzun zamandır kavuşmak istediği dudaklarla kendi dudaklarını kavuşturdu Louis,ne yapacağını bilemez halde dururken Harry ona yardım etmek amaçlı dudaklarını ince dudakların üzerinde yavaşça hareket ettirmeye başladı,Bir saniyeliğine geri çekilip "Tadı çilek gibi"diyerek az önce yedikleri çileğe göndermede bulundu,Louis öpücüklerinin arasında gülümserken Harry onun sıcak dudakları arasında keşfe çıkmakla meşguldü,bu anın bitmesini,hiçbir şekilde bozulmasını istemiyordu,tam şu an bir zaman makinesi icat edip zamanı bu anda durdurmayı diledi.Louis geri çekilip kesik kesik nefesler alırken Harry tahrik edici bir şekilde Louis'in bütün bedenini sarmalamıştı."Çok güzel"diye fısıldadı okyanuslara doğru.Louis daha fazla kızarmamak için Harry'nin susmasını diliyordu ama susmaya niyeti yok gibiydi.

"Gözlerinin içinde çok kayboluyorum"Harry az önceki öpüşmeden dolayı şişmiş kırmızı dudakları hızla öptü,"Gök kuşağı cennetinde yürüyorum"Louis'in elmacık kemiklerine yüzüklü parmaklarını yerleştirdi."Senin için ateşin içinde yürürüm,sadece sana tapmama izin ver"Harry'e kalmadan Louis öptü bu sefer olağanüstü kelimeler dökülen dudakları."Harry..."

Louis'in titreyen dudaklarını tekrar öpüp konuşmasına izin vermedi."Sadece senin için...senin hatırın için bir şey yapmıyorum ona,deliye dönüyorum sana bağırdıkça,William denilen o şımarığı sırf seni üzdüğü için canını yakmak istiyorum"Harry ellerini yumruk haline getirip sıktı."Hayat zaten zor ve o senin üstüne gelerek hayatını zorlaştırıyor,seni parçalara ayırmaya çalışıyor..."

Louis'in gözleri dolmaya başladı."Kalbini kırmasına izin verme,iyileşmesi zaman alır,kendin yapamazsın...Kalbini kırmasına izin verme"Louis onun kucağından inip yanına oturdu aynı anda Harry onun elini tutup daha da uzaklaşmasına izin vermedi,kokusunu algılayabileceği bir yakınlıkta olmasını istiyordu.

"Bana çok kötü davranıyor biliyorum,ama ona istesem de aynı şekilde davranamam Harold,onu seviyorum,kardeşimi seviyorum,değer veriyorum"Harry'nin ifadesi sertleşti."Aynı değeri onun sana verdiğini düşünmüyorum,görmüyor musun sana olan hareketlerini,sen izin versen aslında ağzının payını veririm ona,sadece senin için tutuyorum kendimi,seni her ağlattığında canımdan can gidiyor Lou,ben sana bakmaya kıyamazken,sana her baktıkça içim giderken o sana aşağılayıcı bakışlarıyla eziyet ediyor"

Louis sinirlenen sevgilisini sakinleştirmek için elini dudaklarına götürüp üstüne bir öpücük kondurdu."Sakin ol"dedi Harry'nin yatışmasını umarak.Harry kafasını iki yana salladı."Onun karşısında güçlü duracağına dair bana söz ver Louis,o salak güçlü falan değil,aslında o kadar sefil ki bunu fark edemeyecek kadar insanlara zorbalık taslamakla meşgul,havalı olduğunu sandığı davranışları uzaktan bakıldığında çok çocuksu ve gülünesi duruyor,gerçek anlamda hiç sevilmediği için,sevginin sadece birbirine karışan tükürükler olduğunu düşünüyor"Louis normalde kardeşine bu lafları bir başkası söylese anında savunmaya geçerdi ama Harry söyleyince hak veresi gelmişti.

"Emin ol güzelim,William senin yanında sönük kalıyor"

*

William izledikleri korku filmi bitince Oli'nin televizyonu söylenerek kapatmasına baktı ardından bakışlarını koltuklarında yiyişen Liam ve Zayn'e çevirdi."Doğmamış çocuklarınızı koltuklarıma bırakmayın lütfen"Zayn ona orta parmağını gösterip Liam'ın elinden tutarak koltuktan kaldırdı ve merdivenlere yöneldi."Biz de senin yatağına bırakırız o zaman"

William arkalarından bağırdı."Sokuklar"Oli telefonunu cebine atıp sehpanın üzerinde duran William'ın sigara paketine uzandı."Bir dal alıyorum"William ayaklarını sehpaya uzatıp başını koltuğun arkasına yasladı."Kuruttunuz zaten"Oli onun yanağından makas alıp kapıya yöneldi,"Ben kaçıyorum"William omuz silkti."Ee ne yapayım?"Oli kapıyı açtığında gördüğü bedenlerle on saniye kadar duraksayıp onların geçmesi için yer açarak hızlı adamlarla uzaklaştı.William Louis'in parfüm kokusunu algılayınca tiksinerek kapı tarafına kafasını döndürdü ama Louis'in arkasında duran Harry ile bakışlarındaki tiksinç ifadeyi geri yolladı.Harry William'a tek kaşını kaldırıp kısa bir bakış attıktan sonra Louis'in yanağından sulu bir şekilde öptü,"Konuştuklarımızı unutma bebeğim tamam mı,kendine dikkat et"Louis ona gülümseyip kafasını salladı."Tamam Harry,her şey çok güzeldi,çok teşekkür ederim"Harry onun saçlarının arasını hızla öpüp kapıdan çıkmadan önce söyledi.

"Evet her şey çok güzeldi çünkü günün içinde sen vardın"

Kapı kapanır kapanmaz William koltuktan fırlayıp kollarını önünde birleştirip Louis'in önünde dikildi."Çok yılışıksınız,midemi bulandırıyorsunuz"Louis cevap vermeyip yanından geçip gidecekti ki William'ın onu itmesiyle sırtı duvara çarptı."Onunla buluşmaya bu kılıkla mı gittin cidden,of çok rezil olmuştur!"Louis ilk defa gözlerini devirdi,Harry ile yaptığı konuşma ona cesaret vermişti."Bakıyorum gözlerin dolmadı,sevgilin sana cesaret mi pompaladı yoksa?"Louis William'ın saçmalıklarının bir an önce bitip odasına çıkmak istiyordu,daha fazla konuşmayacağını umarak merdivenlere yönelip bir iki basamağı çıkmıştı ki William hızlı adımlarıyla ona yetişip önüne geçti ve işaret parmağını ona doğrulttu.

"Eğer Harry ile aramızdaki bütün engelleri kaldıracağını bilseydim,seni gözümü kırpmadan öldürürdüm"