...17...

568 70 20
                                    

Louis önündeki portakal suyundan bir yudum alıp Harry'e gülümsedi,Harry ona aynı şekilde gülümseyip yanağını okşadıktan sonra karşılarında oturan Andy'e döndü,sabah Harry onu Louis'le her zaman geldikleri kafeye konuşmak için çağırmıştı ve sanki Louis yanlarında olmasa Andy'i dövecek gibi duruyordu,Andy titreyen telefonuna bakıp onu arayan isim karşısında aramayı hemen cevaplamak istese de şu an zamanı değildi,içinden lanet edip meşgule attı.

Harry çatala batırdığı omlet dilimini Louis'e uzatırken Andy sahte bir şekilde öksürdü."Eee niye çağırdın beni,sevgilinle romantik dakikalarınıza şahit olayım diye mi?"Louis'in yüzü asılırken Harry tek kaşını kaldırdı,"Zevzekliği kes Andy,William ile arandaki şey ne kadardır devam ediyor onu söyle"Andy çakmağıyla oynarken sakin kalmakta zorlanıyordu."Sanırım bu beni ve William'ı ilgilendiren bir şey,değil mi?"

Kafenin kapısı açılıp Zayn ve Liam içeri girdi ama onları fark etmediler,Louis onları fark ettiğinde sertçe yutkundu, William'ın da gelme olasılığı yüksekti demek ki ve kardeşini tanıdığı kadarıyla olay çıkarma olasılığı da vardı."Seni düşündüğüm için soruyorum Andy,yakın dostumsun ve sana değer veriyorum,üzülmeni istemiyorum"

Andy elleriyle yüzünü sıvazlayıp burnundan bir nefes verdi."Üzüleceğim bir şey yok ortada,biz bir ilişkide değiliz,ne o ne de ben birbirimize karşı bir şey hissetmiyoruz,zevk ilişkisi işte"Harry kafasını iki yana salladı."Uzaktan bakıldığında cadılar bayramında gayette bir çift gibi duruyordunuz,yanlış yoldasın"Andy stresle kulağındaki küpeyle oynamaya başladı."Harry canımı sıkmaya başlıyorsun,üzüleceksem de bu ben olurum hem William'a aşık falan değilim o yüzden üzülmem söz konusu da olamaz"Andy sözünü bitirir bitirmez "Merhaba"diye tanıdık sesi duyunca kafasını hışımla sesin geldiği yöne çevirdi.

William Louis ve Harry'e kısa bir bakış atıp kırgın bakışlarını Andy'e çevirdi."Çok meşguldün heralde,sürekli reddettiğine göre"Gözüyle Andy'nin masanın üzerinde duran telefonunu işaret ederek söyledi,Louis Harry'e daha çok yaklaşma ihtiyacı duyarken Andy ayağa kalkıp William'a yaklaştı."Bak.."

"Ben sohbetinizi bölmeyeyim,Liam ve Zayn bekliyor"William onun konuşmasına izin vermeden masadan uzaklaştığında Andy arkasından hüzünlü bir bakış atıp kendini suçlu hissetti,William'ın kırgın bakışlarına Harry'de şahit olmuştu ve şüpheye düştü,yoksa gerçekten Andy'den etkilenmiş miydi?

Louis'de kendini suçlu hissetmeye başlarken konuştu."O gerçekten üzgün görünüyordu"dedi kardeşi için üzülürken,Harry masanın üstünden uzanıp Andy'nin koluna dokununca Andy sinirle ona döndü."Git konuş onunla,benim çağırdığımı söyle"Andy Harry'nin kolunda duran elini ittirip hızlı adımlarla William ve arkadaşlarının olduğu masaya ilerledi.William'ın arkası dönük olduğundan onu fark etmemişti,Zayn onu görünce William'a gözleriyle arkasını dönüp bakmasını işaret etti.William Andy'i fark edince yana kayıp oturmasını bekledi,Liam ve Zayn kendi aralarında sohbete dalmışken William filtre kahvesinden bir yudum alıp Andy'e uzattı.

Andy bardağı onun elinden alıp kahveden bir iki yudum içip üzgün bir şekilde William'a baktı.William onun konuşacağını fark ettiğinde önce davrandı."Bir şey demek zorunda değilsin,kırgın ya da kızgın değilim sadece anlam veremedim,Harry'nin sana hesap sormasına neden izin veriyordun ki?"Andy omuz silkip dün gece zevk içinde inlettiği bedene baktı."İzin vermiyordum,gereksiz yere endişelenmişti ben de çenesini kapayıp aramızda hislerin olmadığını söyledim"

William tek kaşını kaldırıp "Yok mu cidden?"diye sorunca Andy şaşkınlıktan küçük dilini yutacağını düşündü."B-ben,y-yani...bilmem ki,s-sen..."William kahkaha atıp onun koluna şakasına vurdu.

"Tanrım sakin olsana,şaka yapmıştım,karşımda nasıl da kıvrandın öyle!"

*

William içinde yapayalnız hissettiği evinin önüne geldiğinde posta kutusunun dolu olduğunu fark ettiğinde henüz yakmadığı mentollü sigarasını kulağının arkasına yerleştirip posta kutusunun kapağını açtı,her ay gelen saçma sapan annesine ait yemek dergileri,babasının ekonomi dergilerine burun kıvırarak baktıktan sonra bir zarfın üstünde 'Louis Tomlinson'yazdığını görünce elindeki dergileri kolunun altına sıkıştırıp zarfı yırtarak açtı.

