Down World Waterfall (Malec)

Siyah Çizgiler

Herkes yeni özelliklerini keşfetmeye çalışıyordu. Magnus Alec'e baktığında bembeyaz kanatlarını gördü. Gerçekten çok hoş görünüyordu.

Izzy yılanını kontrol etmeyi öğrenmişti. Kırbaç ve kılıç gibi şeylere dönüştürüyordu. Alec de boynunda olan yılanla iletişim kurmaya çalışıyor gibiydi.

Daha sonra yılan Alec'in eline geldi ve yay şeklini aldı. Ağzında bir parça var gibiydi. Alec onu çektiğinde eline bir ok geldiğini gördü. Ve tekrar bir parça çıkmıştı.

Alec çok heyecanlı görünüyordu. Izzy'nin dediğine göre okçulukla ilgileniyormuş. Bir kaç deneme yaptığında muhteşem şekilde atışlar yapmıştı.

Yayı boynuna yaklaştırdı ve yılan boynuna geri geçmişti. Artık eskisi gibi parlak görünmüyordu. Izzy'nin kide öyleydi.

Magnus kendini işe yaramaz olarak görüyordu. Herkes kendini denerken Magnus da denemeye karar verdi. Ellerini kullanarak bir taşı kaldırmayı deniyordu.

Gözleri kedi gözü halini almıştı. Ve ellerinden mavi alevler çıkıyordu. Alec ok atmayı bırakıp Magnus'ı izlemeye başladı. Magnus taşa doğru elini uzatıyordu. Ama hiç birşey olmuyordu.

Magnus doğruldu. Ve ellerini kullanarak garip hareketler yapmaya başladı. Alec bu hareketleri çok seksi bulmuştu. Magnus'ın büyüsü taşı kavrayıp havaya kaldırmıştı.

Magnus başardığı için mutluydu. Daha sonra kolundaki izin parladığı fark etti ama sonra sönmüştü. Asmodeus yer altına inen merdivenlerden geri çıkmıştı.

Öğrendiği bilgilere göre bu gece yarısı herkes tam bir dönüşüm geçirip kısa süreliğine kendilerini kontrol edemeyecekti. Herkes biraz endişelenmişti.

Magnus'ın kolundaki izin anlamını hala çözememişti. Çalıların arkasından gelen sesle irkildiler. Gelen Lorenzoydu.

Maia koşarak babasına sarıldı. Olanları anlatmaya başlayacaktı ki Lorenzo herşeyi bildiğini söyledi. Bizlerin iyiliği için bunu gizlediklerini söylemişlerdi.

Hava kararmaya başlamıştı. Nephilim olanlar için bir sorun olmayacaktı sadece iblis kanı olanlar bir süre kontrol kaybı yaşayacaktı.

Magnus Raphael ve Simon için üzülüyordu. Güneşten saklanmaları gerekiyordu. Bu gerçekten korkunçtu. Gece yarısına az kalmıştı. Lorenzo ve Asmodeus herkes için zincirler yapmıştı. Onların iyiliği için.

Herkes zincirlerine bağlandı ve beklemeye başladılar. Bu zincirler hepsi için özeldi. Bunlardan kurtulamayacaklardı. Gece yarısı olduğunda Maia ve Jordan kurta dönüşmeye başlıyordu.

Bu gerçekten korkunçtu. Simon ve Raphael'in dişleri çıkmıştı ve herkese saldırmaya çalışıyorlardı. Asmodeus çok aç olduklarını söylemişti. Önlerine kan torbaları atmıştı ve ikiside kanları çok hızlı içiyordu.

Magnus onlara bakamadı ve kafasını çevirdi. Büyücüler güçlerini kontrol edemeyip havalanmaya, sallanmaya başlamışlardı. Magnus kolundaki izin parladığını gördü. Ve yerde de siyah çizgiler parlamaya başlamıştı.

Asmodeus ve Lorenzo şaşırarak etrafına bakıyordu. Yerdeki siyah çizgili ışıklar Magnus'ın kolundaki ize geliyordu. Ve Magnus'ın etrafı siyah ışıklarla dolmuştu.

Daha sonra zincileri paslanarak toza dönüşmüştü. Magnus daha çok havalanmaya başladı ve etrafındaki siyahlık artıyordu. Diğerleri dönüşüm sürecini tamamlayıp yere yığılmışlardı.

Zincirleri çıkmıştı. Herkes magnusa bakıyordu. Asmodeus, Lorenzo, Maia ve diğerleri herkes Magnus'a sesleniyordu. Magnus Alec'in ona seslendiğini duyunca Alec'e baktı ve gözleri düzeldi, izi silikleşti, etrafındaki ve yerde ki siyah çizgiler yok oldu ve magnus yere düştü.

Herkes Magnus'ın etrafına dolandı. Magnus ayağa kalkıp iyi olduğunu söyledi. Alec koşarak ona sarıldı. Magnus şaşırmıştı ama gözlerini kapatıp oda sarıldı.

Gözlerini açtığında herkesin ona baktığını gördü ve Alec'e sarılmayı bıraktı. Raphael ve Simon'ın kulaklarını kapadıklarını fark etti. Onlara bakarken Asmodeus da fark etti.

Damarlarından akan kanların sesini duyduklarını söylediler. Herkes zorluklar yaşıyordu. En şanslı olanlar sanırım nephilimler olmalıydı. İçlerinde iblis kanı olmadığı için herhangi bir dengesizlik yaşamıyorlardı.

Asmodeus burdan gitmeleri gerektiğini söyledi. Herkesin toplanması için bir saat vermişti.