Down World Waterfall (Malec)

Kitap

Herkes panikle konuşurken Izzy bir anda kalbini tutmuştu. Alec hemen yanına koştu ve Izzy'e destek oldu.

Ama Alec'in de kalbi acıyordu. Çok fazla acıyordu. Sanki kalbi sökülüyordu. Ve ikisi karşılıklı yere çökmüşlerdi. Diğerleri onları görünce yanlarına koştular.

Sırtlarına bir şey oluyordu. Ve Izzy'nin sırtında bembeyaz, koskocaman kanatlar çıktı. Bunu görünce herkes geri çekildi.

Daha sonra Alecde de bembeyaz, kocaman kanatlar çıkmıştı. Herkes çok şaşkındı Izzy ve Alec'in acıdan gözleri kapalıydı.

Daha sonra kanatları küçüldü ve sırtlarına geri girdi. Acılarıda azalıyordu. Gözlerini açtılar ve etrafa baktılar. Herkes korkmuş şekilde onlara bakıyordu.

Izzy zorlanarak ne olduğunu sordu ve olanları anlattılar. Herkes şok olmuştu. Alec'in gözleri büyüdü ve hızla eşyalarının yanına gitti.

Herkes onun ne yaptığına merakla bakıyordu. Elinde bir kitapla geri döndü. Masaya kitabı koydu ve sayfaları karıştırmaya başladı.

Garip bir ayracı olan sayfaya geldi ve gelmeleri için işaret yaptı. Herkes başına toplandı ve kitaba baktılar. Kitap eski ve biraz değişik bir kitaptı.

O sayfada ise şelaleden ve efsaneden bahsediyordu. Herkes merakla bakarken Alec arka sayfayı çevirdi. Kurtlar, vampirler, büyücüler, nephilimler ve perilerden bahsediyordu.

Okumaya başladılar. Kurtlar kısmında yazanlar Maia'a olanlarla aynıydı. Büyücü kısmında büyücü izlerinden bahsediyordu. Boynuzlar, solungaçlar, garip burunlar, gözler ve daha birçok şekilde olabildiği yazıyordu.

Magnus, Alec ve Izzy'e olanları açıklıyordu. Herkes olanları ne kadar saçma bulsada şuan için en mantıklısı buydu.

Jace kimlerin şelaleden su içtiğini sordu. Herkes içmişti. Belkide dönüşecek başkaları vardı. O esnada Jordan'a Maia'a olanların aynısı olmuştu.

Herkes korkuyla kendine bir şey olacağını düşünüyordu. Daha sonra Jace'in kollarında birkaç dövme çıktı. Ve Claryde de dövmeler göründü.

Kitaba göre bunlara mühür deniyordu ve özel bir aletle aktive ediliyorlardı. Simon ve Raphael de iki sivri diş çıkmıştı. Bunlarda vampir olduğunun belirtisiydi.

Jonathan da ise solungaç gibi şeyler çıkmıştı. Alec'e tüm bu olanlar kader gibi geliyordu. Clary ve Jace sevgiliydi ikiside nephilim ve diğerleri içinde böyleydi.

Alec gülümsedi. Belki de Magnusla yaşadıkları tesadüf değildi. Belki de Magnus onun kaderiydi. Bir süre tebessüm etmeye devam etti.

Herşey çok hızlı gelişmişti. Şimdi ne olacaktı kimse bilmiyordu. Daha sonra Izzy Alec'e kitabı nerden bulduğunu sordu.

Alec kızardı ve Magnusla çarpışmasında yanlışlıkla aldığını söyledi. Ama aslında onunla tekrar görüşebilmek için almıştı. Onu çok uzun zamandır tanıyordu. Bir konserde deliler gibi eğlenirken arkasındaki Alec'e çarpmıştı ve o günden beri onu unutamamıştı.

Bir daha karşılaşıcakları aklına bile gelmezdi. Maia uyandıktan sonra olanları onada anlattılar ve Maia Magnus'ı uyandırdı ve onada olanları anlattılar.

Magnus da Maia da herkes gibi şaşırmıştı. Kitabı sorduklarında Magnus'ın üvey babasına ait olduğunu ve ona 18.yaş gününde verdiğini söyledi.

Magnus ve Maia Asmodeus ve Lorenzoyu birkaç kez tuhaf şeyler yaparken görmüşlerdi. Ama tam olarak anlayamamışlardı. Herkes ne yapcağını düşünürken Magnus , Alec ve Izzy kitabı inceliyordu.