Canını verebilecek kadar çok sevdiği (!) kardeşi çok uzun bir süre önce bir şiir yazma yarışmasına katılmıştı ve birinci olduğuna dair bir takdir belgesi gelmişti evlerine,göz devirip posta kutusunun kapağını dirseğiyle kapatıp siyah botlarıyla sesler çıkara çıkara evden içeri girdi ve salondan gelen neşe dolu seslerle oraya ilerledi.Harry Louis'in anne ve babasıyla keyifli bir sohbetin içerisindeyken gözü William'a kayınca susup içeri geçmesini bekledi,herkes Harry'nin baktığı yöne kafalarını çevirince William onları umursamayarak Harry'nin koluna girmiş Louis'e yaklaşıp belgeyi uzattı."Bu sana gelmiş" Louis yazanları dikkatle okuduktan sonra sevinç nidaları çıkarıp ayağa kalktı ve William'a sinir bozucu gelen neşeli sesiyle konuştu."Şiir yarışmasında birinci olmuşum,Tanrım Harry baksana,bunu hiç beklemiyordum"Harry arkadan Louis'e sarılıp yanağına üst üste öpücükler kondurdu.

"Tebrikler bebeğim çok sevindim,bunu kutlamalıyız"William midesini bulandıran manzaraya daha fazla bakmak istemeyip merdivenlere yöneldiğinde babasının öfkeli sesini duydu."Kardeşini tebrik etmeyecek misin?"

"Hayır"dedi anında.Arkasına dönüp alayla sırıttı."Siktiğimin bir şiir yarışmasında birinci oldu diye onun götünü kaldıracak değilim"

Babası hala arkasından söylenmeye devam ederken merdivenleri koşarak çıktı ve odasına girdiğinde kapıyı sertçe çarptı.


William şırıngayı hazırlarken odanın kapısının aniden açılmasıyla şırıngayı hızla yatağın altına fırlatıp içeri giren kişiye küfür etmek için başını kaldırmıştı ki Andy'i görünce vazgeçti,Andy William'ın yanına oturup onun gibi ayaklarını yataktan aşağıya sarkıttı."Sanırım bir şey üstünde yakaladım seni?"

"Boşver"diyerek kafasını iki yana salladı William ve Andy'nin kotunun arka cebinden sarkan siyah küçük deri defteri görünce kaşlarını çatıp defteri çekti."Not falan mı tutuyorsun?"Andy başını yastığa koyup gözlerini tavana dikti."Gibi gibi,bazen aklıma sözler geliyor ben de şarkı oluşturmak  amaçlı karalıyorum bir şeyler"William sayfaları karıştırmaya başlarken bir sayfada durup gözüne takılan sözleri sesli bir şekilde okudu. "Dövmeli boyunlar ve dövmeli eller,ah bu yağmur fırtınasında nasıl boğulmuyorsun..."

Andy onu bölüp devam etti."Taze pişmanlıklar,terleten votka..."William geri kalanını içinden okuyup Andy'e döndü."Bu harika"dedi hiç düşünmeden,Andy yattığı yerden doğrulup ona hafif bir tebessümle baktı."En çok hangi kısmını beğendin?"William sayfayı tekrar açıp göz attı.

"Konuşmak zorunda değiliz,dans etmek zorunda değiliz,gülümsemek zorunda değiliz,arkadaş edinmek zorunda değiliz,seninle tanışmış olmak çok hoş,hadi bir daha hiç karşılaşmayalım..."

Andy kendi yazdığı sözlerin onun dudaklarından dökülmesi karşısında hayranlıkla William'ın gözlerinin içine baktı,birbirlerine yaklaşmaya başladıklarında kapı açılınca öfkeyle mırıldanıp kapı tarafına döndüler,William babasını görünce sertçe yutkunup yataktan kalktı,çok ciddi bir şey olmadığı sürece William'ın odasının önünden geçmezdi bile."Biliyorsun ki William Louis ile doğum gününüz yaklaşıyor"

William kaşlarını çatıp "Yani?"diye sordu,Andy'de ayaklanmış William'ın yanına geçmiş ve babasının ne saçmalayacağını bekliyordu çünkü William ile yaşayacakları özel bir andan mahrum bırakmıştı onu."Louis bir yayın evinde işe girmiş,e bildiğin gibi büyük bir başarı da elde etti"Konuşmanın gidişatı William'ın canını sıkmaya başlarken Andy bunu fark etmiş gibi onu yatıştırmak amacıyla elini sırtına atıp sıvazladı.

"Sen ise her gün boş boş dolanıp,içki şişelerine gömülerek,kavgalara karışarak ve tabi bunu söylemekten ne kadar utanç duysam da başka başka kişilerle beraber olarak gününü tamamlıyorsun"William sinirle yumruğunu sıkarken babasını tam şu an gebertmek istemişti."İş arkadaşımla konuştum,araya tanıdıklarını falan soktu hatırım için,şehir dışında bir şirkette staja başlayacaksın,her gün bu evde olmaman sana doğum günü hediyem olsun,tabi bize de"

William'ın sinirden gözleri dolarken babasına iğrenerek baktı."İstemiyorum gitmek"dedi sıktığı dişlerinin arasından.Babası ona bir adım atıp aşağılayıcı bakışlar attı."Neden?Seni buraya bağlayan bir şey de yok zaten"William gözünden bir damlanın düşmesine engel olamazken yanında dikilen beyaz tenli oğlanın elinden tutup fazlasıyla nefret ettiği babasına baktı.

"Artık var"dedi.

Bad Twin (L.S)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin