Bölüm 15

64 28 6
                                    

     Bekir bugünde heyecandan az uyuya bilmişti, kısa kısa güzel rüyalar gördüğünü hatırlıyordu. Sultan'ın ameliyatından sonra güzel günler onları bekleyecekti. İçi kıpır kıpırdı. Yatağından kalkıp, rahatını bozası hiç gelmemişti. Pencereye doğru döndü, Akçaağaç onu selamlıyordu oda Akçaağaç'a bakarak gelecek ile ilgili hayaller kuruyordu, güzel ve mutlu hayaller. Bekir ömründe belkide ilk defa bu kadar geleceğe umut ile bakıyordu. 

     Bir süre sonra kardeşi uyandı. Yatağını topladı ve elini yüzünü yıkamaya gitti. Bekir'de kardeşinin sesine uyanmış gibi yaparak. ' Günaydın kuzum' dedi.

' Günaydın abim. ' Diye cevapladı Şeyma gülerek. Bekir'de yataktan kalkıp elini yüzünü yıkamaya gitti.

Şeyma ' Abi kahvaltılık ne alayım, ne istersin? ' diye sordu.

     Bekir istediklerini söyledikten sonra Şeyma odadan çıktı. Bekir, düne oranla kendini daha huzurlu istiyordu. Her şey yolundaydı. Sultan'dan da söz almıştı; tekrardan görüşebileceklerdi. Tek bir engel kalmıştı önlerinde oda hastalıklarıydı; onuda birbirlerine verecekleri destek ile atlatacaklarına inanıyordu. Bugün Sultan ilk sınavını verecekti. 

Şeyma elinde tepsi ile geldi. Masaya oturup, yemeye koyuldular.

Şeyma ' Abi ayağın nasıl oldu?' diye sordu.

Bekir, ' Aynı bir değişiklik yok. ' dedi suratını asarak.

Şeyma merakını bastırmak amacı ile; ' Peki. Sana başka bir şey soracağım, şimdi içini sıkmayayım. ' dedi.

Bekir; ' Sor bakayım. ' dedi.

Şeyma, abisinin kızacağını bilerek, ses tonunu kısarak;' Dün Sultan ile ne konuşuyordunuz camın önünde. ' diye sordu.

Bekir beklediği gibi kızmıştı buna; ' Şeymaaa. Ne konuşacağız. ' diye cevapladı.

Şeyma dudağını bükerek, 'Yaa abi' dedi.

Bekir; ' İstediği bölüm ile ilgili konuşuyorduk. Niye Gök Bilimi istediğini anlattı. ' dedi.

Şeyma abisinin dediğine inanmamıştı, biraz alaylı bir ses ile; ' Tamam inandım bende. Bi dün sabah ki asık yüzüne bak, birde şimdikine yüzünde güller açmış '  dedi.

Bekir ciddi bir halde ; 'Şeyma yalan mı söyleyeceğim sana.' diye cevapladı kardeşinin sözünü.

Aralarında ki tatlı sataşma devam ederken kapı çalındı. Konunun kesildiğine Bekir sevinmişti. 

Hacı Hamit seslendi; 'Müsait midir?

Bekir; ' Buyur amcam hoş geldin müsait olmaz mı? ' dedi.

' Hoş bulduk. Afiyet olsun. '

Bekir eli ile sofrayı işaret ederek; ' Buyur amcam sende gel. ' dedi.

' Yok teşekkür ederim sağolun. Geçiyordum bir uğrayayım istedim. '

Şeyma, Hacı Hamit'e yerini vermek için kalkmıştı;

Hacı Hamit; ' Otur evladım çok duramayacağım. ' dedi.

Bekir'in aklına Şeyma'nın fotoğraf makinesi geldi. Hacı Hamit ile birilikte hatıra fotoğrafının olmasını istedi.

Bekir; ' Amcam senle bir fotoğraf çekilelim mi? ' diye sordu.

Hacı Hamit, Bekir'in bu sözüne sevinmişti. ' Olur hastaneden çıkışta ilk işimiz bu olsun. ' dedi.

Bekir, ' Oda olur amca ama kardeşimde fotoğraf makinesi var. ' diyerek, Şeyma'ya işaret yaptı.

AKÇAAĞAÇHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin