Erkek Arkadaşım

182 22 79
                                    

Magnus:İlk ders sonunda bitmişti kısa bir ara sonra ikinci dersimiz başlayacaktı. İkinci dersimiz "Savunma Büyüleri" dersiydi. Kendimizi karanlık tarafa karşı korumak için.

Aklıma iblis saldırısı gelmişti. Jordan... Alexander'ın zorla ağzıma çikolata tıktığını fark etmemle düşüncelerimden kurtuldum.

Alexander bana bakıp ufak bir gülümseme attı. Elini dudağıma koyup bulaşmış çikolatayı sildi. Sonra dudaklarıma küçük bir öpücük bıraktı.

Geri çekildikten sonra gözlerime baktı ve "Sence o kadının seninle derdi ne? Neden durduk yere sana ceza verdi ki?" dedi. Gözlerimi devirip cevap verdim. "İnan bilmiyorum. Yanlış bir şey de yapmadım ki." dedim.

Alec sinirli gözüküyordu. "Bugün gizlice yanına geleceğim. Seni orda yalnız başına bırakmayacağım." dedi. Ağzımı itiraz etmek için açtığımda parmağı ile beni susturdu.

"İtiraz istemiyorum Magnus. Beni durdurmayı deneme bile. Yoksa herkesin içinde soyunurum. Yaparım biliyorsun." dedi. Ben sinirle üstüne atlayınca beni tutup sıkıca sarıldı.

Zil çaldığı için ikinci derse girmek için sınıfı aramaya başladık. Sınıfı bulduktan sonra sıramıza geçip oturduk ve beklemeye başladık.

Üç ders daha geçmişti ve öğle molasıydı. Cezam için Profesör Laura Caterina Bassi'nin sınıfına Alexander ile gidiyordum. Kapıya kadar bırakacağını söylemişti.

Ona gerek olmadığını söylemiştim ama beni her zamanki gibi öperek susturmuştu.

Kapının önüne geldiğimizde Alexander bana sıkıca sarıldı. Küçük bir öpücük sonrası yanımdan ayrıldı.

Sınıfa girdiğimde Profesör Bassi içerideydi. "Bir dakika geciktiniz bay Bane." dedi. Göz devirip kapıyı arkamdan örtüp boş bir sıraya oturdum.

Profesör bana bakıyordu. "Kapıda ki çocuk? Sanırım erkek arkadaşın değil mi?" dedi. Bu kadının amacı neydi? Ona ne ki yani. Bu işte bir iş var gibime geliyor.

"Evet Profesör. Erkek Arkadaşım." dedim. Son kısmı bastırarak söylemiştim. Kadın biraz dolandıktan sonra büyü yaptı ve önüme iki kitap geldi.

"Bu kitapları bugün bitireceksin. Benim küçük bir işim var. Eğer burdan çıkmaya çalışırsan toza dönersin. Oda ceza alanlar için büyülü."dedi. Ve sinsice güldükten sonra ortadan yok oldu.

Ahh... Bu kadın beni çıldırtacak. Neden bana taktı ki şimdi? Ve neden erkek arkadaşımı sormuştu? Aklımda çok fazla soru vardı.

Kitapları açmıştım ve okumaya başlamıştım. Çok sıkıcıydı ama yapmak zorundaydım. Kitabı okurken bir anda önüme gelen kağıt parçasına baktım.

"Sevgilim Profesörün çıktığını gördüm. Yanına gelebilir miyim?" yazıyordu.

Alexander... Ne kadar da düşünceli. Yüzümde aptal bir gülümseme oluşmuştu. Mektubu aldım ve çantama sakladım. Yanıt vermek için bir kağıt parçası aldım ve yazmaya başladım.

"Alexander gerçekten gelmene gerek yok. Beni dinlemeyeceğini de biliyorum.
Profesör ne zaman gelir bilmiyorum. Şu durumda yakalanmak en son isteyeceğimiz şey olmalı."

Mesajı büyüyle gönderdikten sonra yanımda bir ışık parlamaya başladı. Ona doğru döndüğümde İçinden geçen Alexander'ı gördüm. Bu çocuk asla beni dinlemeyecek.

"Geldiğime sevinmedin sanırım?" dedi. Hemen ayağa kalkıp ona sarıldım. "Hayır tabikide sevindim. Sadece bitirmem gereken birsürü kitap var ve sen karşımdayken bitirmem imkansız gibi görünüyor." dedim. Ve ona bie öpücük bıraktım.

Buna sevinmişti ve kıkırdamaya başladı. Yanıma oturdu ve kitaba bakmaya başladı. O anda aklıma gelen cümleyle aniden ayağa fırladım.

Telaşlı bir sesle "Alexander oda büyülü odadan cezalılar çıkamaz demişti Profesör. Şimdi ne yapacağız." dedim. Alexander bu söylediklerime gülüyordu. Bense şaşkın şekilde ona bakıyordum.

Beni kendine doğru çekti ve burnunu burnuma sürtüyordu. "Sevgilim ben cezalı değilim ki. Unuttun mu. Fazla telaş yapıyorsun." dedi ve beni öpmeye başlamıştı.

Ona karşılık verirken içimden kendime kızıyordum. Bu kadar aptal görünmek zorunda mısın Magnus. Bir kez kendini rezil etmeden duramazsın değil mi?

Alexander beni kucağına çektiğinde kendime gelip onu durdurdum. "Alexander üzgünüm ama bitirmem gereken kitaplar var. Yoksa daha fazla ceza alacağım." dedim. Yüzü asılsa da bana hak vermişti.

Ben kitabımı okurken oda beni izliyordu. Arada saçlarımla oynuyordu. Öpüyor, sarılıyordu. Kesinlikle rahat durmuyordu. Ama bu halleri beni deli ediyordu...

Down World Waterfall (Malec) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin